Mutlu olmak için ‘Önce Ekmekler Bozuldu’

Saliha YADİGÂR

1980’li yıllar benim için kendimi, varlığımı sorgulama yıllarıydı. 1985 gençlik yılıydı, sanat, edebiyat dergileri sayfalarını gençlere açmıştı.
Ben üniversiteden mezun olmak üzere olan bir genç olarak, “Ben kimim, ne olmak istiyorum?” diyordum. Bu arada okuduğum gazeteler, edebiyat ve sanat dergileri artmış ve çeşitlenmişti. Cumhuriyet gazetesi de okuduğum gazetelerden biriydi. Özellikle de Oktay Akbal’ın köşe yazıları; yazarlar, sanatçılar hakkında çok şey öğrendiğim, bir kara delik gibi içine çeken yazılardı. Sait Faik’ten, Salah Birsel’den ve pek çok yazardan söz edişiyle önümde bambaşka dünyalar açıyordu o yazılar…
O yazılardan Oktay Akbal’ın kendi öykülerini de öğrendim ve böylece onun yazın dünyasına açıldım. Yeryüzü Korkusu, İstinye Suları, Karşı Kıyılar, ille de günlükler… Oktay Akbal’ın günlükleri, edebi açıdan zenginleşmemi sağlayan en önemli yapıtlardandı.  
Oktay Akbal’ın öykülerini uzun zamandır okumamıştım. İlk gençlik yıllarımdaki etkiyi bulamamaktan korkuyordum. Yıllar sonra Önce Ekmekler Bozuldu adlı kitabını okuduğumda, 23 yaşında çıkardığı bu kitaptaki ustalık ve olgunluk beni bir kez daha şaşırttı.  

ANLARIN HAPSEDİLMESİ

Oktay Akbal’ın işçi sınıfından insanları ayrı bir yere koyması, Önce Ekmekler Bozuldu adlı öykü kitabının vurgulanmaya değer bir yanı… Bir sokağın, bir kahvenin, bir güvertenin insan sesleri ve gündelik hayatın koşuşturmalarıyla canlanışını anlattığı Önce Ekmekler Bozuldu, asla bozulmayan, insansever, sanat-edebiyat-hayat ilişkisini sağlam kuran bir yazarın ilk kitabı… Bu kitapta arkadaşı Sait Faik’e oldukça yakın duran Oktay Akbal’ın öyküleri için, “anların hapsedilmesi” diyebiliriz.
Onun insanları; can sıkıntısı, üzüntü, keder gibi duygulardan muzdarip, hüzünlü insanlar olsa da, asla umutsuz değildir. Sokağın, kahvenin, vapur iskelesinin, güvertenin canlanması, onları etkiler. Küçük şeylerden hüzünlenir ama öte yandan, küçük olaylardan mutlu olurlar. Sinemaya gitmek, müzik dinlemek, aşık olmak onları çarpar ve değiştirir.
İnsanın sıradan yanlarındaki derinliklerin yazarı Oktay Akbal’ın öyküleri, romanları ve günlükleri, keşfedilmeyi bekliyor. Kederlenmek, aşık olmak, küçük serüvenlere yelken açmak ve mutlu olmak için…