01 Kasım 2015 15:59

Korku, bir kez daha işe yaradı…

Paylaş

Fehim IŞIK

Seçim yasaklarının henüz kalktığı saatlerde, ilk verilerle yazıyorum. Görünen o, AKP tek başına hükümeti kurabilecek bir çoğunluğa erişiyor. 2002’de tek başına iktidar olan AKP, o dönem özellikle Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne iktidarı elinde tutanlarla cebelleşmişti. Cumhuriyet’ten günümüze iktidarı elinde tutanlar bu iktidarı AKP’ye vermek istemiyorlardı. Ordu da bu kesimin destekçisiydi. AKP ise çoğu kez libarellerin, yer yer de solcuların desteğini alarak, tabi kendi cenahındaki birçok İslami cemaati de yanına çekerek, iktidarını adım adım pekiştirdi. Bu kez ise Türkiye’de kendine oy verenler dışında herkesi karşısına alarak iktidara gelen bir AKP ile karşı karşıyayız, dersek yanılmış olmayız. Şunu da kabul edelim, AKP’ye oy verenler azımsanacak bir kesim de değil…
Peki, bu tablo neyin alameti?
İlk gözlem olarak diyeyim, iyinin alameti değil.
7 Haziran seçim sonuçlarını tanımayan, hükümeti tek başına kurmak için yüzlerce insanın ölümünü bile göze alan bir anlayış, hiç kuşku yok bundan sonrasında ağırlıkla muhalefete yönelecek, muhalefeti sindirmek için elinden geleni ardına koymayacak.
Tek başına bu durum bile bize, bundan sonrasının daha iyi olmayacağını gösteren önemli bir emare.
Elbet, bu kanaat yalnız seçim sonuçlarına bakılarak yapılacak bir değerlendirme değil. Seçim öncesinde iktidarın bilinçli bir biçimde yarattığı gerginlik; o yetmez, “kindar ve dindar nesil” adına yola çıkan anlayışın kendisi dışındaki herkesi yok sayma durumunun bu yılın Nisan ayından bu yana giderek daha belirgin bir biçimde kendini göstermesi, bizi önümüzdeki günlerin bugünden daha iyi olmayacağı kanaatine götürüyor.
Sonuç bu, ama değerlendirilmesi gereken bir durum daha var. 1 Kasım sonuçları da bize gösteriyor ki bu ülkede esasen bir muhalefet sorunu da var. HDP, onca ölüm ve katliama rağmen muhalefetini etkin bir biçimde yaptı, daha doğrusu yapmaya çabaladı. Üstelik muhalefetini bir tek AKP’ye karşı değil, aynı oranda MHP’ye ve kısmen de CHP’ye karşı yaptı. CHP, ne yazık ki statükoculuktan kurtulmadı. Son ana kadar da nasıl HDP ile yan yana görünmem kaygısı ile hareket ederek esasen AKP’nin ekmeğine yağ sürdü. MHP’nin tutumu ise tam bir facia. O, daha 7 Haziran’dan başlayarak attığı her adımda AKP’nin ekmeğine yağ sürdü.
Tüm bu nedenlerden dolayı MHP’nin oyunun azalacağı çok belirgindi. CHP’nin ve HDP’nin oylarının azalması elbet beklenmiyordu. Belki bu seçimin sürprizi, CHP ve HDP’nin oylarının azalması oldu. HDP açısından anlaşılır bir durum var. Çok zor bir seçim sürecini, ciddi bir eşitsizlik ortamında yürütmeye çalıştı. Ancak nedeni ne olursa olsun kabul etmek gerekir ki tereyağından kıl çeker gibi sıyrılan AKP oldu.
Daha ötesini yazmaya gerek var mı, bilmiyorum.
Ama görünen o önümüzdeki dönem HDP çatısı altında mücadele eden özgürlük, demokrasi, barış yanlılarının hanesine yine direnmek düşüyor. Bu tabloda değişmesi gereken ise başta CHP olmak üzere muhalefet. Hala statükonun korumacılığını kimseye bırakmayan CHP, bu kez iktidarı devrettiği AKP’den kolay kurtulamayabilir. Tabi, yalnız CHP değil, onun dışında geniş bir kesim de AKP’den kolay kurtulmayabilir.
AKP ne mi yapar?
Bu noktadan sonra kindar davranmaktan vazgeçer mi?
Sanmıyorum…

ÖNCEKİ HABER

Van’da sandık güvenliği için bekleyen halka polis saldırısı

SONRAKİ HABER

Dünya basınından ilk seçim yorumları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...