02 Ekim 2015 00:59

Bu sendika en az sizin kadar, bizimdir de!

Paylaş

Cihan İŞÇİ
Schneider Elektrik Eski İşyeri Baştemsilcisi

Geçtiğimiz Günlerde Evrensel gazetesinde ‘Bizleri şube başkanı işten attırmış’ başlığı ile çıkan Şenkaya Çelik haberine, Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu tarafından cevap olarak açıklama yapılmış. Bu açıklamayı Evrensel’de okuduk. Sendikanın web sitesinde ise “Evrensel gazetesinde 28 Eylül 2015 tarihinde yayımlanan asılsız habere gönderdiğimiz düzeltme yazısı” başlığı ile de yayımlanmış. Bir işçinin açık kimliği ve fotoğrafıyla verdiği röportajdaki iddiaların karşı tarafı olan şube başkanına da iddiaları sorup cevabına yer verilmesi şeklinde hazırlanan bir haber ne kadar asılsızdır? Bunun değerlendirmesini gazete ve habercilikten anlayanlar değerlendirecektir.

Ama çok değil yakın zamanda Evrensel, Türk Metal çetesi tarafından hatta Ford Otosan Genel Müdürü ve metal fırtınanın uğradığı her fabrikanın yöneticileri tarafından asılsız haber yapmakla suçlandı. Kocaeli’de, Ankara’da Türk Metal çeteleri Evrensel muhabirlerine saldırıp tehdit ediyorlardı ve Evrensel’i Birleşik Metal-İş Sendikasının sözcülüğünü yapmakla suçluyorlardı. O zaman gazeteyi alıp okutan, paylaşan, beğenen Birleşik Metal-İş Yönetimi bugün Evrensel’i asılsız haber yapmakla suçluyor; kim inanır.
Ben daha çok Şenkaya Çelik İşçisi Memet Kahriman’ın dile getirdiği iddialar gibi, Birleşik Metal-İş İzmir Şube’de yaşanan, merkez yöneticileriyle de, şube yöneticileriyle de, temsilciler kurulunda da paylaştığımız sorunlara birkaç örnek daha verip sendikal ilkelerimizin neresine sığdırıldığını sormak istiyorum.  

ATILAN İŞÇİ NE DİYOR?

Öncelikle Mehmet’in iddialarına bakalım; Şenkaya Çelik, İzmir Şubemizin örgütlü olduğu en eski ve MESS’e bağlı işyeridir. Evet işyerinin kendine özgün sorunları olmakla beraber genel anlamda bir tarafa itilmiş yeni hamlelerle örgütlülük düzeyi yükseltilmesinden kaçınılan bir fabrika. Peki atılan işçi ne diyor; temsilcilik seçimi yapılmasını talep ettik işçilerle beraber imza topladık sendikaya ilettik. Peki seçim yapılıyor mu? Hayır. Gazetenin haberini okuyan genel merkez bu konuyu biliyor muydu? Biliyorlarsa sendikanın ilkelerine uyuyor mu? Daha da kötüsü Memet Kahriman işyerinde yıllardır temsilci odası olmadığını söylüyor, 3 yıllık sözleşmeye imza atıldığını söylüyor. Fabrikada metal fırtınasında MESS’ten kazanılan 1000 liralık ikramiye verilme sürecinde işçilerin ne sancılar çektiğini genel merkezimiz biliyor mu? Yine aynı fabrikada 2-3 yıldır sendika üyesi olan bir grup işçinin sözleşmeden yararlandırılmadığını bilmemeniz olanaksız. İşyerinde verilen erzak yardımının yarısı sendikasız işçilere verilmeye çalışılıyor ve bu durumda işçiler yine isyanda bulunuyor. Bu sorunları dile getiren temsilcilik seçimi için imza toplayan, sendikayı eleştiren işçiler tam bu hengame döneminde işten çıkartılıyor. Ve nedeni sorulduğunda da müdür ağzınızı tutsaydınız çok konuştunuz ondan işten atıldınız emir büyük yerden demiş. Bu haberin asılsız olduğunu söyleyen sizler acaba üyeniz olan işçiyi arayıp bu beyanı sen mi verdin diye sordunuz mu? Asılsız haber yapma iddiası Evrensel gazetesi için biraz fazla değil mi?

HABERİ İŞÇİ İSTEDİ

Kaldı ki işçiye sizi şube başkanı çıkarttırdı diyen müdürün sendikayı karalamak için bunu söylediği düşünülüyorsa, ki olabilir, peki şube başkanı bu haberi okur okumaz fabrikaya gidip işçileri toplayıp bu müdür sendikamıza saldırıyor diyerek suçlamaları çürütme yönüne mi gitmiştir yoksa o işçiye mesaj atarak haber yapanlar hakkında kongreden sonra tek tek hesabını soracağım diye tehdit mi etmiştir!

Yine bu haberin kongreye dönük bir çalışma olduğunu ima etmişsiniz. Fakat bu haberi çıkartmadan önce gerek işçiyle, gerek de bu haberden etkilenecek temsilcilerle kongre öncesi çıkartmanın yanlış anlaşılacağı aktarılmış fakat işçi ısrarla beyanının yayımlanmasını istemiştir. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu gazete işçilerin gazetesidir, işçilere sansür uygulamaz, tıpkı size uygulamadığı gibi. Açıklamanızda belirttiğiniz gibi işten atmalarla ilgili sendikamızın tavrı İzmir’de de açık ve net midir? Yani son dönem Jantsa’da, Schneider Manisa’da işten atılan işçiler için bu tavır gösterilebildi mi? Ben kendim temsilcilik yaparken bizzat işten atılan bir işçi için eylem yapalım dediğim zaman şube başkanı tarafından hayır olmaz bir kişi için fabrikanın düzenini bozamayız tavrını çok açık ve net duydum.

