Basın özgürlüğü Davutoğlu'nun kırmızı çizgisiymiş!
Onlarca gazetecinin tutuklu bulunduğu, gazetecilerin tehdit edildiği, dergilerin genel yayın yönetmenlerinin tutuklandığı, gazetelere polislerin baskın düzenlediği bir dönemde Başbakan Davutoğlu Christiane Amanpour'a verdiği röportajda “Basın özgürlüğü kırmızı çizgimdir” dedi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1990’lı yıllarda kendisinin de köşe yazarlığı yaptığını belirterek, basın özgürlüğü ve entelektüel özgürlüğün kendisi için kırmızı çizgi olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, gazetecilere ve köşe yazarlarına yönelik herhangi bir saldırıda kendilerini koruyacağına garanti verdi.
Davutoğlu, Amerikan CNN International televizyonundan ünlü gazeteci Christiane Amanpour'a konuştu. Basın özgürlüğü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otoriterleştiği iddiaları konusunda sorulara muhatap olan Davutoğlu, dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Amanpour, “Erdoğan ve AK Parti'nin ülke içinde ve dışında ‘otoriter, anlayışsız, zorba, otokrat, ayrılıkçı, kavgacı ve paranoyak’ şeklinde tanımlaması hakkında ne dersiniz?” şeklindeki sorusuna Davutoğlu, “Herkes bizi eleştirebilir, ama bunlar gerçeği yansıtmıyor.” cevabını verdi.
SİYASİ PARTİLER ÖZGÜRCE İSTEDİKLERİNİ SÖYLEDİ
AKP’nin seçimlerde yüzde 49 oy aldığını hatırlatan ve AKP’nin demokratik meşruiyetinin tartışılamayacağını öne süren Davutoğlu, "Seçimlere 20 siyasi parti katıldı. Herkes siyasette kendi pozisyonunu belirledi. Kimsenin herhangi bir şey söylemesi engellenmedi.” dedi.
Amanpour, Türkiye’deki basın özgürlüğünün büyük endişe kaynağı olduğunu, yüzlerce insanın çeşitli sebeplerle ve Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla tutuklandığını belirterek, “İnsanların dedikleri konusunda endişe duymuyor musunuz?” şeklinde bir soru sordu.
‘ENDİŞE DUYUYORUZ’
"Endişe duyuyoruz” cevabını veren Davutoğlu, basın özgürlüğü konusunda dikkat çeken şu ifadeleri kullandı:
“1990'larda bir akademisyen olduğum dönemde aynı zamanda köşe yazarlığı yapıyordum. Basın özgürlüğü ve entelektüel özgürlük benim için kırmızı çizgidir. Eğer bir entellektüle, köşe yazarına veya gazeteciye herhangi bir saldırı olursa onların savunucusu olurum. Buna garanti veriyorum.”
Davutoğlu, Nokta dergisinin, “Türkiye İç Savaşı’nın başlangıcı” şeklindeki başlığını ise eleştirdi. Böyle bir başlığın gazetecilik ile ilgisinin olamayacağını savundu.
‘ERDOĞAN NEDEN DAHA FAZLA GÜÇ İSTİYOR?’
Davutoğlu, “Erdoğan neden daha fazla güç istiyor.” şeklinde bir soru üzerine, hiçbir zaman “daha fazla güç” şeklinde bir ifade kullanmadıklarını dile getirdi. Türkiye’nin çok daha net bir siyasi sisteme ihtiyacı olduğunu kaydeden Davutoğlu, mevcut sistemin iyi işlemediğini belirtti.
Davutoğlu, parlamentodaki tüm muhalefet liderleriyle bireysel haklar, özgürlük, özgürlük ve güvenlik dengesi, çoğulculuk, güçler ayrılığı temelinde yeni anayasa hakkında görüşmeler yapacağını vurguladı. “ABD’deki başkanlık sistemi otoriter değilse, Türkiye'deki başkanlık sistemi de otoriter olmayacaktır.” dedi.
IŞİD İLE KARADAN MÜCADELE
Bölgedeki gelişmelere ilişkin sorulara da cevap veren Davutoğlu, IŞİD ile mücadelede hava ve kara operasyonu olarak bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin tek başına böyle bir yükü üstlenemeyeceğini belirten Davutoğlu, Suriye krizinin kapsamlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, PYD’ye silah yardımını kesinlikle kabul etmeyeceklerini ve bunu durdurmak adına her türlü önlemi alacaklarını dile getirdi. (CİHAN)
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
