Demirtaş: Cizre etrafında bir insanlık çemberi oluşturulmalıdır

Cizre'ye girişleri engellenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cizre'ye devletin bu saldırısının esas Cizre halkının örgütlü gücü olduğunu söyledi. Demirtaş, tüm yurttaşları ablukayı kırmak için Cizre'ye çağırdı. Tüm yurttaşları Cizre'ye davet eden Demirtaş, Cizre etrafını insan zinciri ile çevirmeye çağırdı.

Cizre halkına destek vermek için yola çıkan ve sık sık asker ve polisler tarafından engellenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, mahallelerde suların bitiğini, mahallere su göndermek istediklerini ancak devletin bırakmadığını söyledi. 

AKP hükümetinin uygulamaya koyduğu sıkıyönetimin devam etiği Cizre ilçesinde halkın direnişine destek vermek için Cizre'ye yürüyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bakanlar ve milletvekillerinden oluşan heyetin yürüyüşü sık sık engellenmesine rağmen devam ediyor. Cizre'de yaşananlar ve Cizre'ye yürüyüşlerinin engellenmesine tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cire'de katliam yaşandığını bunun aksi iddia ediliyorsa, yaşananları yerinde incelemek için basına ve heyete yolların açılması gerektiğini söyledi.

'MAHALLELERDE SU YOK, SU GÖNDERMEMİZ BİLE ENGELLENİYOR'

Mahalleler arası iletişim olmadığını ve yaralılar ve cenazelerin hastaneye kaldırılmasının polis tarafından engellenmesi sebebiyle hala yaralılar ve cenazelerin evlerde tutulduğunu belirten Demirtaş, "Birçok yaralı ambulans mahallelere giremediği için kan kaybederek yaşamını yitirdi. Cizre üzerinde bir ambargo ve karartma var. Ama halkımız, 3 mahalleye konumlanmış vekillere yaşananları anlatıyor. Bizde Cizre'de yaşananları raporlaştırıyorlar. Şu an suları bitmiş. Su göndermek istiyoruz. Ama engelleniyor" dedi. 

'TIPKI KERBELA GİBİ ÇOCUKLAR BİR DAMLA SUYA MUHTAÇ BIRAKILIYOR' 

Demirtaş, Gazze'ye uygulanan İsrail ambargosunu hatırlatan ve bu ambargonun iki katının şu an Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu tarafından Cizre'ye uygulandığını söyledi. "Tıpkı Kerbela'da susuz bırakılanlar gibi Cizre'de de çocukların bir damla suya muhtaç bırakıldı" diyen söyle Demirtaş, tüm saldırı ve engellemelere rağmen Cizre'ye ulaşmanın temel hedefleri olduğunu söyledi. Demirtaş, "Burada yaşananları hükümetin karanlık yüzü olarak görüyoruz. Şu an İdil'de engellendik ama yürüyüşümüz devam edecek. Cizre halkının yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz" dedi.

'BU SALDIRILARIN EN BÜYÜK NEDENİ CİZRE HALKININ ÖRGÜTLÜ GÜCÜDÜR'

Demirtaş, ilçe sokaklarında tankların dolaştığını ve kente obüslerin atıldığını söyledi. Saldırıların en büyük nedeninin Cizre halkının örgütlü gücü olduğunu belirten Demirtaş, "Devlet bu gücü sindiremiyor. Örgütlü gücü kendi iktidarı için çok büyük tehlikeli olarak görüyor. Cizre'deki gücün her yere yayılması iktidarının da sonu olacağını bildiği için Cizre'deki örgütlü gücü tüm güçleriyle kırmaya çalışıyor" dedi.

'CİZRE ETRAFINDA İNSANLIK HALKASI OLUŞTURALIM'

Tüm yurttaşları Cizre'ye davet eden Demirtaş, Cizre etrafını insan zinciri ile çevirmeye çağırdı. Halkın Cizre'ye doğru akması sonucu ablukanın da kırılacağını söyleyen Demirtaş, Cizre halkına borçlu olduklarını ve borcu ödemek için yürüyüşlerini Cizre'ye ulaşıncaya dek devam edeceklerini söyledi.

'BU SORUŞTURMA BİZE YÖNELİK SALDIRININ BİR PARÇASIDIR'

"Bu soruşturma hukuki bir soruşturma değil siyasidir. HDP şahsında Kürt halkını hedef göstermek içindir. Bize son günlerde linç nezdinde bir kez daha baskı oluşturmak için açılmıştır. Zaten soruşturma Cumhurbaşkanı'nın talimatı ile açılmıştır. Bu soruşturma bize yönelik saldırının bir parçasıdır" dedi. 

'BEN ONUR SAHİBİYİM HERKESİN ORADAKİ ÇIĞLIĞI DUYMASI LAZIM'

Cizre'ye doğru yürüyen heyet içerinde olan HDP Urfa Milletvekli Osman Baydemir ise, 6 milyon oy alan bir partinin 40 vekili, eş başkanı ve 2 bakanı ile birlikte birinci parti olduğu coğrafyada baskıya ve şiddete maruz kaldığını söyledi. 2 gündür yürüyüşlerine devam ettiklerini belirten Baydemir, yürüyüşlerinin her anında her saniyesinde hakaretlere maruz kaldıklarını belirterek "Bütün dünya bilsin ki HDP'ye yapılan hakaret Cizre'de 120 bin insana yapılan zulümdür. Ben onur sahibiyim herkesin oradaki çığlığı duyması lazım. O çığlığı duyarsak barışın özgürlüğün kapısını aralamış olacaktır" şeklinde konuştu. (DİHA)