12 Kasım 2015 17:08

1 Kasım seçimini kim kazandı

AKP’nin pek çok sorun ve çelişki ile iktidara geldiğini de görmemiz gerekir. Kötüleşen yaşam ve çalışma koşulları, Ortadoğu’da bataklığa gömülen bir politika, geleceksizlik, kadınlara dönük şiddetin katlanarak artması gibi oldukça uzun bir dizi sorun da AKP ile birlikte iktidar koltuğunda.

Paylaş

Çağlar KAZAK
Bolu

    
1 Kasım seçimlerini geride bırakalı yaklaşık iki hafta oldu. Sandıktan çıkan sonuçlar tartışılmaya devam ediyor. AKP’nin 7 Haziran’dan sonra tekrar tek başına iktidar olacak biçimde oy alması ve oylarını %9 artırması, MHP’nin oy kaybı yaşaması, HDP’nin yaklaşık %3 oy kaybetmesi ve CHP’nin yerinde sayması farklı yorumları da ortalığa saçtı.
AKP, 7 Haziran’da kaybettiği iktidarını, ‘5 ay gibi kısa bir sürede nasıl tekrar kazandı?’ diye sorarsak bu sorunun  cevabı en kısa yoldan zorbalıktır diyebiliriz. Şimdi bu zorbalıkları biraz açalım. 7 Haziran seçimlerinde çözüm sürecinin taraflarından olan HDP seçime bağımsız adaylarla değil de parti olarak girme kararı aldığı ve %10’luk anti-demokratik seçim barajını aşacağı anlaşıldığından beri AKP’nin hedef tahtasına koyuldu. 7 Haziran seçimlerine kısa bir süre kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe mutabakatını tanımadığını ve yanlış bulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanının bu ifadesinden sonra Davutoğlu başta olmak züere AKP’liler hedeflerine HDP’yi koydu. Önce HDP’ nin Adana ve Mersin il binaları bombalandı. Ardından HDP’nin Diyarbakır mitinginde bomba patlatıldı. 4 yurttaşımız hayatını kaybetti. İktidar bu saldırıların arkasında kim olduğunun üstüne gitmedi. Failleri yakalayıp cezalandırmadı. Bir ‘oh oldu’ demediği kaldı. Yapılan planlar tutmadı ve HDP 7 Haziran’da %13’lük bir oy alarak 80 vekille meclise girdi. AKP’ nin tek başına iktidar olma ve başkanlık sistemi planları da bu tablo karşısında açmaza girdi.

İSTİKRAR MI KAOS MU?

Gelelim yaz günlerinin iç bunaltıcı koalisyon görüşmelerine... 1,5 ay boyunca partiler birbirleri arasında mekik dokudular. Erken seçim tarihi belli olduktan sonra baskı ve şiddetin dozu da artmaya başladı. 7 Haziran’ın ertesinde buzdolabına kalkan çözüm süreci ve ülkeyi saran ölüm ve cenaze haberlerinin tek nedeni AKP’nin tek başına iktidar olamamasıydı. Bu durumu AKP’nin önde gelenleri de pek çok kez dile getirdi; ‘İstikrar ya da kaos dedik halkımız kaosu seçti’. 
Kontra güçlerin örgütlediği Kürt yurttaşlara, HDP bürolarına, demokrasi güçlerine dönük saldırılarla halka, ‘iç savaşa gidiyoruz’ mesajı verildi. Cizre dokuz gün kuşatma altında kaldı. 3 aylık bebeklerden 70 yaşındaki amcalara kadar onlarca insan katledildi. Suruç ve Ankara Katliamları korku ve kaos planlarının en korkunç ve en alçakçasıydı. Yüzlerce insanımız canlı bombalara kurban edildi. 

TRT’NİN YAYINCILIK ÇİZGİSİ

Medyanın da bu tablodaki hakkını teslim etmek gerek. Burjuva medyası bu ‘kaos ve istikrar’ havasını oya gibi işledi. Muhalefet partilerine neredeyse tamamen kapılarını kapattı. TRT ise bu işin suyunu çıkardı; Cumhurbaşkanı ve başbakana yırdığı toplam süre tüm partilere ayırdığı sürenin neredeyse iki katıydı. 

DAHA YAPACAĞIMIZ ÇOK İŞ VAR

Seçim sonuçlarından Türkiye’nin emek ve demokrasi güçleri de sonuçlar çıkartacak. Yeni adımlar atacak, en geniş mücadele cephesini örmek için çaba gösterecektir. Seçimlerin ardından karamsarlığa düşmemek, yılgınlığa kapılmamak gerekir. Bu ülkenin kaderini salt seçimler belirleyemez. AKP’nin pek çok sorun ve çelişki ile iktidara geldiğini de görmemiz gerekir. Kötüleşen yaşam ve çalışma koşulları, Ortadoğu’da bataklığa gömülen bir politika, geleceksizlik, kadınlara dönük şiddetin katlanarak artması gibi oldukça uzun bir dizi sorun da AKP ile birlikte iktidar koltuğunda. O yüzden zaman bekleyecek, umutsuzluğa kapılacak, halka küsecek zaman değildir. Geç kaldık diye düşünmemeliyiz. Emek ve demokrasi mücadelesi salt seçimleri baz almaz.    
Şimdi işçilerle, gençlerle nasıl buluşacağız, derdimizi nasıl anlatacağız, hangi araçları nasıl verimli kullanacağız diye düşünmeli ve harekete geçmeliyiz. Seçimlerle umudunu kaybedenler varsa ya bu yolu bilmiyorlardır ya da bu yola hiç çıkmamışlardır. 

GOEBBELS’İN ÖĞRENCİLERİ İŞ BAŞINDA

Evet bu sis ve dumandan, bu kaos ortamından kurtulmanın tek yolu vardı; AKP’ yi tek başına iktidar yapacak olan oylar. AKP halka durmadan bunu propaganda etti. AKP ülkede yaşanan katliamların sorumluluğunu üstüne almadığı gibi  kara propagandanın da dibine vurdu. Ankara katliamında ‘kokteyl terör örgütleri’ keşfettiler. AKP kurmayları ve kalemşörleri Gobels(*)’e bu konuda rahmet okuttular. Bu kara propagandanın ne kadar etkili olduğunu da 1 Kasım’da gördük. 

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden TÜRGEV'e 6 bina daha...

SONRAKİ HABER

Esenyurt halkı Silvan için eylem yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...