06 Ekim 2015 17:58

ABD’den stratejik atak

Paylaş

Tarihin en büyük ekonomik anlaşması olacağı ifade edilen Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı (TPP) görüşmelerinde sona gelindi. ABD’nin başını çektiği 12 ülke, görüşmelerde uzlaşıya vardı.
Dünya ticaretinin yüzde 40’ını etkileyeceği belirtilen anlaşma, üye ülkelerin parlamentoları tarafından onaylanınca yürürlüğe girecek.

AMAÇ ÇİN’İN ÖNÜNÜ KESMEK

Amerika Birleşik Devletleri ile Pasifik Okyanusu’nu çevreleyen 11 ülke arasında bir süredir devam eden Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı görüşmelerinde anlaşmaya varıldı.

ABD, Japonya, Avustralya, Bruney, Kanada, Şili, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur ve Vietnam’ı kapsayan serbest ticaret anlaşması; söz konusu 12 ülke arasında ticareti kolaylaştırmayı amaçlarken, taraf ülkelerde yasal mevzuat düzenlemeleri yolu ile uluslararası ticarette ortak standartlar oluşturulmasını öngörüyor.

Temelleri 2005’te atılan ve küresel ticaretin yüzde 40’ını etkileyeceği belirtilen ticaret anlaşması, 800 milyon insanı ilgilendiriyor. Katılımcı ülkelerin tamamının parlamentoları tarafından onaylanınca yürürlüğe girecek anlaşmanın gelmiş geçmiş en büyük ekonomik anlaşma olacağı ifade ediliyor.      

Uzmanlar, üye ülkelerin uluslararası ticaret, tarım politikaları, fikri, mülkiyet hakları gibi konularda bağlayıcı ilkeler çerçevesinde hareket etmesini, aksi halde de yaptırımlara maruz kalmasını öngören söz konusu anlaşma ile, ABD’nin neoliberal ekonomiye entegrasyonunu güçlendirmeyi ve Çin’in uluslararası ticaretteki etkisini kırmayı amaçladığını belirtiyor.

ÇİN’İ ÇEVRELE SERMAYEYİ GÖZET!

Gerçekleşmeleri durumunda Trans Pasifik Ortaklık (TPP) ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığının (TTIP) ABD’nin 21. yüzyıldaki en önemli jeopolitik hamlesi sayılabileceğini ifade eden Siyaset Bilimci Doçent Doktor Sinan Birdal, ABD Başkanı Obama’nın bu konuda, şu sözlerle, Amerikan kamuoyuna gayet net bir mesaj verdiğini belirtiyor: “Eğer kuralları biz yazmazsak, bu bölgede kuralları Çin yazacak... Biz -Amerikan işletmeleri, Amerikan tarımı- dışarıda bırakılacağız. Bu Amerikan istihdamının kaybı demek olacak.”

Obama’nın söyleminin ABD’ye rakip olarak yükselen Çin’e karşı jeopolitik bir çevreleme stratejisi barındırdığını ifade eden Birdal, “Bu çevreleme stratejisi, hem ABD’deki, hem de Japonya’daki şahinleri yedekleyerek, güvenlik ideolojisi üzerinden sermayenin küresel çıkarlarını ilerletmeyi tasarlıyor” yorumunu yapıyor. (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Pancar üreticilerinden eylem

SONRAKİ HABER

Ergenekon davasının temyiz duruşması başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa