12 Kasım 2015 14:52

İhmaller ülkesinde nükleer santral

Fukuşima ve Çernobil nükleer facialarının önlenemediğini, gelişmiş ülkelerin bu yüzden nükleerden vazgeçtiğini belirtiyor Kaya. Ülkemizde olmasının ise daha fazla endişe verdiğini, Soma'da, Torunlar'da iş kazalarını önleyemeyen hükümetin ve patronların bu ülkede olduğunu, yani Türkiye'nin ihmaller ülkesi olduğunu söylüyor

Paylaş

Aydın YİĞİT
Çukurova Üniversitesi

Geçtiğimiz ay Çukurova Üniversitesi'nde Adana Elektrik Mühendisleri Odası öncülüğünde Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu düzenlendi. Bu yıl 8.'si düzenlenen sempozyumda doğa tahribatına yol açan, canlıların yaşamını tehdit eden enerji kaynakları değil; çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının (YEK) etkin ve verimli kullanımı incelenirken ülkenin birçok yerinden katılımcılar 15­16 Ekim tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi'nde birçok bilimsel, akademik tartışmalarda bulundu. Biz de bu sempozyumun örgütleyicilerinden EMO­Genç üyesi, Çukurova Üniversitesi Elektrik­Elektronik Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi Kayahan Kaya ile hem sempozyumu hem de bu vesileyle ülkemizde üçüncüsü yapılacağı dile getirilen nükleer santralleri konuştuk. "10 Ekim'de gerçekleşmiş olan insanlık dışı saldırıda hayatını kaybeden 102 canımızın ailesine başsağlığı, yaralılara ise geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Bu onurlu mücadelemizi tüm zorluk ve baskılara ve hatta ölümlere karşı yılmadan devam ettireceğiz." diyerek sözlerine başlayan Kaya, TMMOB olarak her zaman alanlarda olacaklarını belirtiyor. YEKSEM'in (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu) çalışma alanlarından ve içinde kimlerin söz hakkı olduğundan bahsederek başlıyoruz röportaja. 1 yıllık bir hazırlık süreci olduğunu, yenilenebilir enerji kaynakları üzerine akademisyenlerin, sanayicilerin ve meslek odalarının yaptığı çalışmaları, bu sempozyumda paylaştığını ve isteyen herkesin de dışarıdan katılarak sempozyuma makale sunabileceğini öğreniyoruz Kaya'dan.

CANIMIZA KASTLARI VAR

Bu sözlerin üzerine konumuz bugünlerde de gündemde olan nükleer santrallere geliyor. Bilindiği üzere, Sinop'ta ve Akkuyu'da yapımına başlanmış nükleer santraller var. Son olarak Seçim Hükümeti'nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini yürüten Ali Rıza Alaboyun'un "İğneada'ya üçüncü nükleer santrali planlıyoruz" açıklaması ile bir kez daha hayatımız tehdit altına girmiş oldu. Kaya, neden nükleer santral yapılmaması gerektiğini ise çok haklı gerekçelerle anlatıyor. 

İŞ KAZALARINI ENGELLEYEMEYENLER NÜKLEERİN ALTINDAN KALKABİLİR Mİ?

Maliyet fazla, yenilenebilir değil ve insan hayatı için zararlı diyerek sıralıyor sebeplerini. Fukuşima ve Çernobil nükleer facialarının önlenemediğini, gelişmiş ülkelerin bu yüzden nükleerden vazgeçtiğini belirtiyor Kaya. Ülkemizde olmasının ise daha fazla endişe verdiğini, Soma'da, Torunlar'da iş kazalarını önleyemeyen hükümetin ve patronların bu ülkede olduğunu, yani Türkiye'nin ihmaller ülkesi olduğunu söylüyor haklı olarak. Türkiye'de enerji politikalarının halk için değil sermaye ve rant için uygulandığını belirten Kaya, YEKSEM'e de bu yüzden devletin, hükümetin, belediyelerin çok önem vermediğini düşünüyor. Normal bir hükümetin buraya kulak vermesi gerekirken bizim hükümetimizin halk için bir şeyler yapmadığını, tersine halka düşmanca tutum aldığını belirtiyor Kaya ve her şeye rağmen bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini söylüyor. 15­16 Ekim tarihlerinde gerçekleşen ve birçok konu ile ilgili panel, söyleşi düzenlenilen sempozyumda enerji üzerine önemli tartışmalar yürütüldüğünü ve gelecek için kesinlikle dikkate değer olduğunu söyleyerek son veriyor sözlerine Kayahan.

ENERJİ POLİTİKALARI VE "YEK"

Örnek vererek devam ediyor Kaya, sempozyumda ülkelerdeki YEK oranlarının tartışıldığını, Türkiye'nin Almanya'dan 2,5 kat daha büyük alana sahip olduğunu, ancak Türkiye'de 10 kat daha düşük enerji elde edildiğini söylüyor. Burada kuşkusuz, ülkelerin enerji politikalarının doğrudan etkili olduğunu da belirtmek gerek. Bunların yanı sıra elektrikli araçların tanıtıldığı, güneşten elektrik üretmenin yeni yöntemlerinin gösterildiğini söylediğinde sempozyumun önemi daha da belirginleşiyor. YEK üzerinde ısrarla durulması gerektiğini ise nükleer, termik, hidroelektrik santrallerin; kömür, petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının doğa katliamlarına yol açmasına ve fazla maliyetli olmasına bağlıyor Kaya. Aynı zamanda bunların yenilebilir olmadığına dikkat çekiyor. Bilimsel çalışmaların yanı sıra sempozyumda YEK önündeki siyasi, ekonomik, teknik sorunları ortadan kaldırmak için de nasıl bir yol izleneceği tartışılıyor diyor ve ekliyor Kaya; "Ulusal bir sempozyum olmasına rağmen devlet kurumlarından doğru düzgün bir destek bir görmüyor YEKSEM. Bunu anlamak için de hükümetin çevre politikalarına bakmak yeterli zira nükleer santrallere birçok tepki, eleştiri varken 3. sünün yapılabileceğini de ilan ettiler.''

 

ÖNCEKİ HABER

ÖDP’li başkana Cumhurbaşkanına hakaretten ceza

SONRAKİ HABER

İzmir'den Silvan çağrısı: Silvan Türkiye'dir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa