Barış Bloku’ndan Silvan için uluslarası kamuoyuna çağrı

Barış Bloku, 2 Kasım’dan bu yana Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşanan ablukayı teşhir etmek için TMMOB Makina Mühendisleri Odasında basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Kendi halkına ağır silahlarla savaş açan devleti teşhir etmek için bu açıklamayı gerçekleştirdiklerini söyleyen Barış Bloku Eş Sözcüsü Gençay Gürsoy, Silvan’da yaşanan ablukanın bugüne dek görülmemiş boyutlarda bir ‘devlet terörü’ olduğunu söyledi. 

Gürsoy Silvan için uluslararası kamuoyuna çağrı içeren mektubu paylaştı. Mektupta “Hedef olan yerlerin tümü HDP’ye yüksek oy veren bölgeler. Avrupa hükümetleri Avrupa’ya mülteci akınını durdurabileceği umudu ile Türkiye hükümetini insan hakları ihlalleri konusunda eleştirmekten geri duruyorlar. Uluslararası düzeyde acil dayanışma bu durumda bir değişiklik yaratabilir. Hayatları kurtarabilmemiz için, güvenlik güçlerinin sivil halka yönelik operasyonları durdurması; milletvekilleri, insan hakları temsilcileri ve barış delegasyonlarının mahallelere girmesine izin verilmesi ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin bölgeye erişiminin sağlanması gerekiyor.” 

‘BARIŞ HERKES İÇİN’

Blokun toplantısına konuşmacı olarak katılan CHP Eski Milletvekili Melda Onur, “2 Kasım’dan sonra her şey normalleştirilmiş gibi gösteriliyor” dedi. Medyanın suskunluğunu eleştiren Onur, “CNN Türk’ün Silvan’ı farklı bir ülkedeki çatışma gibi seyretmesini istemiyorum. Orada yaşayanlar bu ülkenin insanı. Ben asker çocuğuyum ve barışı şehirlerinden kopup giden askerler için de istiyorum. Herkes için barışı istiyoruz” dedi. 

‘KİMSEYİ MUHATAP ALMAYAN BİR İKTİDAR’

Silvan’da ciddi bir devlet terörüyle karşı karşıyayız diyen HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise şöyle konuştu: “Burada vicdanlar susmuş. Kimseyi muhatap almayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Sözle çözülemeyecek ‘Bir şey yok’ diyor ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Fakat onlar bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Güçler küreselse dayanışma da küresel olmalı. Küresel dayanışmayı tüm dünyadaki barış güçleri harekete geçmeli bu döngüyü durdurmak için. Örgütlülükten ve direnişten başka çaremiz yok. Bunu hayata geçirmeliyiz.”

‘HİÇBİR ZIRHLI GÜÇ DİRENCİMİZİ KIRAMAYACAK’

Basın açıklamasının ardından konuşan Silvan Derneği Başkanı Ali İhsan Dinçer, “11 gündür devlet tanklarla, toplarla, helikopterlerle, insansız hava araçları ve keskin nişancılarla kuşatma altında. 1 dakika bile dışarı çıkamıyor insanlar. Ama o tanklar Silvan’ın kendi toprağına olan bağını ve barışa olan direncini kıramayacak. Hiçbir zırhlı güç bir arada yaşama direncini kıramayacak” ifadelerini kullandı. 

‘TOPLUMDA DUYGU BÖLÜNMESİ VAR’

HDK Eş sözcüsü Sebahat Tuncel ise “Barış içinde yaşama hakkını devlet sağlamak zorundadır. Bu kural 10 Aralık 2010’da Türkiye’nin de imzaladığı Santiago Bildirgesi’nde de yer almaktadır. Devlet imza attığı yükümlülükleri bile tanımıyor. Müzakerelere dönülmediği taktirde AKP savaş politikalarından vazgeçmeyecek” diye konuştu. 

MUNGAN’DAN ENTERNASYONAL ÇAĞRI

Açıklamaya katılan Yazar Murathan Mungan ise yaptığı konuşmada ulusal ve uluslararası düzeyde herkesi barış için sahaya çıkmaya çağırdı. Mungan, “Öfkeliyim, kızgınım fakat tüm bunlar için sükunet gerekiyor. Mizahımızı koruyarak ayakta durmamız gereken süreçten geçiyoruz. Her türlü mücadele için enternasyonalist olmamız gerekiyor. Eşit olunmadan beraber olunmaz. El ele olmaktan, geleceğe bakmaktan, daha eşit, daha adaletli, hakkaniyetli bir toplumda yaşamaktan başka ümit bilmiyorum. Yıllardır bilinen bir metafor olarak Türkiye’nin Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü olduğu söyleniyor. Yalnızlık birey olmayı da gerektirdiği için kıymetli bir şey. Ama Silvan’ı yalnız bırakmayalım. Bu köprüden önceki son çıkış” dedi.

‘CENAZELERE AYNI ORANDA SAHİP ÇIKILMALI’

Barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu belirten CHP Milletvekili Ali Şeker ise “Ölümleri engellemeli ve zihinlerimizdeki bölünmeye son vermeliyiz. 5 yaşındaki çocuk da 70 yaşındaki amca da terörist ilan ediliyor. Askerin de ölen vatandaşın da cenazesine aynı duyarlılık gösterilmeli. Saray’daki kişi hükümeti de orduyu da teslim almış politikaları belirliyor. Uluslararası kamuoyuyla hareket ederek bu baskıcı zulüm politikalarını sonlandırmalıyız.” şeklinde konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)