10 Ekim 2015 01:19

Başbakana işçilerden yanıt: Bunlar mı taşeronu kaldıracak?

Taşeron olarak çalışmanın zorluklarını dile getiren işçiyle ilgili 'Taşeron ama telefonu var' ifadesini kullanan Başbakana işçilerden yanıt geldi: 'Telefonu işçiye çok gören AKP’nin taşeron konusundaki söylemlerini inandırıcı bulmuyoruz.'

Paylaş

Metehan UD
Eda AKTAŞ
İzmir

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İzmir ziyaretinde, taşeron olarak çalışmanın zorluklarını dile getirerek, taşeron işçilerle ilgili yasayı soran Mehmet Halim Barış için, “Taşeron ama telefonu var” ifadesi sendikacı ve işçilerden tepki topladı. İşçiler, “Bir cep telefonunu bile işçiye çok gören AKP zihniyetinin taşeron sistemi konusundaki söylemlerini inandırıcı bulmuyoruz” dedi. İşçiler, taşeron sisteminin kaldırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini ve 1 Kasım seçimlerinde sandığa AKP’nin 13 yıldır işçiler için ne yaptığını düşünerek gideceklerini belirtti.

Genel İş 5 Nolu Şube Başkanı Ali Haydar Kaya, AKP’nin taşeron sistemini Kamu İhale Kanunu ile yapmış olduğu değişikliklerle, piyasaya açtığını söyledi. AKP’nin taşeron sorununu çözmeyeceğini belirten Kaya, “İnsanların telefonu üzerinden sanki ülkede refahın arttığına ilişkin düşünce varsa bu saçmadır. Bugün taşeron işçilerinin yaşamı bankalara mâhkum edilmiş durumdadır, ay sonunu getirememektedir” dedi. AKP’nin taşeronu kaldırma konusunda gerçekten samimiyse bunu 1 Kasım seçimlerinden önce yapması gerektiğinin altını çizen Kara, “1 Kasım öncesi Meclisi toplasın ve gerekli düzenlemeyi yapsın. Bu konuyla kim, hangi kamu kurum kuruluşunda çalışıyorsa onun asıl işçisi olması için yasaları düzenlesin. Taşeronu ortadan kaldırmak zor değil. Bunun yeri seçim çalışması değil, meclistir” dedi.

Genel İş 2 No’lu Şube İşyeri Temsilcisi Zeki Kaya, Başbakan Davutoğlu’nun üreten bir işçiyi telefonuyla yargılayamayacağını söyleyerek, halkını ve işçisini aşağılayan bir Başbakanın dünyanın hiçbir yerinde olamayacağını belirtti. İşçinin telefonuna göre yaşamının değerlendirilemeyeceğini ifade eden Kaya, “O işçinin telefona bakmak yerine ailesini nasıl geçindiğine ve dolabında yiyecek ekmeği olup olmadığına baksınlar. İşçiler bazen o telefonun bir aylık faturasını bile ödeyemiyor” dedi. AKP’nin her seçim döneminde taşeron sistemini kaldıracaklarını söylediğini belirten Kaya, “13 yıldır zaten bu ülkeyi AKP iktidarı yönetiyor. Gerçekten samimilerse buyursunlar kaldırsınlar. Diğer partiler de asgari ücreti arttıralım ve taşeron yasasını kaldıralım diyor, gerçekten samimilerse kaldırsınlar. İşçiyi aşağılamasınlar” dedi.

‘BAŞBAKANI KINIYORUZ’

Park bahçe işçisi Cihan Erdoğmuş ise, 7 Haziran’dan sonra işçiler açısından hiçbir şeyin değişmediğini, bu seçimlerde de aynı şekilde değişmeyeceğini söyledi. AKP’nin taşeronu kaldırma söyleminin seçim propagandası olduğunu belirten Erdoğmuş, “Hükümeti zaten biliyoruz, emek üzerinden duygu sömürüsü yapıyorlar. Ama Başbakan insanları rencide edemez. Başbakanın işçiye yaptığı bu davranışı kınıyoruz” dedi. AKP’nin taşeron sistemini kaldırmayacağını ifade eden Erdoğmuş, “Taşeron sistemi kendi bakanlarından ve kendilerinden oluşan bir sistem. O yüzden taşeronu kaldırmazlar. Yıllardır bu kölelik sistemi devam ediyor bunu değiştirecek olan da işçi sınıfıdır. Haklarımızı en iyi şekilde kazanmak için alanlarda mücadele edeceğiz. Taşeron sistemini de anca işçiler mücadele ederek kaldırabilir” dedi.

