Kulüpler barış için bir araya geldi

Fadime DURSUN
Derya DURSUN
İstanbul

Ankara Katliamı’nın üzerinden iki haftayı aşkın süre geçti ancak katliama öfke dinmiş değil. Katliama karşı eylemlerin de yaşandığı Alibeyköy Karadolap  Mahallesi’nde “barış” ve “kardeşlik” için karşılaşacak olan spor kulüplerine konuk olduk. Kardeşlik ve dayanışma müsabakaları öncesi Karadolap Spor ve Spartakistanbul’un kaptan ve taraftarları ile yaşanan katliamı, tepkileri ve maçlarını konuştuk.

‘HALKLAR BARIŞ İSTİYOR BİZ DE’

Spartakistanbul Kaptanı Erhan Çabuk şöyle başlıyor: “Futbol oynuyoruz. Çok çeşitli organizasyonlarımız oluyor. Kadın arkadaşlarımızdan oluşan da bir futbol grubu var. Yakın zamanda Atina’da Yunanistan’ın en anarşist takımlarında biri olan Exchar Astenele ile bir futbol maçı oynadık.” Takım arkadaşlarının katliamın yaşandığı gün “barış” diyebilmek için Ankara’da olduklarını anlatan Çabuk, “Ankara’ya barış diye haykırmaya gittik. Takımımızda KESK’li arkadaşlarımız da var, Katliamı yaşadık” diye konuşuyor. Suruç ve Kobanê halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını söyleyen Çabuk, “Halklar barış istiyor biz de. Karadolap Spor Kulübüyle bizim tarihi bir bağımız var. Önceden de aynı amaçta buluşurduk. Şimdi de öyle oldu. Amacımız başka türlü bir futbol kültürü yaratmak. Kapitalizmin karşısında durmaktır bizim muradımız” sözlerini kullanıyor.

Endüstriyel futbolu reddettiklerini ifade eden Çabuk, “Karadolap’ın bu reddetme kültürünün beşiği olduğunu düşünüyoruz. Mahalle halkı toplumsal olaylarda da duyarlılığını gösteriyor. Futbol aracılığıyla bir araya gelip, birlikteliğin önemine dikkat çekmeye çalışıyoruz” dedi.

‘FARKINDALIK YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ’

“Ankara’da katledilen canları anmak, unutmamak, unutturmamak sosyal bir farkındalık yaratmak amacıyla bir araya geldik” diye konuşan Karadolap Spor Kulübü Kaptanı Bektaş Çiçek şöyle devam ediyor: “Resmi takımlarla bunu yapmak güçtür. Biz isteriz ki futbol resmiyetiyle de dillendirsin bunu. Çabamız bunun içindir. Biz farklı bir şey yapıyoruz. Futbol oynuyoruz ama sadece oyun için değildir uğraşımız. Futbol kitlelerin sporudur. Bizimde kitlelerin sahiplendiği spor dalında amacımız farkındalık ve sosyal duyarlılık yaratmaktadır.” Farklı organizasyonlar da yapmak için bir araya geleceklerini söyleyen Çiçek, “Örneğin kadın arkadaşlarımız da futbol oynayabilecek. Bugün baktığımızda takım elbiseler içinde şekillenen bir futbol anlayışı oluşmuş durumda ne yazık ki” dedi.

‘MÜLTECİLER İÇİN ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ’

Kulüp kaptanları Erhan Çabuk ve Bektaş Çiçek, mülteci sorunuyla ilgili de çalışmalar yapmak gerektiğini söyleyerek “Tüm kesimleri dayanışmaya çağırıyoruz” diyerek sahaya çıktılar. Karadolap Spor Kulübünün ev sahipliği yaptığı karşılaşmaya sporcular, Ankara Katliamı’na ithafen ‘Unutturmayacağız’ ve ‘Dünyanın tüm taşraları Konya’dır’, ‘Renklerin kardeşliğine evet, ırkçılık ve şiddete hayır’ pankartlarıyla sahaya çıktı.

‘GERİ DURMUYORUZ; VAHŞETİN KARŞISINDAYIZ!’

