Gerçek bir yargılamayla tarihe geçebilirsiniz

Müdahillik talebini sunan EMEP GYK Üyesi Mustafa Yalçıner, “gerçek” bir yargılama yapması durumunda mahkemenin tarihe geçme fırsatının olduğunu belirtti. Müdahillik talebinde bulunan Maraş katliamının bir numaralı sanığı Ökkeş Şendiller ile katliamda mağdur olan müdahiller arasında ise gerginlik yaşandı.

12 Eylül 1980 darbecileri dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın 32 yıl aradan sonra yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediyor.

Gün boyu sürecek davanın 2. duruşmasında, müdahillik talepleri dinlenmeye devam edildi. Darbe döneminde Maraş milletvekili olan Hüseyin Doğan ve Çorum milletvekili olan Şükrü Bütün verdikleri taleplerde darbe öncesi bölgelerinde yaşanan katliamlara dikkat çekti. Darbe ortamına bu şekilde zemin hazırlandığını ve kendileri ile aileleri adına davaya müdahil olmak istediklerini söyledi.

HALK DÜŞMANLIĞI VE VATAN HAİNLİĞİ İLE YARGILANMALILAR

Dönemin TDKP yöneticisi olduğunu belirten Gazetemiz Yazarı ve EMEP GYK Üyesi Mustafa Yalçıner ise müdahillik talebinde bir sosyalist olarak bu davanın muhatabı olduğunu, fakat darbenin esas olarak halka yöneltilmiş bir faşist saldırı olduğunu vurguladı. Yalçıner, ülkenin hâlâ 12 Eylül darbe rejimi ile idare edildiğine dikkat çekti.

Mahkemenin darbecileri halk düşmanlığı ve vatan hainliği ile yargılaması gerektiğine dikkat çeken Yalçıner, “Bu iki suçun dışında gerisi teferruattır” dedi. Yalçıner, “Bu heyet, gerçek bir yargılama yapması durumunda tarihe geçecektir. Mahkemenin bu fırsatı değerlendirmesi gerekir” dedi. Yalçıner ayrıca hükümetin de TBMM’nin de davaya müdahil olarak kabul edilemeyeceklerinin altını çizdi.      

KATİL O...

Maraş Katliamı’nın bir numaralı sanığı olan Ökkeş Şendiller de müdahillik talebinde bulundu. Şendiller, “Maraş Katliamı’nın perdesinin inmediği kanaatini taşıyorum” dedi. Şendiller’in talebinden sonra salondan, müdahillik talebinde bulunan Cumhur Yavuz, “Katil o” diye bağırarak duruma tepki gösterdi. Şendiller’in söz alma talebini reddeden mahkeme başkanı, “katil o” sözlerini de kayıtlara geçti.  Oğuzhan Müftüoğlu’nun da avukatlığını yapan Sabri Kuşkonmaz iddianamenin cuntanın dilinden çıkması gerektiğine dikkat çekti. Gerçek bir yargılamanın ancak bu şekilde yapılabileceğini ifade eden Kuşkonmaz, “Başbakan bu davayı kirli emellerine alet etmiştir” diye konuştu.

ROBOSKİ’DEKİ ÇOCUKLAR ADINA

Avukat ve çocuk hakları savunucusu Celal Aya, Roboski’de dilleri yasaklanan Kürt çocukları adına müdahillik talebinde bulundu. Aya, darbe döneminin bir cellatlık olduğunu belirtti. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılamadan kaçtıklarını ifade eden Aya, darbecilerin tutuklanmasını ve mallarına tedbir konulmasını talep etti.  

Hükümete yöneltilen eleştirilerin ardından Başbakanlık Vekili Sami Arslan söz alarak, “Bu yargılamayı Meclise ve hükümete borçluyuz” dedi. Bu sözlere ise salondan tepkiler geldi.

BERFO ANA DURUŞMAYA DA GELDİ

Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana’nın gelişi damgasını vurdu. Duruşma sürerken Berfo Ana, kucağında oğlunun fotoğrafıyla mahkeme salonunun kapısına geldi. İlk başta duruşmaya ara verilene kadar Berfo Ana’nın içeri alınmayacağı belirtildi. Bu arada darbeci general Evren’in duruşmaya gelmediğini öğrenen Berfo Ana tepkisini, “Ben tansiyon hastasıyım geliyorum. Onlar nasıl gelmez. Gelecek Evren. Gelmese de ceza versinler. Nasıl kıydı benim çocuğuma? Nasıl yaptı” diye gösterdi. Bir süre kapıda bekleyen Berfo Ana daha sonra içeri alındı. Duruşma salonundakiler Berfo Ana’yı alkışlarla karşıladılar. Berfo Ana mahkeme heyetinin ona söz vermesini beklemeden sık sık, “Beni hasta hasta çıkarttılar. Cezasını versinler istiyorum. Çocuğumun mezarını, cenazesini istiyorum” dedi.

Berfo Ana, müdahillik talebini şu sözlerle mahkeme kayıtlarına geçti: “Benim evim ocağım söndü. Onun da evi yıkılsın, ocağı sönsün. Oğlumun cesedi dahi bize verilmedi. Kenan Evren bu olayın sorumlusudur”.

Mahkemeye verilen aranın ardından Berfo Ana salondan çıktı. Çıkışta konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "Oğlunun mezarının yerini bilen varsa göstersin artık. Bu ananın acısını dindirin" diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

HAK-İŞ DE MÜDAHİL OLACAK

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 12 Eylül darbesi döneminde konfederasyonunun faaliyetlerinin Milli Güvenlik Konseyinin 8 No’lu kararıyla durdurulduğunu anımsatarak, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davada müdahil olma kararı aldıklarını bildirdi.

Yazılı bir açıklama yapan Arslan, 12 Eylül darbesinin mimarlarından ve bunlara ortam hazırlayanlardan yargı önünde hesap sorulmasını olumlu bulduğunu belirterek, bütün darbe ve darbe girişimlerinin mimarlarından yargı önünde hesap sorulması gerektiğini söyledi.