17 Eylül 2015 10:32

‘İşçileri savaşın yanına çekmek istiyorlar’

(FOTOĞRAF: Emek ve meslek örgütleri TBMM Dikmen kapısı önünde yaptıkları basın açıklamasıyla milletvekillerine 'Meclis seçim için değil, barış ve işçi ölümlerinin durdurmak için toplansın' çağrısı yapmıştı()

Paylaş

TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, Türk-İş, TİSK, TBB, HAK-İŞ, TESK, TÜRMOB ve TZOB’un düzenlediği ‘Teröre karşı bayraklı yürüyüş’e ilişkin bölgedeki sendikacılardan tepki geldi, “ayrıştırıcı, ırkçı ve provokatif bir girişim” denildi. Bu mitinglerin çözümsüzlüğe değil barışa hizmet eden şekilde yapılması gerektiği vurgulandı.

Türkiye’de savaşın tırmandırıldığı bir dönemde, işçileri, emekçileri içerisine katarak kimi sendika ve kurumlardan ‘Teröre karşı bayraklı yürüyüş’ yapıldı. Bahse konu yürüyüşün işçileri ayrıştırarak, hükümetin kendisine savaş taraftarı oluşturmasına hizmet ettiği gerekçesiyle tepkiyle karşılanıyor.

TES-İŞ: BİZİM FİKRİMİZ ALINMADI

Türk-İş’e bağlı TES-İŞ Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Şükrü Kaçmaz, yapılan miting ile ilgili Türk-İş’e bağlı olmalarına rağmen kendilerinin fikri alınmadığını, katılım çağrısı yapılmadığını ve bilgilendirilmediklerini söyledi.

‘AYRIŞTIRICI MİTİNGLER EMEKÇİLERE YARAR SAĞLAMAZ’

 Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin toplumsal barış olduğuna vurgu yapan Kaçmaz, “Bu miting barışa hizmet ederse eğer biz bunun yanında yer alırız. Ama ayrıştırıcı olursa bunun ne Türkiye’ye ne de işçi emekçilere bir yarar getirmeyeceği düşüncesindeyiz. Hepimizin işçileri ayrıştırmaya değil barış için el ele elini taşın altına koyması lazım” diye konuştu.

‘BİZ İŞÇİLER BARIŞ İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ’

DİSK Genel-İş Sendikası Diyarbakır 1 No'lu Şube Başkanı Mehmet Salih Doğrul da yapılan mitingin işçileri ayrıştıran, birbirine düşüren ve barışın yerine savaşı körükleyen bir girişim olduğunu söyledi. Doğrul, ayrıştırıcı, ırkçı ve provokatif bir girişime değil, barışın inşası için girişimlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Mitingi organize eden kurumların çeşitli şekillerde hükümetle bağlarının olduğunu söyleyen Doğrul, işçilerin hak mücadelelerinde ve Türkiye’nin geleceği söz konusu olduğunda hep taraflarının belli bu yönde olduğunu belirterek eleştirdi. Bu yapılan organizasyonla da hükümetin savaş taraftarı toplama çabalarına destek sunulduğunu belirten Doğrul, dönemin biat göstergelerinin yapılacağı bir dönem olmadığını barış için birlikte adım atılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin dört bir yanındaki işçilere seslenen Doğrul, “bizler savaşın karşısında barışın sesi olmalıyız. Savaş gerçekliği hepimizin bugününe ve geleceğine darbedir. Irkçı ve ayrıştırıcı tutumlara karşı hep birlikte duralım” dedi.

‘İKTİDARIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETMEYİ DOĞRU BULMUYORUM’

Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik de, emek örgütlerinin her koşulda tavrını ve eylemini barıştan, kardeşlikten, eşitlikten ve adaletten yana kullanması gerektiğini söyledi. Tekik, “Böylesi ağır zamanlarda iktidarın isteği yönde hareket edilmesini doğru bulmuyorum. Ortada bir sorun var. Dökülen kan var. Bunun için bu süreçlerde bu durumun çözümüne yönelik söylemler geliştirilmelidir. Bunun yolu da taraflara eşit mesafede durarak, iki tarafın ellerini tetikten çekmesi ve müzakereye davet etmeye yönelik adımlar atılması gerekiyor. Emek örgütleri en çok bunu haykırmalıdır” diye konuştu. 

‘SÖZ KONUSU İŞÇİ ÖLÜMLERİ OLDUĞUNDA DEV MİTİNGLER YAPILMIYOR’

Emek örgütlerinin hükümetin isteklerine uygun bir tarzda miting yapmalarının yerine diğer emek örgütleriyle de bir araya gelerek barış mitingleri yapması gerektiğine dikkat çeken Tekik şunları söyledi, “Türk-İş, Hak-İş ve bazı sendikaların, kimi iş çevreleriyle, AKP’nin su götürmez gerçeklikte olan kesimleriyle hemen hurra deyip sokağa çıkmalarını yadırgıyorum. Olması gereken, en geniş kesimlerle; örneğin, DİSK, KESK ve benzeri emek örgütlerini de içine katarak, şovenizme mahal vermeden direkt taraflara çağrı yapan ve barış için bir miting yapılması daha iyi olurdu”. Dev mitinglerin söz konusu işçi ölümleri olduğunda yapılmadığına vurgu yapan Tekik, “5 yılda 7 bin emekçinin iş cinayetlerine kurban gittiği dönemlerde böyle dev mitingler düzenlenmeyip, iktidarın istekleri ya da arka bahçesi olma durumu da manidardır. Yiten canlar için bir tavır mutlaka konulmalıdır ancak bu dediğim gibi barış için olmalıdır”. (Diyarbakır/EVRENSEL)

 

 

ÖNCEKİ HABER

İnfaz Hakimliği: Açlık grevleri disiplin suçu sayılamaz

SONRAKİ HABER

Midyat'ta iskele çöktü: 5 işçi yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...