Karşılaşma öncesi konuşma yapan Karadolap Spor Kulübü Başkanı Çayan Dursun “Burada olma amacımız dayanışmadır. Ankara Katliamı’ndan sonra dostluk maçı yapalım dedik, kardeşlik için barış için buluştuk. Ankara’da insanlar katledildi. Biz de onların anısını yüreklerimizde taşıyacağız.” dedi. Dursun, “Endüstriyel futbola karşıyız. Bizim futbolumuz bu karşıtlıkla yol alır ve sömürünün karşısında durur. Sırf bu duruşumuzdan dolayı cezalar kesiliyor bize bedeller ödüyoruz. Geri durmuyoruz, her türlü zorbalığın ve vahşetin karşısındayız! Burada bizimle olan herkese hoş geldiniz diyorum ve Spartakistanbul’u dostlukla selamlıyorum” diye konuştu.

Ankara Katliamı’nda yitirdiğimiz dostlarımızı, kardeşlerimizi selamlıyorum diyerek konuşmaya başlayan Sparkistanbul Kaptanı Erhan Çabuk, “Spartakist eşitlik ve özgürlük mücadelesi için bir araya gelmiş bir takımdır. Suruç’ta Diyarbakır’da ve son olarak ta Ankara’da yitirdiklerimiz için ve tüm ezilenler, katledilenler için duruşumuzu koruyacağız. Zulmün karşısında olacağız. Karadolap Spor Kulübü ceza aldıkça güzelleşen bir takım. Bazı bedeller ödenmedikçe güzel olunmuyor. Barış ve Kardeşlik için buradayız!”

MAÇI İZLEYENLER KATLİAM İÇİN ÜZGÜN VE ÖFKELİ

Bir tarafta maç oynanırken biz de taraftarlara Ankara Katliamı’nı soruyoruz:
Halime Parlak 49 yaşında ve hissettiklerini şöyle anlatıyor: “Katliamı ilk duyduğumda çaresizliği yüreğimde hissettim. Telefona sarıldım. Barış mitingine giden yakınlarımı aradım ama telefon çekmiyordu. Katledilenlere yardım etmek istedim. Bütün gün televizyon izledim. Elimden bir şey gelmiyordu. Barış mitingine böyle bir saldırı olabileceğini hiç düşünemezdim. Hatta mitinge ben de gitmeyi düşündüm fakat koşullarım elvermediği için gidemedim. Son zamanlarda yaşanılan saldırılar, savaş politikası beni etkilemişti. Bu son olsun diyorum. Bu acı dayanılır gibi değil. Türkiye’nin yaşamış olduğu en acı zulüm. Yaşanılanlar hepimizi kaygıya sürükledi. İnsanlar korkuyor başıma bir yerde bir şey gelecek diye. AKP Hükümetinin gitmesi gerekiyor. AKP hükümeti erken seçime gitmek için her şey yaptı ama ben bu seçimde de tek başına hükümet kurabileceğini düşünmüyorum. Ülkenin  huzura ve barışa kavuşmasını istiyorum. Bu ülkede ve hiçbir yerde savaş olmasın. Barış kazansın! Son sözüm budur.”
Ev işçisi, 50 yaşındaki Dicle Demir ise şunları söylüyor: “Duyunca sanki o an dünyam karardı, inanamadım. En önce tanıdıklarım geldi aklıma çok endişelendim. Sonra orada olan herkes için hissettim bu duyguyu. Biz barış istiyoruz. Orada olan herkes iyilik ve barış istiyordu. Kötülüğe ve savaşa karşı mücadele ediliyordu. Ama kötüler yaptı yapacağını. Önlem alındığını düşünmüyorum. Katliamın gerçekleşmesi AKP Hükümetinin elinden olmuştur. Kendi mitinglerinde almadıkları önlem kalmaz. Ama burada izlediğimiz okuduğumuz ve gördüğümüz şeyler hiçbir önlem alınmadığını gösteriyor. AKP’nin gitmesi gerekiyor. Demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi lazım bunun için. Seçim olacak burada birlik olursa bu güçler istediğimiz olur, barış gelir. Kendi çocukları refah içinde yaşıyor, en iyi okullarda eğitim alıyorlar. Ama bizim çocuklarımıza niteliksiz bir eğitim veriliyor. Bizi karanlığa sürüklemeye çalışıyorlar ama onlar kalacak o karartının içinde. Ben aydınlığa çıkacağımıza inanıyorum.”

(Fotoğraf: Hakan Demir)