08 Eylül 2015 14:20

Gazze'de ders zili yokluk içinde çalıyor: Çocuklar kalem ve okul çantalarına hasret

Paylaş

Muhammed ÖMER

Gazzeli çocuklar yeni ders yılını alamadıkları okul araç gereçlerinin burukluğuyla karşılıyor. Çoğunun hâlâ yaklaşmakta olan yeni ders yılı için gerekli temel okul gereçleri bile yok. Bu temel gereçlerin olmaması elbette ne ailelerin, ne de öğrencilerin suçu. Bunun tek sebebi, eğitimin genellikle insani bir hak olarak görüldüğü bir dünyada, İsrail’in Gazze üzerinde devam eden kuşatmasının sebep olduğu ekonomik etki.

Dokuz çocuk babası 48 yaşındaki Eşref Abu Lebda işsiz ve kalp hastalığı var. Middle East Eye (MEE)  ile konuşan Abu Lebda, “Ne çocuklarımın karnını doyurabiliyorum, ne de onlara kıyafet alabiliyorum. Okul ihtiyaçlarını nasıl alacağım?” diye soruyor. Gazze Şeridi’nin güneyinde, Refah şehrindeki evinin kapısının eşiğinde otururken döktüğü gözyaşları çaresizliğini gösteriyor.

Abu Lebda’nın altı çocuğu da okula gidiyor. Çocuklar peş peşe üç yıl boyunca hep aynı yırtık kıyafetleri giyip, aynı eskimiş çantaları kullandılar. Eğer şansları varsa, erkek kardeşlerden biri kalemini ikiye kırarak ve silgisini iki parçaya bölerek kız kardeşiyle paylaşabiliyor. Çocuklar sadece tükenmez kalemlerin ve ders notlarını yazabilecekleri yeni defterlerin hayalini kuruyorlar. Abu Lebda’nın 45 yaşındaki eşi Umm Jihad, birkaç günde bir çocukların okul kıyafetlerindeki yırtıkları -kıyafetlerin her tarafı yırtıklarla dolup da artık paramparça olana kadar- onarmak zorunda kaldığını söylüyor. Okul çantalarını sürekli onarmaya çalışmaktan bıktığını ve en küçük çocuklarının okul çantası yerine manav poşetlerini kullanmak zorunda kalacağını sözlerine ekliyor.

‘BİR ÇANTA VE YENİ BİR KALEM İSTİYORUM’

Zeki bir öğrenci olan 10 yaşındaki Sami, onun ve kardeşlerinin aynı şeyleri alabilme imkanı yokken yeni kıyafetlerini giyip sırtlarında okul gereçlerini taşıyan çocukları gördüğünde üzgün hissettiğini itiraf ediyor. “Diğer çocuklar gibi olmayı, bir okul çantamın ve yeni bir kalemimin olmasını isterdim” diyor bir elini sırt çantasında açılmış koca bir delikten geçirirken.

Gazze’ye eğitim yardımını Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) sağlıyor. Gazze nüfusunun büyük bölümünün mülteci olduğu gerçeği göz önüne alınarak, Gazze’deki çoğu okul BM tarafından ayakta tutuluyor. Sami’nin babası, saunaya benzeyen evlerinde, kendini aciz hissettiğini ve çocuklarının bu mutsuz durumlarına bir çözüm bulamadığını itiraf ediyor. Fakat İsrail kuşatması ve kuşatmanın sebep olduğu ekonomik şartlar altında, bu durumu tersine çevirmek için yapacak çok bir şeyi yok.

Gazze yalnız bırakılmış bir şehir ve Gazze Şeridi’nde yaşayan insanların çoğu, faturaları ödemeye, yakıt almaya ve çocuklarını doyurup, onlara düzgün kıyafetler alabilmeye yarayacak bir iş bulamıyorlar. Mağazaların stokları kısıtlı ve fiyatlar yüksek. Bu yüzden çoğu insanın temel ihtiyaçları bile alabilecek gücü yok.

OKUL GÖMLEĞİ İÇİN PARASI YETMİYOR

11 yaşındaki Jibril, al-Shati Mülteci Kampındaki pazarda okul üniformaları satan bir tezgahın yanında duruyor. Sadece 7 şekeli (1.78$) var ve yeni okul yılında giyeceği gömleği satıcıdan almaya parası yetmiyor. Satıcı ise gömleği bu küçük çocuğa para almadan veremez çünkü onun da bakması gereken bir ailesi var. Birkaç yıl önce babası ölen ve bu yüzden diğer dört kardeşine bakabilmek için iş bulmak zorunda kalan Jibril’e satıcı, üzgün olduğunu fakat hayatın herkes için çok zor olduğunu söylüyor. Jibril sık sık bu pazara gelip çalışıyor, ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak parayı kazanmak için koli ve poşet taşıyor.

“Bazen sabun almam gerekiyor, böylece yıkanabiliriz. Ya da biraz meyve gerekiyor, vitaminler için. Eğer bir meyve satıcısının yanında çalışırsam, gün sonunda satılmayan meyveleri eve getirebiliyorum” diyor, kızgın güneşin altında bekleyen Jibril ve ayaklarında artık lime lime olmuş bir çift eski terlik, tezgahların arasında dolaşmaya devam ediyor.

İSRAİL İSTERSE...

Okul üniforması almak için her tezgah başında satıcıya gösterdiği yedi şekeli tutan eli ter içinde. Fakat Jibril, acı çeken tek ailenin kendi ailesi olmadığının da farkında. İnsanların yüksek sesle pek yakınmadığı, bunun yerine acılarını içlerine attığı ya da kapalı kapılar ardında yaşadığı Gazze’de güçlük çekmek, her gün sıkça rastlanan bir durum...
Gazze’ye okul gereçleri sadece belirli aralıklarla -o da İsrail isterse- geldiği için ailelerin ve satıcıların yaşadığı hüsran artıyor. Satışlar istihdam, ekonomi gibi faktörlere ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde dolaşım özgürlüğü üzerindeki kontrolüne bağlı olarak inişli çıkışlı bir seyir izliyor. İsrail’in 2014’teki ölümcül saldırısından sonra, satışlar hayli yüksekti. Evleri ve sahip oldukları eşyaları zarar gören insanların, kaybettiklerinin yerine yenilerini almaktan başka çareleri ise yoktu. O yıl birçok yardım kuruluşu ihtiyaç sahibi evsiz ailelerin ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu. Şimdi ise, geçen yıla kıyasla çok daha az miktarda yardım ulaşıyor.

TALEP VAR ALIM GÜCÜ YOK

Yasin Shadah, bir ay önce satmak umuduyla bir kamyon dolusu okul çantası satın aldı. Fakat pazar satışları bu sezon hayal kırıklığı yaratıyor. “Çoğu insan sadece bakmaya geliyor, bir şey alamadan gidiyorlar” diyor Gazze’nin doğusundaki bir pazara kurduğu tezgahının arkasında beklerken. Bazı okul gereçleri gelip geçen arabalar yüzünden tozlanmış durumda. Şu an için yapabileceği pek bir şey yok Yasin Shadah’ın. Eğer kimse ondan bir şey almazsa o da tedarikçisinin parasını ödeyemez. Ürünlere talep olmasına rağmen müşterilerin alım gücü yokken ve Gazze’nin ekonomisi çökmenin eşiğine gelmişken, o da arada derede kalmış durumda.

Eşi ve iki çocuğuyla birlikte pazarda dolaşan 46 yaşındaki Abu Eyad Khayyat, çocuklarının okul gereçleri ve kıyafetlerini almak için neredeyse hiç para ayıramadığını söylüyor. Bu yüzden kıyafetler ile yeni birer çanta arasında seçim yapılmak zorunda. Fakat bu seçim iki kız çocuğunu mutlu etmiyor ve elbette Khayyat’ın eşini de. Khayyat istemeyerek işsiz kalmış ve sınırlar açılıp da tekrar iş aramaya başlayana kadar yapabileceği bir şey yok. Daha önce ise İsrail’de, inşaat sektöründe çalışıyor ve günde 300 şekele (76 $) kadar kazanıyordu.

‘ARTIK ÇİN MALI BİLE ALAMIYORUM’

Eşi, kızları için okul kıyafetlerine bakarken Middle East Eye (MEE) ile konuşan Khayyat “Önceleri, ailemin birçok ihtiyacını karşılayabiliyordum. Ama şimdi onlara ucuz, Çin malı ayakkabıları bile alamıyorum” diyor. Önceki yıllarda çocukları için güzel şeyler alabildiğini, fakat dokuz yıldır Gazze dışına çıkamadığı için çocuklarının yeni okul yılına neşe ile başlamalarını sağlayamadığını söylüyor. “Bir baba olarak çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamamak acı verici.” Khayyat sadece bu çaresizliğin çocuklarına ve torunlarına miras kalmamasını diliyor. Mevcut koşullar altında bu duygu nasıl iyimser görünür bilinmez ama, o umut ederek yaşıyor.

Satıcılar ise satışların ve ekonominin iyiye gideceğini umut ederek gelecek yıla kadar beklemek zorundalar. Böylece savaşlarla yaralanmış Gazze’deki pazar tezgahlarında bekleyen ve toz tutan ürünlerini satabilecekler. “Kar etmeye çalışmıyorum. Tedarikçilerin parasını ödeyemediğim için hapse girmesem ve bu yüzden de satış yapabilsem bana yeter” diyor Shadah.

DEVLETLERİN BAĞIŞI YETERSİZ

UNRWA ise bütçe kısıtlamalarına giderek, bazı hayati yardımları kesmek zorunda kalarak ve halkın suçlamalarının odağında bir tek kendini bırakarak bu acı gerçekle yüzleşti. Washington’daki Siyaset Çalışmaları Enstitüsü’nde “Yeni Enternasyonalizm” adlı projenin direktörü olan Phyllis Bennis, sorunun daha kapsamlı olduğunu söylüyor. “Yetersiz finansal yardımın sorumlusu UNRWA’nın kendisi değil” diyor MEE’ye konuşan Bennis. “Doğrudan sorumlu olan taraflar, UNRWA’ya bağış yapanlar, en başta da diğer ülkelerden daha fazla bağış yapmasıyla övünen fakat dünya ekonomisindeki payını göz önüne aldığımızda bağış için vermesi gereken miktarın yakınından bile geçmeyen Birleşik Devletler.”
Bennis şöyle devam ediyor: “İsrail’in kuşatmayla başlayan işgali, faal bir ekonomik hayata imkan vermediği için uluslararası yardıma muhtaç bırakılan Filistinli mültecilerin -yardımların ya da eğitime erişimin kesilmesi şöyle dursun- İsrail’in Gazze’de yarattığı yıkımdan sonra yeniden ev inşa edebilmenin imkansız olduğunu gördüklerinde hissedecekleri öfke oldukça anlaşılır.”

(Middle East Eye’dan çeviren Hazel Karakaya)

ÖNCEKİ HABER

Irkçılar HDP Silifke ilçe binasını ateşe verdi

SONRAKİ HABER

Dargeçit'te polis aracına bombalı saldırı: 1 polis yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...