‘21. YÜZYILDA BUNDAN DOĞAL BİR ŞEY OLAMAZ’

Atacan Birdal (Konak MERBEL Genel İş İşyeri Baş Temsilcisi): AKP 13 yıldır işçi sınıfını taşerona iten, sendikalaşmasının önünü kesen, yaşamını zorlaştıran antidemokratik yasalar çıkardı. “Taşeronda iyileştirme yapacağız” deyip daha da önünü açıyorlar. Bu ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ deme politikasıdır. Biz bunlara karşı başından beri tepkimizi dile getiriyoruz ve mücadelemizi veriyoruz. Kendi işyerlerimizdeki uçurumları kapatmaya çalışıyoruz. Eşit işe eşit ücretin sağlanmasını istiyoruz. Bugün 21. yüzyılda bir işçinin akıllı telefonu olması kadar doğal bir şey yoktur. Daha güzel şeyleri hak ediyor işçiler. Daha yaşanabilir hayat istiyoruz. İşçiler sandığa giderken de bunu göz önünde bulunduracaklar. Mecliste herkesin sesi olsun, çoğulcu bir yapı olsun. Baskıcı dayatmacı rejimi istemiyoruz. İşçi sınıfının önünü açacak yasaların çıkmasını istiyoruz. İşçinin iradesini herkes seçimde görecektir.

Ulaş Kantarcı (Karabağlar KARBEL Genel İş İşyeri Temsilcisi): Taşeron cumhuriyetini yasalarla kuran, saraya bağlı bir iktidarın taşeronu kaldırma, iyileştirme gibi bir durumu olamaz. 1 Kasım’da gideceklerini anlayan iktidar asılsız vaatlerde bulunuyor. Burada Soma’ya, Torunlar Center’e ve Ermenek’e, bakmak lazım AKP’yi anlamak için. AKP bugüne kadar, kendi yandaşlarına rant kapılarını açabilmek için taşeron sistemini kullandı. Verilen vaatlerin işçi sınıfı açısından hiçbir hükmü yoktur. İşçi sınıfının kendi iradesi sokakta toplumsal muhalefeti yükseltirken, 1 Kasım’da AKP’den hesabını soracaktır.

NE OLDU?

İzmir’de, Soydaş ve Akraba Toplulukları Milletvekilleri ile bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu Balkan zirvesinin ardından Başbakanlık Ofisi’nden çıkarak Kordon’da gezdi.

İzmir Valisi Mustafa Toprak, AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican ve adayların eşlik ettiği Davutoğlu, beraberindekilerle birlikte Saat Kulesi’nde basın mensuplarına poz verdi. Bu sırada taşeron işçi olarak çalışan Mehmet Halim Barış, korumaların engellemelerine rağmen Başbakan Davutoğlu ile konuşmayı başardı. Barış, taşeron işçilerle ilgili yasayı sordu. Başbakan Davutoğlu, taşeron işçi sorunu ile ilgileneceklerini belirtti. “Ben askeriyeden (asgari ücret) çalışan bir işçiyim. Sabah altıda çıkıyorum, bu saatte evime dönüyorum. Üç tane çocuğum okuyor, biri lisede son sınıfta” diyen ve taşeronda çalıştığını belirten işçinin sözünü kesen Davutoğlu, “İnşallah taşeronu çözeceğiz”karşılığını verdi.
Başbakan, çocuklarının kaç yaşında olduğunu sorduğu işçinin büyük oğluyla telefonda konuşmak istiyor.
Taşeron işçinin, “Öyle bir sevinecek ki” diyerek cebinden telefonunu çıkarması üzerine Davutoğlu kameralara dönerek, “Taşeron ama telefonu var” ifadesini kullanıyor.
Cep telefonunun 150 lira değerinde olduğunu belirtmek zorunda kalan işçiye Davutoğlu’nun yanıtı, “Güzel, kaç liralık olursa olsun” oluyor.

ÖNCEKİ HABER

HPG'liler tarafından aracı taranan polis yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

İşçiler birlik olup mücadele etmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa