20 Ekim 2015 06:05

İşten atılan 46 işçi: Direnişe devam

Paylaş

46 işçinin işten atıldığı Kocaer Metal Fabrikası önündeki direniş 16. gününe girerken, işçiler direnişlerine destek çağrısı yaptı. İşçiyi köle gibi gören zihniyete karşı "Artık yeter" diyerek, direnişe geçen işçiler, direnişlerini sürdüreceklerini ve haksızlığa karşı geri adım atmayacaklarını söyledi.

İzmir Aliağa'da üretim yapan ve Türkiye'nin en büyük 100 sanayi kuruluşu arasında yer alan Kocaer Metal Fabrikası'nda 46 işçi işten çıkarıldı. Ağustos ayında işverenin çay saatlerini kısıtlamak istemesi üzerine 2 saatlik iş bırakma eylemi yapılması sonucu fabrikada bir işçi işten çıkarıldı. Ancak işçilerin işi tamamen durdurması üzerine işten çıkarılan işçi geri alındı. Ardından bakım gerekçesiyle 3 işçi ücretli izne çıkarıldı. Fabrika yönetimi 5 Ekim'den sonra bir gerekçe sunmadan 46 işçiyi daha işten çıkardı. Fabrika yönetimi tarafından basit gerekçelerle işten atılan 46 işçi, bunun üzerine direnişe geçti. 600'den fazla işçinin çalıştığı fabrika içinde başlayan direniş, işçilerin jandarma zoruyla çıkarıldıkları fabrika önünde 16'ncı gününde devam ediyor. Fabrika önünde kendi yaptıkları barakalarda 24 saat direnişte olan işçiler, direnişlerine destek çağrısı yaptı.

'ARTIK YETER, DİRENİŞE DEVAM'

Fabrikada bir yıldır çalışan 25 yaşındaki Ziya Altunkaya, haksızlığa uğradıklarını belirterek, saat başı çay içme haklarının ellerinden alındığı söyledi. Bu haksızlığa karşı durduklarını belirten Altunkaya, fabrika yönetiminin geri adım attığını ve çay içme hakkını verdiğini, fakat bunu hazmedemeyip kendisi ile birlikte 3 kişiyi gerekçe göstermeden işten attığını, daha sonra da bu sayının 46'ya yükseldiğini belirtti. Fabrikadaki çalışma koşullarına dikkat çeken Altunkaya, "Doğrultma bölümünde yaşanılan iş kazaları, bel fıtığı rahatsızlıkları, tozdan kaynaklı astım olan arkadaşlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyordu. Buna karşı hiçbir önlem alınmıyordu" diye konuştu. İşçiyi köle gibi gören zihniyete karşı "Artık yeter" diyerek, direnişe geçtiklerini kaydeden Altunkaya, direnişlerini sürdüreceklerini ve haksızlığa karşı geri adım atmayacaklarını ifade etti.

'HAVZADA AMBULANS SESİ HİÇ EKSİLMİYOR'

5 yıldır fabrikada tezgah toplama bölümünde çalışan Serhat Sıvacı da, Aliağa Bakırçay Havzası'nda bulanan fabrikalarında çalışan tüm işçilerin aynı sorunlarla karşılaştığını fakat işçilerin işsiz kalmaktan korktukları için seslerini çıkaramadıklarını söyledi. Savcı, çok yoğun tempoda çalıştıklarını ve iş güvenliğinin olmadığını vurguladı. Havzada ambulans sesinin hiç eksilmediğinin altını çizen Sıvacı, "İşçiye küfredeni, aşağılayanı içerde tutanlar, arkadaşlarımızın parmağının kesilmesine sebep olanlar; işçi arkadaşlarımızın parmağının kopmasına, bir taraflarının kırılmasına sebep olan acil stop düğmesini, özel boy tamponunu, tozu engelleyecek sistemin getirilmesini erteleyenler, ortada duruyorken, el ele verip bu haksızlığın kaldırılmasını isteyen bizler, fabrikanın huzurunu bozanlar olarak suçlandık" diye konuştu.

'HAKKIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'

İşçilerden Birol Kurtoğlu ise, 1.5 yıldır çalıştığı fabrikanın bir "cehennem" olduğunu söyledi. İş güvenliği konusunda fabrikanın sicilinin kötü olduğunu fakat buna rağmen üretime devam edildiğini kaydeden Kurtoğlu, "Anayasal hakkımız ihlal edildi. İtiraflar ve usulsüz evraklarla işten atıldık. Ama biz bu hukuksuzluğun peşini bırakmayacağız ve hakkımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz" dedi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

300 milyon yaşında 9 metre uzunluğunda köpekbalığı bulundu

SONRAKİ HABER

Polisin öldürdüğü Çakmak'ın soruşturmasına takipsizlik