27 Ekim 2015 00:53

Kürdistan'da krizin adı: Başkanlık

Paylaş

Beyar ÖZALP
Duhok

Irak’ın Kürdistan Fedaral Bölgesinde 19 Ağustos’ta Mesut Barzani’nin devlet başkanlığı görev süresinin dolmasıyla başlayan siyasi büyüyor. Barzani’nin görev süresinin dolmasından sonra mecliste grubu bulunan KDP, KYB, Goran (Değişim Hareketi),Yekgurti (İslami Birlik Partisi) ve Komel’in (İslami Toplum Partisi) kendi aralarında yaptığı 9 görüşmeden sonra bir sonuç çıkmadı.  Diğer bir taraftan da memurlar ve Peşmergelerin uzun süredir ödenmeyen maaşları için sağlık ile eğitim emekçilerinin grev ve protestolarında  5 kişinin ölümü ülkedeki gerilimi aha da arttırdı. Eylemler sırasında KDP binalarının ateşe verilmesinden Goran’ı sorumlu tutan KDP’nin, Goranlı bakanları hükümetten azlettirmesi ve Goranlı meclis başkanı ve milletvekillerinin Erbil’e alınmasından sonra ise bölgede yaşanan siyasi kriz yeni bir boyut kazandı.

BAŞKANLIK SEÇİMLERİ NASIL YAPILACAK?

Kürdistan’da şu anda herkesin aklında başkanlık seçimlerinin nasıl yapılacağı ve başkanın yetkililerin kısıtlanıp kısıtlanmayacağı sorusu var. Mesut Barzani’nin liderliğindeki KDP, başkanın halk tarafından seçilmesini ve mevcut yetkililerinin devam edilmesinde ısrar ederken Celal Talabani’nin liderliğindeki KYB ile Goran, Yekgurti ve Komel ise başkanın meclis tarafından seçilmesini ve yetkilerinin kısıtlanmasını istiyor. Diğer dört parti KDP’nin devlet başkanını halk seçsin önerisini görev ve yetkilerinin kısıtlanması şartıyla kabul edeceklerini ifade ediyor.

KDP, GORAN’I HÜKÜMETTEN ALDI

Yaşanan başkanlık krizinden ve parti binalarının  ateş verilmesinden Goran’ı sorumlu tutan Başbakan Neçirvan Barzani ve KDP, Goranlı Meclis Başkanı Yusuf Muhammed ve beraberindekilerin başkent Erbil’e girişini engelledi. Başbakan Barzani daha sonra Goranlı dört bakanı da  görevden alarak yaptığı açıklamada bundan sonra meclis başkanının ancak sade bir vatandaş olarak Erbil’e girebileceğini söyledi.

GORAN’IN KIRMIZI ÇİZGİSİ: MECLİS BAŞKANLIĞI

Gazetecilere yaptığı açıklamada KDP’nin politikalarını mantıktan yoksun olarak değerlendiren Goran Sözcüsü Muhammed Tevfik Rahim KDP’nin Goran’sız bir hükümet kurmak için çalışmalara başladığını belirtti. Rahim, mecliste yeni bir başkanın seçilmesine ilişkin olarak “Başkanı Goran’dan olmayan bir meclisi tanımıyoruz. Bu bizim kırmızı çizgimizdir” diye konuştu.

KDP VE KYB ARASINDA YENİ ANLAŞMA

Zaman zaman aralarındaki ilişkilerde gerginliklerin yaşandığı KDP ve KYB 2006 yılında imzaladıkları stratejik iş birliği anlaşması ile Kürdistan Bölgesini yönetiyorlardı. Yaşanan krizlerden sonra KDP, KYB’nin yeni bir anlaşma yapılacağını bildirdi. 2006 yılında yapılan antlaşmada Erbil ve Süleymaniye merkezli iki yönetimin bulunduğu Kürdistan’ın tek bir yönetimde birleşmesi, seçimlere ortak girilmesi ve Bağdat’ta tek ses olmayı içeriyordu. Yeni yapılacak antlaşmanın ise  KYB’ye petrol, maliye, güvenlik ve askeri alanlarda ortaklık vermesi bekleniyor. Her iki parti Kürdistan ve Rojava’da IŞİD ile savaş, bağımsızlık referandumu ve Kerkük’ün geleceği gibi maddelerde anlaşmaya varamıyor.

PROTESTOLARDAN SONRA MAAŞLAR ÖDENDİ

Yapılan protesto gösterilerinden sonra memurların temmuz ayı maaşları ödenirken biriken 3 aylık maaşlarının ne zaman ödeneceği ise açıklanmadı. Kürdistan Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hawrami biriken maaşların ve gelecek maaşların düzenlemesi için daha fazla petrolün ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. Erbil’in, Bağdat’tan bağımsız petrol satışı ile ilgili ise Hawrami, Kürt yetkililerinin bu kararı daha önce alması gerektiğini zira Bağdat’ın bütçeden Erbil’e düşen payı vermediğini ifade etti.

MEDYA BASKI ALTINDA

Yaşanan siyasi krizden sonra Kürdistan’da yayın yapan medya kuruluşlarının da baskı çalışmaları engellendi. İlk olarak Süleymaniye’de ki protestolarda KDP’ye yakın olduğu bilinen Rudaw TV’nin canlı yayın ekibine saldıran protestocular, gazetecileri darbedip ekipmanlarını kullanamaz hale getirdi. Goran’a yakın olan KNN TV,  Dohok binasını güvenlik nedeniyle boşaltmak zorunda kalırken merkezi Süleymaniye’de bulunan NRT TV’nin Erbil binası güvenlik güçlerince basılarak çalışanları gözaltına alındı. Yaşanan bu olaylar sonrasında bir açıklama yayınlayan Erbil Asayiş yetkilileri, NRT TV çalışanlarının gözaltına alınmadığını iddia etti.

HALK SORUNUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYOR

Siyasi partiler arasında yaşanan krize tepki gösteren Kürdistanlılar ise sorunun bir an önce çözülmesini istiyor. Yaşanan krizde Goran’ın söylemlerinin doğru olduğunu söyleyen birçok Kürdistanlı, aynı zamanda da Goran’ın kullandığı yöntemlerin yanlış olduğunu düşünüyor. Kürdistanlılar sorunun ana kaynağı olarak partilerin Kürdistan kaynaklarını kendi aralarında paylaşamaması ve güç savaşları olduğu görüşünde. Birçok Kürdistanlı ’90’lı yıllarda partiler arasında yaşanan ve birakujî (kardeş kavgası) olarak adlandırılan çatışmaları hatırlatarak durumun bu aşamaya gelmeden çözülmesini istiyor. Ayrıca bölgede Peşmergenin  İŞID’le çatışırken, partilerin kendi aralarında çatışmasına tepki gösteren Kürdistanlılar, önceliğin siyasi rant değil Kürdistanın güvenliği olması gerektiğini vurguluyorlar.

ABD VE İNGİLTERE’DEN BARZANİ’YE DESTEK

19 Ağustos’ta görev süresi biten Devlet Başkanı Mesut Barzani’nin anayasaya göre görevini meclis başkanına devretmesi gerekiyordu. Ancak 2 aydır görev süresinin bitmesine rağmen Barzani fiilen başkanlığını sürdürmeye devam ediyor. ABD yaptığı açıklamada Barzani’yi Kürdistan’ın meşru başkanı olarak gördüğünü açıklarken, İngiltere ise siyasi tarafların işbirliğiyle Kürdistan bölgesindeki ‘başarılı model’in devam etmesini arzu ettiğini duyurmuştu. Meclisin Goranlı Başkanı Yusuf Muhhamed ise Associated Press’e yaptığı açıklamada yasal olarak Kürdistan Bölgesi Başkanlığını talep etme haklarının olduğunu ancak yaşanan siyasi sorunların daha da gerilmemesi için başkanlık koltuğunu talep etmediklerini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Güney Kürdistan’da siyasi ve ekonomik bunalım

SONRAKİ HABER

Patlamada yaralananlar: Onu yine başkan yaptırmayacağız!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...