9 Eylül 2015 11:55

Özgecan Aslan davası 3 Aralık'a ertelendi

Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat'ta bindiği minibüs şoförü ve iki kişi tarafından katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan davasının ikinci duruşması Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Kadın kurumları, taraftar grupları ile kadın cinayetlerine kurban gidenlerin aileleri adliye önünde toplanırken, kadınlar sloganlarla kadın cinayetlerini protesto etti. Kadın cinayetlerine tepki gösteren kadınlar, kadın cinayetlerinde indirim yapılmamasını talep etti.

Duruşmaya, Aslan'ın müdafiliğini yapmak üzere onlarca avukat ile birlikte sanık Ahmet Suphi Altındöken, baba Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe'nin avukatları ile Aslan ailesini temsilen Özgecan Aslan'ın amcası Yaşasın Aslan katıldı. Sanıklar minibüs şoförü Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ile Fatih Gökçe ise bulundukları cezaevlerinden video konferans (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katıldı.

İlk mahkemede 2 kadın üyeden oluşan mahkeme heyetinde değişiklik yaşanırken, kadın üye sayısı bire düşürüldüğü görüldü. Sanık Fatih Gökçe hakkında Suphi Altındöken'in birinci duruşmadaki ifadelerine dayanılarak "Nitelikli cinsel istismar" gerekçesi ile hazırlanan yeni iddianame mahkeme tarafından kabul edilerek, iki davanın birleştirilmesine karar verildi.

CEZA İNDİRİMİNE GİDİLMEMESİ TALEP EDİLDİ
Hazırlanan yeni iddianame kapsamında sanıkların Özgecan Aslan'ı cinsel istismar amaçlı olarak alıkoyduklarının anlaşıldığı, Fatih Gökçe'nin Aslan'a dönük cinsel istismar suçunu işlediği ve yaşananlar göz önüne alındığında sanıkların cinsel istismara yeltendiği ancak maktulün aktif direnmesi nedeniyle sanık Suphi Altındöken'in "Kasıtlı öldürme" suçunu işlediği belirtildi.

Sanık Necmettin Altındöken ile Fatih Gökçe'nin eylem gerçekleştirildiği sırada gözcülük yaptıkları ve eylemlerinin "Kasten öldürme" eylemi ile birbirlerini tamamlar nitelikte olduğunun görülmekte olduğu ifade edildi. Aynı zamanda sanıkların öldürme olayının ardından cesedin ortadan kaldırılması fiillerinde de yer aldıkları ve sanıkların aynı suçlardan yargılanmaları ve cezalandırılmaları, Suphi Altındöken'in cebir ve şiddet kullanarak kasten adam öldürme suçlarından, yine cebir ve şiddet kullanarak nitelikli cinsel suça teşebbüs etmekten yargılanmaları, sanık Fatih Gökçe de, bir suçu gizlemek ve kasten öldürmek suçları gereğince, sanığın maktule karşı nitelikli cinsel istismarda bulunma gereğince cezalandırılmaları istendi. Cinayetin toplumda yaşatmış olduğu infial de göz önüne alınarak, ceza indirimine gidilmemesi talep edildi.

FATİH GÖKÇE 'ŞEREFSİZLİK' SAVUNMASI YAPTI
Hazırlanan yeni iddianame çerçevesinde sanıklardan Fatih Gökçe'ye söz verildi. Gökçe, cinsel istismar iddiasını reddederek, Suphi Altındöken'in babasının olay süresince yanında olduğunu ve Aslan'ı hiç görmediğini iddia etti.

Gökçe, Aslan için "Dünya ahret bacım olsun" diyerek, kendisi ve ailesinin linç edildiğini iddia etti. Gökçe'nin avukatı, cinsel istismar iddiasının asılsız olduğunu savunarak, ilk savunmaları üzerinden savunmalarına devam edeceklerini söyledi. Avukatların çapraz sorguya aldığı Gökçe, kendisini "Öyle bir şerefsizlik yapacak biri değilim" diyerek savundu.

Ardından söz verilen sanık Suphi Altındöken, Gökçe'nin Aslan vurulmadan önce arabaya binerek, Aslan'a tecavüz ettiğini belirterek, Gökçe'nin tecavüz suçunu işlediğine dair iddiasını yineledi.

