21 Eylül 2015 07:30

'Ölüm yolu'nda bir mültecinin hikayesi

2 aydır Avrupa'ya gitmek için 3 çocuğuyla her türlü yolu deneyen Sebah Aysel, Ege Denizi'nde batan bottan son anda kurtulmuş. İnsan tacirlerinden umudunu kesen Aysel, şimdi de Edirne üzerinden Avrupa'ya gitmeye çalışıyor.

Paylaş

Yasin KOBULAN

Suriye'de yaşanan çatışmalardan kaçıp Edirne'den Avrupa'ya gitmek üzere İstanbul'a gelen yaklaşık 4 bin Suriyeli mültecinin Avrupa umutları yolda kalmaya devam ederken, Avrupa yolculuğuna çıkan her bir kişinin, her bir ailenin apayrı bir hikayesi var. Bazıları ilk defa Avrupa yolculuğuna çıkarken, bazılarının ise ilk çıkış deneyimi değil. Bunlardan biri de, Efrînli 3 çocuk annesi ve 30'lu yaşlardaki Sebah Aysel. 2 yıldır İstanbul'da yaşayan Aysel'in eşi 9 ay önce kaçak yollarla Cezayir üzerinden İspanya'ya, oradan da Almanya'ya gitmiş. Eşinin Avrupa'ya gitmesinin ardından Aysel de, 6, 10 ve 14 yaşlarında olan çocuklarını da yanına alarak kaçak yollarda Avrupa'ya karar veriyor. Kaç defa Avrupa'ya çıkış yapmak için insan tacirlerinin eline düştüğünü kendisi bile hatırlamıyor.

'BAŞIMIZA SİLAH DAYAYIP BOTA BİNDİRİYORLAR'
İki aydır Avrupa'ya gitme umuduyla yola çıkan Aysel'in hikayesi, aslında bütün mültecilerin hikayesi de sayılabilir. İlk olarak Avrupa yolculuğuna İzmir'de irtibata geçtiği insan tacirleri ile başlayan Aysel, buradaki girişiminin başarısız olduğunu ifade ediyor. Daha sonra Bodrum'a doğru yola çıkan Aysel, burada da insan tacirleri ile irtibat koruyor. Aysel, Bodrum'da yaşadığı durumu "Bizi botların olduğu alana götürdüler. Burada bir bot vardı ama zorla 60 kadar kişiyi bu bota bindirdiler. Binmeyenlerin başına silah dayıyorlardı. Zorla bizi bindirdiler bota. Bir süre sonra kıyı polisi tarafından fark edildik ve botu çevirdiler" diyor.

Ahmet İçduygu: Bu yasalarla Suriyelilerin Türkiye’de geleceği yok
Suriyeli genç mülteciler: Okulum yok hayatım yok!
Suriyeli mülteciler TEM'den Edirne'ye yürüyor

AVRUPA YOLUNDA ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Bu yolculuğunda da sonuca ulaşamayan Aysel, bu defa Marmaris'te şansını deniyor. Her gittiği yerde olumsuzluklarla karşılaşan Aysel, buradan da sonuç alamayınca tekrardan İzmir'e dönüyor. Aysel, irtibata geçtiği insan tacirlerini ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kaçakçılar 'Senle birlikte 4 kişi var. Onlarla birlikte götüreceğim' dedi. Ben de tamam dedim. Ama kıyıya gittiğimde gideceğimiz botta 62 kişinin olduğunu gördüm. Çocuklarım da yanımda olduğundan kaynaklı bu şekilde gitmek istemedim. Ama kabul etmeyip, başıma silah dayayıp zorla bota bindirdiler. Botta bir birimizin üstüne adeta istiflenmiştik. O şekilde yola çıkardılar. Bizim Yunan adalarına varmamıza 10 dakika kadar bir mesafe kalmıştı ki Türkiye polisleri etrafımızı sardı. Bu sırada bottakiler heyecanlanınca bot ters döndü. Bizi sonra kurtardılar polisler orada."
Bunca zorlamaya rağmen umudunu hala Avrupa'dan gelecek habere bağlayan Aysel, Avrupa'ya gitme ısrarını şu sözlerle özetliyor: "Burada bize bir imkan sağlanmıyor. Çocuklarımız okula alınmıyor. Bir yere çıkamıyoruz. Bunun için buraya geldim. Umudum bizi bırakmaları." (DİHA)