30 Ağustos 2015 11:55

ATK’nin görme engelli tutukluya ‘kör’ yaklaşımı: İyi bak görürsün!

Paylaş

Ayşe KURAN

Adli Tıp Kurumu (ATK), hasta tutuklu Aydın Nas’ı, Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesinin verdiği raporla gözlerinde yüzde yüz görme kaybı olduğu ve hayatını tek başına idame ettiremeyeceğini kanıtlanmasına rağmen tahliye etmedi. ATK, Nas’ın hayatını tek başına devam ettirebileceğini savundu. Üstelik ATK doktorunun muayene sırasında Nas’la, “Bana bak, görebiliyor musun? İyi bak, görürsün” diye dalga geçtiği de ileri sürüldü. 

HASTANE RAPORU YOK SAYILDI 

Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve halk arasında “tavuk karası” olarak bilinen, tıp literatüründe de “Retinis Pigmentoza” olarak adlandırılan hastalıkla 2 yıldır mücadele eden Nas’ın sağlık durumu, cezaevinde kaldığı süreçte tedavisinin de engellenmesi ile giderek ağırlaştı. 2 yıllık süre boyunca ilerleyen göz hastalığı nedeniyle yüzde yüz görme kaybı yaşayan hasta tutuklu Aydın Nas’a Adli Tıp Kurumunun (ATK) verdiği rapor, kurumun hasta mahpuslara yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi. Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 15 Haziran’da, gözlerinde yüzde yüz görme kaybı olduğu ve hayatını tek başına idame ettirmeyeceği yönünde  hazırlanan rapor sonrasında ATK’ye sevk edilen Nas’ın tahliyesi, hastane raporu görmezden gelinerek hayatını tek başına devam ettirebileceğine yönelik raporla engellendi. ATK’de bir doktor tarafından muayene edilen Nas, hastane raporu görmezden gelinmesi yetmiyormuş gibi bir de doktor tarafından adeta tiye alındı. Nas, doktorla arasında geçen ve avukatına aktardığı diyaloğu ise şu şekilde anlattı : “Muayene sırasında bir doktor gözlerime baktı ve bana ‘Doğru söyle görüyor musun?’ diye sordu. Ben de sadece sizin orda olduğunuzu hissediyorum. Bir şey görmüyorum dedim. O da bana, ‘İyi bak, iyi bak, nasıl görmezsin?’ dedi.” 

‘DEVLET, İNSANCA YAŞAMA HAKKINI ZEHİRLİYOR’

Nas’ın Avukatı Fikret Özeler, müvekkilinin hastane raporlarında hastalığının sabit olmasına rağmen ATK’de yüzeysel bir muayeneye tabi tutulduğunu söyledi. Müvekkili hakkında cezaevinde hayatını tek başına idame ettirebileceği yönünde verilen kararın siyasi bir karar olduğunu belirten Özeler, Ceza İnfaz Kanunu’nun 105 /A maddesi gereğince yaşamını yalnız idame ettiremeyenler için koşullu tahliyeye 3 yıl kala serbest bırakılmasının şart olduğunu ancak ATK’nin hasta mahpusların yaşamı önüne set çektiğini söyledi. Özeler, “Tüm hasta tutsaklar için durum aynı. Bu siyasi kararlar birçok tutsağı tecrit altında bırakmaktadır” dedi. 

Nas’ın ağabeyi Turgut Nas ise kardeşinin sağlık durumunun kötü olduğunu ve serbest bırakılmasını istedi. Kardeşinin cezaevinde kendi yaşamını idame ettiremediğini söyleyen Nas, “Kendisiyle görüşüyorum. Yemek yiyemiyor. Tırnaklarını kesemiyor. Her şey için arkadaşlarından yardım alıyor. Bir hasta yakını olarak bir çağrıda bulunuyorum. Hasta tutsakları serbest bıraksınlar. En azından son günlerini kendi ailelerinin yanında geçirsinler” diye konuştu. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Sağlık ocağında aylardır doktor olmayan köy politikacılara kapılarını kapattı

SONRAKİ HABER

3. Esenyalı Halk Festivali: ‘Her yerde barışı haykıracağız’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...