'TECAVÜZ GİRİŞİM AŞAMASINDA KALMAMIŞTIR'
Mahkemeye verilen kısa aranın ardından konuşan Aslan'ın avukatı Sevim Küçük, tecavüz girişiminin teşebbüs aşamasında kaldığını düşünmediklerini kaydetti. Küçük, sanıkların cinsel istismar suçunu işledikleri doğrultusunda ağırlaştırılmış hükümlerle yargılanmalarını istedi.

'SEGBİS SİSTEMİNE SON VERİLSİN'
Avukat Sabahat Gençtarih Cebe de, sanıkların mahkeme huzuruna getirilmesini talep ederek, SEGBİS yöntemi ile duruşmanın görülmemesini istedi. Cebe, SEGBİS sisteminin davanın AİHM'e götürülmesi durumunda sorun çıkaracağını kaydetti.

VATANDAŞLIK GÖREVİNİ YAPMIŞ!
Ardından ek savunma yapması için söz verilen Suphi Altındöken, akıllı ve mantıklı biri olduğunu belirterek, "Evli bir insanım 5 dakika için neden hayatımı mahvedeyim" diyerek tecavüz girişiminde bulunmadığını ileri sürdü.

Aslan'ın ellerinin kesilmesini de Gökçe'nin baskısı ile yaptığını iddia eden Altındöken, Gökçe'yi suçlamaya devam etti. Söz verilen Gökçe ise, cinsel istismar suçlamasını kabul etmeyerek, iftiraya uğradığını, vatandaş olarak görevini yaptığını söyledi. Mahkeme başkanının azarı ile karşılaşan Gökçe, Suphi Altındöken'in yalan söylediğini belirtirken, ailesinin ve kendisinin psikolojik işkenceye uğradığını ileri sürdü. Gökçe'de, SEGBİS'in kaldırılması talebinde bulundu.

Baba Altındöken ise, kendisinin olayla hiç alakası olmadığı iddiasını yineledi.
Ardından söz verilen sanık avukatları, mütalaaya katılmadıklarını belirterek, sanıkların mahkeme huzuruna getirilmesi için ek süre talebinde bulundu.

DURUŞMA 3 ARALIK'A ERTELENDİ
Mahkeme başkanı sanıkların mahkeme huzuruna getirilmesine karar vererek duruşmayı, 3 Aralık tarihine erteledi.

Duruşmanın ardından adliye önünde toplanan kadınlar, "Özgecan Aslan isyanımızdır" sloganı atarken, açıklama yapan avukat Fatoş Hacıvelioğlu, duruşmanın ertelendiğini kaydederek, bir dahaki duruşmanın karar duruşması olacağını vurguladı.

DURUŞMA ÖNCESİNDE DE EYLEM VARDI
Öte yandan kadın örgütleri, duruşma öncesinde Tarsus Adliyesi önünde toplanarak protesto gösterileri yaptı. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve HDP Mersin Milletvekili Çilem Öz de adliye önüne gelerek açıklama yapan Tarsus Kadın Platformu üyelerine destek verdi.

Tarsus Kadın Platformu adına açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Yasemin Yücel, hunharca katledilen Özgecan Aslan'ın ikinci duruşmasının devam ettiği söyledi. Özgecan'ın katledilmesiyle kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze duyulan öfkenin tüm ülkeyi sararak kadın isyanına dönüştüğünü anlatan Yücel, bu isyanla sokaklara dökülen kadınların ikinci dava için Tarsus'a geldiğini kaydetti.

Özgecan Aslan davasının her gün fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan, tacize, tecavüze uğrayan katledilen tüm kadınların davası olduğunu anlatan Eğitim Sen Şube Başkanı Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özgecan Aslan'dan sonra hemen her gün taciz tecavüz ve kadın cinayeti haberleri ile uyandık. Devlet tarafından eşitliği sağlayan kadına yönelik şiddete karşı önlemler getirilmediği gibi iktidar tarafından tüm bu problemler daha da derinleştirildi." (TARSUS)

Evrensel'i Takip Et