05 Nisan 2012 11:41

Ortadoğu’da süreç daha bitmedi

TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından Faik Bulut’un konuşmacı olarak katıldığı Arap dünyasında değişimler yaratan ve bölgemizde etkileri hala süren Arap Baharı ve Suriye’deki gelişmelerin konuşulduğu “Arap Baharı ve Ülkemize Etkileri” isimli bir panel düzenlendi.Çok sayıda kişinin izlediği panelde aç

Paylaş

Volkan Pekal / Engin Özarslan

Çok sayıda kişinin izlediği panelde açılış konuşmasını Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hüseyin Atıcı yaptı. Dış politikasını, komşularla sıfır sorun olarak tarif eden hükümetin, 2009’da ABD’nin askerlerini Irak’tan Afganistan’a kaydırma hedefiyle birlikte ABD’nin çıkarlarını koruyan bir konuma geldiğini belirten Atıcı, “İsrail’e karşı görünüp Arap halklarının sempatisini kazandılar. İçeride yasama, yürütmeyi ve yargıyı tek elde topladılar” dedi. Tüm bunların tesadüf olmadığına, bir plan çerçevesinde emek ve gençlik hareketlerini bastırmak için gerçekleştiğine dikkat çeken Atıcı, Suriye’yle ilgili “Büyük savaşlar öncesi ülkeler güçlerini test ederler. Suriye demek Lübnan, İran, Rusya ve Çin demek” şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından Atıcı sözü Faik Bulut’a bıraktı. Atıcı’nın Suriye’yle ilgili söyledikleri üzerine Faik Bulut, “Tüm bunlar sadece siyasi duruşlarıyla ilgili değil, ekonomik yaşamlarıyla da ilgili. Kilis Kapısının 3 ay kapanması buradakiler açısından 300 milyon dolar zarar demek. Sınırın iki tarafında insanlar birbiriyle akraba. Orada olan şeyin günlük hayatımızı etkilememesi mümkün değil” diyerek sözlerine başladı. ABD’nin gözünün, yükselen Çin ekonomisinde ve İran’la Rusya’nın da taraf olduğu Suriye’de olduğunu söyleyen Bulut, “Suriye’yi düşürürlerse sırada İran ve Rusya var” şeklinde görüyorlar. ABD, Irak ve Afganistan’dan ağzının payını aldı. Amerikalı askerlerin aylık masrafı, 10 bin dolar, Suriye ve Türkiye gibi yerlerde askerlerin aylık masrafı bin 500 ile 2 bin dolar arasında” dedi.

TUNUS’TA İŞÇİLERİN TAMAMI GREVDE

Bulut, Arap dünyasındaki değişimden sadece Batılıların “Arap Baharı” şeklinde bahsettiğini, bölge aydınlarının buna devrim, kimilerinin devrimci süreç dediğini söyleyen Bulut, “Arapça’da devrim yani ‘saura’, intikam, galeyana gelme, coşku anlamlarını da içine alır” diye konuştu. Tunus ve Mısır’da halkın kendi göbeğini kestiğini ama Libya’da bir dış müdahale olduğunu söyleyen Bulut, ciddi bir ideolojinin olmadığını spontane bir ayağa kalkış olduğunu vurguladı. “Tunus ve Mısır’da İslamcılar birinci parti görünseler de dipten gelen bir dalga var” diyen Bulut, Tunus’ta işçilerin neredeyse tamamının grevde olduğunu işsizliğin yüzde 37 olduğunu belirtti. Tunus’ta 55 parti ve hükümete karşı bir cephe örgütü oluşturduğunu anlatan Bulut, halkın İslamcılardan rahatsız olduğunu söyledi.

DİPTEN GELEN BİR DALGA

Kurtuluş Meydanı anlamına gelen Tahrir Meydanı’nda başlayan eylemlere İslamcıların sonradan katıldığına dikkat çeken Bulut, İslamcıların maddi imkânlarının olması ve örgütlü olmaları nedeniyle iktidara geldiklerini ama bu hükümetlere karşı dipten gelen bir dalga olduğunu söyledi.

Hükümetin halkın isteklerine karşılık vermeyen bir anayasa hazırladıklarını anlatan Bulut, “Yurtsever ve demokratlar ayağa kalkmaya başladı. İskenderiye, Müslüman Kardeşlerin kalesidir. İlk defa 5 tane sendika kuruldu. 2 tane meslek odası solcuların eline geçti. Mısır daha çok kapışma yaşayacak” şeklinde konuştu. Panel soru cevap bölümüyle son buldu. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Rönesans Avrupa’da değil Balkanlarda başlamış olabilir mi?

SONRAKİ HABER

‘5 Nisan Avukatlar Günü kaldırılsın’