19 Ekim 2015 11:07

Yeni Şafak'tan ‘Başka Türkiye Yok’ kampanyası: Kiminle ve nasıl bir ‘toplumsal uzlaşma’?

Paylaş

AKP’nin ‘amiral gemisi’ olarak bilinen Yeni Şafak gazetesi, ‘toplumsal uzlaşma’ kampanyası başlattı. “Büyük bir kutuplaşma yaşıyoruz. Toplum ayrıştırılıp kimliklerin çatışmaya dönüştürülmesi hedefleniyor. İletişim kanallarımız kapanıyor. ‘Başka Türkiye yok’ ve bu ülke son kalemiz” diyerek kanaat önderlerini ve aydınları kampanyasına davet etti. 

“Yeni Şafak’tan tarihi kampanya” diye sunduğu çağrıda “Terör saldırıları ve provokasyonlar ülkemizdeki bin yıllık kardeşliği tehdit eder hale geldi. Saldırılar iç bütünlüğümüze ve sosyal dayanışmamıza yöneldi. Türkiye zemininde herkesi bir söz söylemeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Gazete orta sayfasında “Bu oyunu bozacağız” başlığını kullanarak, aralarında İlahiyatçı Prof. Hayrettin Karaman, Zaman Yazarı Ali Bulaç, Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Teknik Direktör Mustafa Denizli ve Yeşilçam efsanelerinden Hülya Koçyiğit’in de bulunduğu sanat, siyaset, spor ve yazar camiasından birçok isimden aldığı görüşlere yer verdi. 

AKP’NİN SLOGANINI AKILLARA GETİRDİ

Yeni Şafak’ın kampanyasının “Başka Türkiye yok” sloganının, AKP’nin 1 Kasım seçimleri için kullandığı “Sen ben yok Türkiye var” sloganıyla benzerliği dikkat çekti. Yeni Şafak daha önce de pek çok kez hükümet diliyle haberler yapmıştı. Bursa’da metal işçilerinin neden direndiğini görmeyen gazete 29 Mayıs 2015’te “İşçiler üzerinden Gezi çıkarma planı” demiş ve “Bursa’daki Oyak Renault fabrikasında başlayan işçi eylemleri, fırsatçıları harekete geçirdi. Hükümet karşıtı bazı çevreler, metal işçilerinin meşru hak arama mücadelesini yönlendirerek, ülke çapında bir grev dalgası planlıyor. DİSK, Türk-İş’ten ayrılan 6 bin işçiyi sendikaya alıp eylemleri sürdürmeyi hedefliyor” diye yazmıştı. Gezi direnişinde de Yeni Şafak AKP’nin söylemleriyle haberler yapmaya devam etmiş ve özellikle Dolmbahçe Camii’nde içki içildiği iddiasını gündemde tutmaya devam etmişti. “Sığındıkları camide içki içtiler!” diye başlık atan gazete polis saldırısında yaralananları görmezken “Taksim Gezi Parkı olayları sırasında göstericileri Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ni adeta üs olarak kullandığı ortaya çıktı. Göstericilerin yaralanan arkadaşlarını camide tedavi ettiği ve camiyi ameliyathaneye çevirdiği anlaşıldı. Çöplüğe dönen camide çok sayıda sağlık malzemesinin yanı sıra bira şişesi ve sigara paketi de yer alıyor” diye haber yapmayı tercih etti. 

KUTUPLAŞTIRICI SÖYLEM SÜRÜYOR

Ancak gazetenin kutuplaştırıcı söylemleri bununla sınırlı değil. Gazetenin “Başka Türkiye yok” diyerek “toplumsal uzlaşma” kampanyası başlatmasından hemen önceki haftalarda yaptığı haberlerden bir kaçı şöyle: 

18 Ekim 2015 - Yeni Şafak gazetesi “Hürriyet yazdı eskort kaçtı” haberiyle Hürriyet gazetesini hedef haline gösterdi. Gazete haberde “Eskortların tespit edilmesinden sonra Gaziantep’te 3 hücre evine baskın yapıldı. Paralel polisler, Hürriyet gazetesine canlı bombalara eşlik edenlerden birinin Y.Ş olduğunu sızdırmıştı. Hürriyet Y.Ş ismini yayımladıktan sonra deşifre olduğunu anlayan ikinci eskort kayıplara karıştı” diye yazdı. 

16 Ekim 2015 - Yeni Şafak gazetesi “İhanet içeride imdadına paralel yetişti” diye yazmış ve haberde Selahattin Demirtaş’ı hedef göstermişti. Gazete haberinde “Paralelin emniyetteki uzantıları, bombacıların isimlerini ve soruşturmanın detaylarını deşifre etti. Hemen ardından dikkatler canlı bombalar üzerinde yoğunlaştı” diyerek, gazetelerin canlı bombaları araştırmasından duyduğu rahatsızlığı açık bir şekilde dile getirmişti. 

12 Ekim 2015 - Gazete Ankara Katliamı sonrası yapılan anmada bulunan HDP milletvekillerinin fotoğraflarını yayımlamış ve “Katliam alanında gülüşmeler” başlığını kullanarak, hedef haline getirmişti. Gazete “‘Yoldaşlarımızı kaybettik’ diye üzüntülerini beyan Demirtaş’ın, aynı meydanda gülücükler saçarak dolaşması kafaları karıştırdı” diye yazarak, çirkinlikte sınır tanımadı. 

11 Ekim 2015 – Yeni Şafak gazetesi Ankara Katliamı’nın yaşandığı günün ertesinde, “Provokatör iş başında” başlığıyla beraber HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafını kullanmış ve “6-8 Ekim olaylarında tahrikleriyle elli kişinin ölümüne yol açan Selahattin Demirtaş, dünkü saldırı sonrası yine kan üzerinden oy devşirmeye kalktı” diye yazdı. Katliamın hemen sonrasında yaralılara saldıran polisleri görmeyen gazete “Devletin halka saldırdığı gibi çarpık bir ifade kullanan Demirtaş, hem devleti hem de hükümeti ‘katil’ diye niteledi” diye yazdı. Gazete suçluların kim olduğunu hemen ilan etti. “MLKP, IŞİD, PKK ve DHKP-C” diye başlık atıp, AKP’yi aklama peşine düştü. 

4 Ekim 2015 – Gazete “Kurşuna dizdiler” diyerek gerçekleri çarpıtmaya devam etti. Mardin Nusaybin’de özel harekat timlerinin 54 yaşındaki Ahmet Sönmez’i öldürmesini “PKK’lı teröristler, evinde saklanmalarına izin vermeyen 54 yaşındaki Ahmet Sönmez’i öldürdü” diye gördü.  

ÖNCEKİ HABER

Mezarları yıkılan HPG'lilerin annelerinden Erdoğan'a tepki: Hesabını 1 Kasım'da soracağız

SONRAKİ HABER

YPG: Uluslararası Af Örgütü'nün raporunu reddediyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...