‘BİZ DE SENİ İSTEMİYORUZ!’

Örneğin ZF Lenförder. Fabrikada Baştemsilci seçilen Ümit Bingöl’ü müdür, “Temsilci seçimine girme işinden olursun” diye tehdit etti. Seçildikten sonra şube başkanına bunu anlatınca şube başkanı da, Bingöl’e, yani seçilmiş bir temsilciye, “Biz seninle anlaşamıyoruz istifa et, istifa etmezsen biz gereğini yaparız” dediğini İzmir’deki temsilcilerin çoğu bilmektedir. Bu konuda temsilci arkadaş sizleri aradığında da “Şube başkanı kimle çalışmak istiyorsa onunla çalışır şubenin iç işleyişinde karışmayız” demeniz sendikamızın işverenden bağımsız olma ilkesine uyan anlayış mıdır? Bu konu hakkında bir araştırma yaptınız mı, ya da disiplin kurullarınızı çalıştırdınız mı?

Yine şube başkanı İzmir Senkromenç’te anlaşamadığı bir işçinin dosyasını isteyip işten attırmak istemiş ve şimdi temsilci olan bu işçiye fabrikadaki işçi toplantısında işçilerin gözü önünde ağza alınmayacak hakarette bulunmuş, üzerine yürümüştür. Bu tutum hangi sendikal ilkemize ve ahlaka uymaktadır. Bu konu temsilciler kurulunda tartışılmıştır, size iletildi mi? En azından bu konuda bir inceleme soruşturma var mıdır?

TÜRK METAL’İN YÖNTEMİ

Sendikamızın üye profilinde her milliyet ve mezhepten işçilerin olunduğu bilinmektedir. Bizi biz eden hepimizin işçi olmasıdır. Bu konuda diğer iş kolumuzdaki sendikalardan daha sınıfsal baktığımız için birçok dönemde özellikle Türk Metal çetesi,  Birleşik Metal-İş ve DİSK için bunlar solcu dinsiz, aidatları Kandil’e gidiyor gibi suçlamalar kullanarak sendikamıza üye olmak isteyen işçileri en gerici biçimde tutmaya çalışarak, sendikal duruşumuzu gölgelemeye çalışıyorlardı. Bunu Bosch direnişi sürecinde gördük. Bu karalamayı metal fırtına sürecinde de gördük, bu karalamayı örgütlenme faaliyeti yürüttüğümüz fabrikalarda işverenler ve onların uşakları tarafından söylendiğinde gördük. Şimdi de buna benzer karalamayı sendikamız İzmir Şube Başkanının  kongrede aday olma hakkını kullanan muhaliflerine yapıldığını gördük. Daha mücadeleci bir şube fikriyle ortaya çıkan ve bu fikrini broşüre dönüştüren işyeri inisiyatifi işçilerin birliği adıyla kendini ortaya koyan temsilcilerin savunduğu sınıf sendikacılığı anlayışına tek söz söylemeyen şube başkanı, gezdiği fabrikalarda gerek bizzat kendisi gerekse çevresindekileri kullanarak bunlar PKK’lı bunlar bölücü ya da tersinden daha solcu gördüğü temsilcilerle görüştüğünde bunlar şubeyi MHP’lilere teslim edecek diyerek karalama politikası yaparken bizleri politika yapmakla suçluyor.

DAHA İYİ BİR SENDİKA İÇİN

Ben Schneider Elektrik’te örgütlenmenin başından beri olan sendikanın Çiğli’de böyle bir fabrikadan haberi olmadığı dönemde bile sendikal faaliyet yürüten, sonra sendikalaşan ve temsilcilik yapan gerek genel merkezin gerek şubenin bütün eylem ve etkinlikleri fabrikada örgütlemeye çalışan az da olsa Senkromenç örgütlenmesinde, Luna örgütlenmesinde, destek veren bir üyeniz ve temsilciniz olarak, sizlerden, şubeden, işyeri yönetiminden geri dönüş için söz alarak askere gittim. Döndüğümde işyeri yönetimi sözünden döndüğü için işyeri komitesinin eylem yapalım, kapı önünde direnişe geçelim kararını duyan şube başkanı çevre fabrikalarındaki temsilcileri arayarak “Cihan gelince eylem yapacakmış sakın destek vermeyin. Yönetim almaz, bir kişi için düzeni bozamayız” lafları söyledikten sonra aynı Türk Metal’deki gibi “EMEP’li bunlar, HDP ile ittifak yaptı” gibi işçinin en geri bilincine oynamak sendikamızın hangi ilkesine denk düşmektedir?

Daha mücadeleci, daha demokratik bir Birleşik Metal dememiz bunun için örgütlülüğümüzü sağlamlaştırmamız ve kongrede aday olma isteğimiz sendikal ilkeleriniz açısından bu kadar kötü bir şey mi? Biz Birleşik Metal-İş üyeleriyiz ve dışardan birileri de değiliz. Bakın çevrenize, fabrika örgütlenmelerinde yanı başınızda olanlarız. Daha iyi bir sendika için hep yanlışınıza yanlış, doğrunuza doğru diyen sınıf bilinçli işçileriz. En az sizin kadar içerdeniz ve en az sizin kadar bu sendika bizim.

ÖNCEKİ HABER

Devlet işçiyi değil, kendini koruyor

SONRAKİ HABER

Fenerbahçe, Celtic deplasmanından puanla döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa