29 Ekim 2015 11:41

Saymaz: Çözüm halkların kardeşleşmesidir

Paylaş

Yasin TERZİ
İstanbul

Şişli Belediyesi ve Evrensel okurlarının birlikte düzenlediği “Katliamların gölgesinde barış mücadelesi” paneline Radikal Muhabiri ve Yazar İsmail Saymaz, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Celal Başlangıç ve Hayat Televizyonu Program Koordinatörü Arif Koşar katıldı.

İlk sözü alan Başlangıç, Bugün ve Kanaltürk televizyonlarına yapılan müdahaleyle başlayarak, “Gazeteciliğimin 40. yılındayım, böyle bir şey görmedim. Abdülhamit döneminde bile istenmeyen haberler yeri boş çıkardı, sansürlenirdi. Ama basın kuruluşuna el koymayı Abdülhamit bile düşünememişti. Kayyum prosedürünü bile yerine getirmeden yayın durduruluyor. Kayyum değil, korsan kayyumdu” diye konuştu. Başlangıç ardından, Cizre’de 9 gün boyunca ilan edilen sokağa çıkma yasağını ve bölgeden izlenimlerini paylaştı. “Orada yaşanan baskı politikası, kaymakam ve valileri dahi aşan güçler tarafından gerçekleştiriliyor. Sokağa çıkma yasağından kaymakamın bile sonradan haberi olabiliyor” dedi.

‘LAİK, CUMHURİYETÇİ VE DEMOKRATİK’

Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz, çözüm sürecinin iki siyasi aktörün görüşmesine indirgenerek, barış tartışmalarının Kürt ve Türklerin ortak meselesi olmaktan çıkarıldığını ifade etti. Saymaz, “80 milletvekili, 104 belediye ile Kürt sorunun çözülebileceğine inanıyorum. Bu kadar olanak varken sorunun silahsız çözülebileceğini savunuyorum. Masayı kalıcı hale getirmenin tek yolu, Kürtlerin ve Türklerin birlikte laik, cumhuriyetçi ve demokratik bir Türkiye formülasyonudur” diye konuştu. Çözüm sürecindeki görüşmelere ilişkin halkın hiçbir bilgisi olmadığını, görüşmelerin kapalı kapılar ardında gerçekleştiğini belirten Saymaz, “Asıl çözüm halkların gerçek bir kardeşleşmesi ve buluşmasıdır” dedi.

KİM GERÇEKTEN BARIŞI SAVUNUYOR?

Hayat Televizyonu Program Koordinatörü Arif Koşar da, “barış” kavramına genel olarak kimsenin itiraz etmediği, en milliyetçi kesimlerin bile özel günlerde “dünya barışı” mesajı verdiğini belirterek, “Kim gerçekten barışı savunuyor” sorusunu yöneltti. ABD ve Avrupa ülkelerinin, AKP’nin, CHP’nin, liberallerin, Kürt siyasi hareketi ve sosyalistlerin Kürt sorununa bakışını ve barış anlayışlarını anlatan Koşar, “Emperyalistler bugün barış yarın savaşçıdır. Savaşların kaynağı ve nedeni emperyalizmin kendisidir zaten. AKP ve devletin ise, Rojava’daki gelişmelerle birlikte “çözüm” sürecine yaklaşımları kökten değişti. Ki zaten çözüm için asgari bir programa bile sahip değiller. CHP’nin de programında Kürt sorununun çözümüne ilişkin tek bir talebin karşılanması söz konusu değil. Barış ve demokrasi, ancak halk güçlerinin ortak mücadelesi ile gerçekleşebilir” dedi.

Panel soru ve cevap kısmının ardından son buldu.

ÖNCEKİ HABER

‘Gençler ölmesin diye barışta ısrar edelim’

SONRAKİ HABER

Davutoğlu: Diyarbakır'ı bunlara bırakacak mısınız?