07 Kasım 2015 14:11

Şebnem’in bıraktığı yerden..

Özellikle geçtiğimiz yıllarda kadına yönelik artan şiddetin, ülkemizde hakim olan iç savaş atmosferiyle daha da şiddetlendiğini görüyoruz...

Paylaş

Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu

Özellikle geçtiğimiz yıllarda kadına yönelik artan şiddetin, ülkemizde hakim olan iç savaş atmosferiyle daha da şiddetlendiğini görüyoruz. Anıtsayaç’ta her gün artan kadın cinayetleri, Özgecan Aslan’lar, iş cinayetine kurban giden emekçi kadınlar, Karadeniz’de ve Ege’de yaşam alanları gasp edilen kadınlar, Ortadoğu’da savaşta göçe ve intihara zorlanan kadınlar, mülteci kadınlar... Bu yüzden de en çok direnen, savaşlarda en çok mücadeleyi veren ve en çok ölen kadınlar... Şiddet ve ayrımcılık şimdiki gibi dört bir yanı sardığında, kadın dayanışmasının yaratılacak barış ve özgürlük ikliminde oynadığı ve oynayacağı rol işte bu yüzden önemi en çok olandır.
10 Ekim 2015 günü “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingindeki vahşi bombalı saldırıda, kadın mücadelesine omuz vermiş, Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu HÜKÇAT’ın kurucu üyelerinden, sıra arkadaşımız Şebnem Yurtman da yaşamını yitirdi. 

GRİYE İNAT RENGARENK
HÜKÇAT bu dönemki çalışmasına işte böyle başladı. 22 Ekim Perşembe günkü tanışma toplantımız buruk ama umut dolu gençlerin bir araya gelmesiyle gerçekleşti. Hacettepe Üniversitesinde son 4 yıldır aktif faaliyet yürüten topluluğumuz aramıza katılan yeni arkadaşların da önerileri ile önümüzdeki dönemi planladı. İlk olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında neler yapabileceğimizi derinlemesine tartıştık. 25-26 Kasım tarihlerinde üniversite içerisinde yapabileceğimiz söyleşileri planlamaya ve 3 yıldır yaptığımız geleneksel kampüs yürüyüşü ile ikinci günü sonlandırmaya yönelik bir plan çıkarttık. Hedefimiz üniversiteyi de kaplayan kasvetli havayı dağıtan ve genç kadınların el ele vermesiyle daha renkli, farkındalık yaratan etkinlikler yapmak. Birbirinden farklı öneriler geldi. Kampüste genç kadınların müzik çalışmalarını sergilemekten tutun da meydandaki büyük ağacı mor kurdelelerle ve dileklerle donatmaya, seramik ve heykel atölyesinden doğaçlama oyunlara...Tüm bu griliğe inat rengârenk hazırlanacak pankartlar ve daha birçoğu... 
Biz üniversiteli genç kadınlar, tüm baskı, sömürü ve katliamlara inat gelecek günlere umutla bakıyor ve yan yana gelerek daha da güçleneceğimize inanıyoruz. 
HÜKÇAT olarak bir kez daha yaralılara acil şifalar, bu vahşi saldırıda öldürülenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Bütün kadınları acımızı paylaşmaya, birleşmeye ve barışın sesini Şebnem’in bıraktığı yerden yükseltmeye çağırıyoruz.
Biz çalışmalarımıza başladık. Herkese kolaylıklar... 

ÖNCEKİ HABER

Yan yana durmaya daha çok ihtiyacımız var

SONRAKİ HABER

‘Bu gitmeler gitmek değil’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...