12 Kasım 2015 16:45

Hangi serbest kıyafet?

Okul kıyafeti almayacağımızı söylediğimizde idare bizi okula almamakla tehdit ediyor. Bu durumda bazı arkadaşlarımız maddi durumu yeterli olmadığı halde yüksek fiyattaki okul kıyafetlerini almak zorunda kalıyorlar.

Paylaş

Kağıthane Anadolu
 Lisesi Öğrencileri

Okullarda resmi kıyafet uygulaması 27 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı. Yönetmeliğe göre okul idaresi, öğrencileri tek tip kıyafet giymeye zorlayamacayacaktı. Ancak istenilirse velilerin %50sinden fazlasının muvafakatı alınarak ilgili eğitim öğretim yılı için uygun bir okul kıyafeti belirlenebilecekti. Fakat bu dönem okulumuz Kağıthane Anadolu Lisesi'nde idare (velilerin yüzde 50'sinin muvafakatını almadan) tek tip okul kıyafeti kararı almış. Velilerin %50sinin onayı değil, velilerin büyük çoğunluğunun haberi dahi olmadan belirlenen okul kıyafeti, okul idaresinin tekelinde piyasa değerinin çok üzerinde satılıyor. Dönen ranttan ve okul aile birliğinin tekelleşmesinden rahatsız olan bazı arkadaşlarımızla bu konu hakkında küçük bir söyleşi yaptık. Sait ile söyleşiye bu konu hakkında ne düşündüğünü sorarak başlıyoruz. Sait, okul kıyafeti almaya sıcak bakmadığını söyleyerek "Okul kıyafeti almayacağımızı söylediğimizde idare bizi okula almamakla tehdit ediyor. Bu durumda bazı arkadaşlarımız maddi durumu yeterli olmadığı halde yüksek fiyattaki okul kıyafetlerini almak zorunda kalıyorlar. Görevleri arasında maddi durumu iyi olmayan öğrencileri belirleyip maddi-manevi desteği sağlamak olan okul aile birliğinin bu öğrencileri daha da zora sokması bozuk eğitim sisteminin en büyük kanıtlarından biridir bence." Son olarak da bu uygulamanın sadece okulumuza ait olmadığını civar okullarda da aynı şekilde işlediğini söylüyor.

3'E YAP 5'E SAT!

Bir diğer arkadaşımız Selim ise bu konu hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: "Sosyo-ekonomik bir farkın okullara yansımaması gerektiğini düşündüğüm için kıyafetin tek tip olmasını mantıklı buluyorum. Fakat bunu ticarete ve rant aracına dönüştüren okul yönetiminin derdinin bu olmadığı açık. İHKİB Meslek Lisesi'ne diktirilen ve çok ucuza mal edilen bu kıyafetlerin 
alınmaması gerektiğini, o tişört ve pantolonların asgari ücretin 3'te 1'i karşılığında ve staj adı altında sömürülen emekler olduğunu tahmin etmek güç değil." Selim'in belirttiği üzere sorun sadece olayın estetik kısmı değil. Okul kıyafetlerinin yapım aşaması da başlı başına bir sorun. Bu üniformaların fiyatlarının yüksek olması bize 'üniformaları diken meslek lisesine katkı' olarak açıklanmıştı. Biz, Genç Hayat'taki meslek liseli arkadaşlarımızın yazdıklarından da hareketle orada öğrencilerin cebine sadece asgari ücretin 3'te 1'i kadar para girdiğini ve üniversite sınavlarına hazırlanmaları gerekirken okulda 8 saat çalıştırıldıklarını biliyoruz. Üniformaların meslek lisesine diktirilmesinin asıl nedeni, daha ucuza mal olup kendi ceplerine daha çok para girmesidir. Biz burada bile kapitalizmin, emek sömürüsünün net bir örneğini görüyoruz. Arkadaşlarımızla yaptığımız bu söyleşinin ardından ne yapacağımıza ilişkin konuşuyoruz. Ortak kanı kıyafetlerin şimdilik alınmayıp diğer arkadaşlarımızı da bu konu çevresinde birleştirmek.

 

Danişment Gazi 
Anadolu Lisesi Öğrencileri
Adana

Parasız, bilimsel, demokratik eğitim bizim en haklı taleplerimizden biridir. Bizler bu haklı taleplerimiz etrafında birleşip mücadele etmek istiyorken sistem de buna karşı kendi mücadelesini vermektedir. Bizim birleşip mücadele etmemizi engelleyen, bize kini, nefreti ve kendi gibi olmayanı sevmemeyi öğreten bir eğitim sistemidir. Yaşamını devam ettirmek için emek gücünü satmak zorunda olan ezilen sınıf, ırk, milliyet, din, mezhep gibi faktörlerle ayrışırken burjuvazi hem ülkemizde hem de uluslar arası çapta birleşmiş ve örgütlenmiş durumda. Siyasal iktidarı da elinde bulunduran burjuvazi, kendi sınıf çıkarları doğrultusunda bilimsellikten uzak, bize gelecek kaygısı dışında bir şey sunmayan eğitim sistemini sunmaktadır. 
Lise müfredatlarına konulan tarih ve inkılap tarihi gibi dersler de egemen sınıfların çıkarları doğrultusunda Türk ırkını yüceltirken diğer halkları ve milliyetleri de aşağılamaktan kaçınmıyor. Bizim sahip olduğumuz kimliklerimiz ne övülmesi gereken ne de aşağılanabilecek özelliklerdir. Hangi milliyet ya da inançtan olursa olsun emekçi ve gençlik kitleleri birleşip mücadeleye katılmadıkça bu sömürü sistemi artarak devam edecektir. 
Bizler yani sömürülen sınıf bir ulusun bir başka ulusu veya bir inancın bir başka inancı ezmesine ve asimilasyonuna , dillerin yasaklanmasına , inançların engellenmesine ve halkların katledilmesine karşı çıkmadıkça insanın insanı sömürmediği bir topluma ulaşmak için top yekün mücadeleye katılmamız pek de mümkün görünmüyor.

ÖNCEKİ HABER

Beyrut'ta 2 ayrı intihar saldırısı: 41 ölü, 180 yaralı

SONRAKİ HABER

Beytüşşebap'ta 6 bölge 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...