Medeni Yıldırım davasında sadece emri uygulayan yargılanacak

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 2 yıl önce yapılan kalekol protestosu sırasında katledilen Medeni Yıldırım’ın (19) ölümüne ilişkin soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede Yıldırım’ı katleden asker hakkında ‘Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme’ suçundan 18 yıla kadar hapis istendi. İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporda ‘Ateş emrini ben verdim” itirafı yer alan Kayacık Jandarma Karakol Komutanı Jandarma Üsteğmen Mustafa Öztürk ve diğer askeri yetkililer ise iddianamede sanık olarak yer almadı. Gazetemize konuşan Medeni Yıldırım’ın avukatı Kezban Yılmaz, sanığın kasten adam öldürmekten yargılanması gerektiğini, sorumlu amirlerin de iddianameye dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

Kayacık Köyü’nde 28 Haziran 2013’te kalekol protestosu sırasında 19 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın vurularak öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. İddianamede şüpheli er 23 yaşındaki Adem Çiftçi hakkında ‘Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme’ suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede kalekol inşaatını protesto eden grubun olay günü ‘Savaş değil barış istiyoruz’ pankartı ile karakol önünde toplandığı ve slogan attığı belirtildi.

SAVCI: MEDENİ YILDIRIM TAŞ ATAN GRUBUN İÇİNDE DEĞİLDİ

Olaylar sırasında bir askerin nöbet kulubesinden kamera ile kayıt yaptığını belirten savcı, görüntüde yüzleri kapalı 25- 30 kişilik grubun karakol önüne geldiği ve geçişi kapatacak şekilde demir parçaları getirdiğini, bazı kişilerin taş, el yapımı patlayıcı ve molotof gibi maddeleri karakolun içine attığını öne sürdü. Medeni Yıldırım’ın taş atan grubun arkasında olayları izlediğini belirten savcı, bir süre sonra karakol içinden seri silah sesi geldiğini ve Medeni Yıldırım’ın sağ eliyle sol omzunu tutarak düştüğünu ifade etti.

OTOPSİ RAPORU HATALI ÇIKTI

İddianamede Yıldırım’ın otopsi raporunun hatalı olduğu da ortaya çıktı. Savcı, otopsi raporuna göre Yıldırım’ın vücuduna sağ dirsekten giren kurşunun, aşağıdan yukarıya doğru seyirle sol kol üst ön yüzden çıkış yaptığını ifade etti. Kamera kaydı ve olay yerinde yapılan keşif sonucu ise Medeni Yıldırım’ı öldüren kurşunun, otopsi raporunun aksine sol kol ön yüzden vücuda girdiğini belirten savcı, kurşunun yukarıdan aşağıya seyirle sağ kol altından çıkış yaptığını kaydetti. Medeni’yi vuran kurşunun yukarıdan aşağıya doğru seyrettiğini ve atışın aynı yönden yapıldığını kaydeden savcı, o bölgede sadece karakol girişindeki 2 katlı nöbet kulübesi bulunduğunu, karakol önünü gören başka bir kulübe olmadığını vurguladı.

HAKSIZ TAHRİK

İddianamede, şüphelinin karakola yapılan taş, el yapımı patlayıcı ve molotof saldırısı üzerine haksız tahrik altında olası kastla ateş ederek Medeni Yıldırım’ın ölümüne neden olduğu belirtildi. Savcı, ‘Olası kastla adam öldürme’ suçundan yargılanmasını istediği Adem Çiftçi için talep ettiği 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasında, eylemi haksız tahrik altında işlediği için 4’te 1’inden 4’te 3’üne kadar ceza indirimi istedi. (HABER MERKEZİ)

HAKSIZ TAHRİK YOK, KASTEN ÖLDÜRME VAR

Eren Yılmaz
İstanbul

İddianameyi gazetemize değerlendiren Medeni Yıldırım’ın avukatı Kezban Yılmaz,
“Bu olayda ne şüphelinin olası kastından ne de Medeni Yıldırım’ın haksız tahriğinden söz edebiliriz” dedi. İddianamede, sanık Adem Çiftçi’nin bixi tipi ağır makineli silahın başında durduğu, bixi silahının da Yıldırım’ın bulunduğu yere yöneldiğinin blirtildiğine dikkat çeken Yılmaz, “Silahın tipi gereği namlusunun sabit oluşu gözönüne alındığında, havaya ateş açmak veya farklı bir amaçla ateş açılmış olması mümkün değil. Sanık Adem Çiftçi, öldürme kastıyla kitlenin üzerine ateş açmıştır. O nedenle ortada olası kast değil, açıkça kast ederek öldürme vardır. Haksız tahrik, kişide ızdırap veya elem yaratan bir durumun, mağdur tarafından yaratılması ile oluşur. Ancak savcının iddianamede belirttiği gibi müvekkilim Medeni Yıldırım taş atan grup içerisinde yer almamış, olayı uzaktan izlemiştir. Olay içinde yer almayan bir kişinin öldürülmesi, haksız tahrikle açıklanamaz. Bu durum yasal anlamda doğru değildir, mümkün de olmaması gerekir” şeklinde konuştu. Sanık Adem Çiftçi’nin olayın gerçekleştiği tarih itibarıyla kamu görevlisi olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Bu tür suçlarda kamu görevlileri daha ağır cezalar almaktadır, iddianamede bu durumun belirtilmemesini eksik buluyorum” dedi.

KATİL 4 YILDA ÇIKABİLİR

Sanığın haksız tahrik altında olası kast ile adam öldürmekten, 5 yıl ile 18 yıl arasında yargılanacağını söyleyen Yılmaz, “Mahkemelerin bu tip davalarda, alt sınırdan ceza, üst sınırdan indirim verdiğini biliyoruz. Olası kast, haksız tahrik gibi şeyler değerlendirilir, taksir indirimi de yapılırsa ceza toplamda 4 yıla düşecektir. Böylesi bir cinayetin 4 yılla cezalandırılması aslında cezasız bırakılması demektir” dedi.

Savcının Yıldırım’ın öldürülme biçimine ilişkin Adli Tıp’ın otopsi raporundaki hatayı ortaya çıkaran tespitlerinin olumlu olduğunu belirten Yılmaz, “Böylece kurşunun geliş yönünden katilin tespiti mümkün olmuş” dedi.

AMİRLER İDDİANAMEYE DAHİL EDİLMELİ

İddianamede dikkat çeken bir diğer hususun ise komuta kademesinden kimsenin suça dahil edilmemesi olduğunu belirten Yılmaz, “Bu olayın amirler tarafından öngörülmesi gerekmekteydi. Bu sorumluluk onların da suça dahil edilmesini gerektirir. Onlarla ilgili olarak da iddianame düzenlenmeliydi” dedi.