09 Kasım 2015 19:41

Başlangıç: Cizre'de 21 kişiyi kim öldürdü?

Cezasızlıkla Mücadele Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan gazeteci Celal Başlangıç, Cizre'de Eylül ayında ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde 21 kişinin öldürüldüğünü ifade ederek, bu ölümlere ilişkin tek bir soruşturma açılmadığına dikkat çekti. Başlangıç, "Cizre'de 21 kişiyi kim öldürdü?" diye sordu.

Paylaş

Düşünceye Özgürlük Girişimi, Hafıza Merkezi'nin de aralarında olduğu ulusal ve uluslararası birçok sivil toplum örgütü, Cezasızlıkla Mücadele Günü kapsamında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Santral Yerleşkesi'nde düzenlenen etkinlik kadın hakları ve LGBTİ'lerin uğramış olduğu hak gaspları, basına yönelik saldırılar ile cezasızlık ve adalet başlıklarındaki tartışmalar ile sona erdi.

İlk olarak cinsel taciz ve tecavüz davalarına ilişkin konuşan Avukat Eren Keskin, gözaltında işkenceyi araştırmayı başladıkları tarihten bugüne kadar 500'ün üzerinde kadının kendilerine başvurduğunu ancak kendilerine başvurmamış, gün yüzüne çıkmamış çok daha fazla oranda kadının gözaltında cinsel işkenceye maruz kaldığını söyledi. Daha sonra gözaltında cinsel işkenceye dair davasını takip ettiği Şükran isimli kadının dava sürecini anlatan Keskin, Şükran'ın Derik'te 1993'te gözaltına alındığında cinsel işkenceye maruz kaldığını ancak davasını açabilmek için cesaretini 1998'de toplayabildiğini ifade ederek, bu dosyanın 444 askere cinsel işkence suçlama iddiası ile o dönem çok haber olduğunu belirtti. Tüm delillere ve doktor raporlarına rağmen savcının soruşturmadan öteye gitmediğini belirten Keskin, bu suçun da cezasızlık durumuna düştüğüne vurgu yaptı.

Keskin'in ardından LGBTİ'lerin yaşamış olduğu hak gasplarını avukat Sinem Hun anlattı. Hun, LGBTİ bireylerin davarında daha fazla dayanışma olması gerektiğine dikkat çekerek, suçların işlendiği yerlerde olay yeri inceleme ekiplerinin dahi inceleme yapmadığını ve delillerin karartıldığını söyledi.

Hun'un ardından Gezi Direnişi sırasında polisin tacizine maruz kalan ve açtığı davadan bir sonuç alamayan Eylem Karadağ konuştu. Karadağ, suçun cezasız kalacağını bildiğini ancak ne olursa olsun davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar taşımayı düşündüklerini belirtti.

'HUKUK KAZANIMLARI YOK SAYILIYOR'

Son olarak "Devlet dışı aktörler ve sosyal yapı" başlığı masaya yatırıldı. Bu bölümde ilk olarak Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu konuştu. Önderoğlu, gazetecilerin öldürüldüğü davalarda devletin sistematik olarak harekete geçmediğini belirterek, öldürülen gazetecilerin davalarında da sorumluların ceza almadığını hatta bazen yargı önüne dahi çıkarılmadığını söyledi.

Önderoğlu'nun ardından Avukat Fikret İlkiz, "Amirinden izin almak" başlıklı bir sunum yaptı. İlkiz, hukuk kazanımlarının yok sayıldığı tüm yargının kazanımlarını kaybetmeyi gözden çıkardığı bir dönemde olunduğunu ifade ederek, bir devlet memurunu soruşturmak için amirinden izin alınması yönündeki yasa nedeni ile yüzlerce suçun cezasız kaldığını söyledi. Cezasızlık sisteminin yargının aşamayacağını belirten İlkiz, yargının zaten bunun istemediğini vurguladı.

İlkiz'in ardından Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Kurucu Başkanı Faruk Eminağaoğlu konuştu. Türkiye'de şu anda Devlet Güvenlik Mahkemesi'ni (DGM) aratan bir dönem yaşandığına dikkat çeken Eminağaoğlu, yapılması gerekenin tüm halkın en az bir sivil toplum örgütünde ya da sendika örgütlenmesi olduğunu söyledi.

'BUGÜN HENDEK KAZANLAR DÜN DIŞKI YEDİRİLEN KÖYLÜLERİN ÇOCUKLARI'

Son olarak konuşan gazeteci Celal Başlangıç da, HDP ve güvenlik bölgelerine ilişkin kısa bir sunum yaptı. Cizre'nin sembol bir kent olduğunu belirten Başlangıç, "Dün dışkı yedirenlerin çocukları, torunları bugün Cizre'de hendek kuranlardır. Bu dışkı yedirme olayı ile ilgili olarak kimsenin soruşturulmadığını biliyoruz. Daha sonra 1992'de en kanlı Newroz yaşandı. Bu kanlı Newroz'da kaç kişinin öldüğü tespit edilemedi. Ancak sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadı" dedi.

'GENÇLER HENDEKLERİ KALDIRDI, POLİS SALDIRDI'

Cizre'de özellikle 2014 yılında 18 YPG'linin cenazesinin geldiğini hatırlatan Başlangıç, "Aralık 2014 ve Ocak 2015'te 6 insan öldürüldü. Gençler hendek kurdu. Kimse ölmesin diye. 14 Ocak'ta Hatip Dicle mesaj götürdü ve hendeklerin kaldırılmasını istedi. Öyle oldu. Gençler hendekleri kaldırdı. Ancak polis zırhlı araçla girdi ve bir çocuğu öldürdü. Bu olaylar olduğunda Cizre'nin Emniyet Müdürü yeni atanmıştı. Ercan Demir'di. Demir, Hrant Dink davasında yargılandı. Sonuçta, Eylül'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 9 gün sürdü. En fazla sokağa çıkma yasağının olduğu dönem. Başbakan açıklama yaptı. 'Sivil ölmedi' dedi. Ancak İçişleri Bakanı dedi ki 'Bir sivil öldürüldü'. 13 Eylül günü sokaklar açıldığında içerden tam 21 sivil cenazesi çıktı. Bunun içinde 35 günlük çocuk da vardı 80 yaşında adam da vardı. Bir tane silah da yoktu. Kimse de sormadı, bu teröristler nerde. 21 kişinin 16'sı, kafasına sıkılan tek kurşunla öldürüldü" dedi.

'SORUŞTURMA AÇILMADI'

Öldürülme olaylarına ilişkin soruşturma açılmadığını belirten Başlangıç, "Şu an polis polisi soruşturacakmış gibi yapacak. Bu olaylarda tek bir olay yeri inceleme yapılmamış, tespit yapılmamıştır. Gönüllü avukatlar yapmıştır. Şu ana kadar 8 bin hasarlı ev tespit edilmiştir. Şu anda yürüyen bir soruşturma yok. Bu 21 kişiyi kim öldürdü, bilmiyoruz" dedi.

Etkinlik soru cevap bölümü ile sona erdi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Köy desteğine, devlet yardımına rağmen açık: İşçi ailesinin durumu bu

SONRAKİ HABER

IŞİD’in 200 Suriyeli çocuğu kurşuna dizdiği video yayınlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...