26 Ağustos 2015 00:07

Gazze’deki glütensiz gidişatın seyri

Glütensiz buğday, dünyada glütene karşı hazımsızlık yaşayan binlerce insan için baş mahsul konumunda bulunmaktadır. Ancak İsrail ablukası altında yaşayan çölyak hastaları glütensiz gıdaya ulaşmakta zorluk çekiyor.

Paylaş

İsrail’in Gazze şeridi üzerindeki ablukası 2008 yılında arttığında glütene karşı hazımsızlık yaşayan insanlar, buna çölyak hastalığına mensup kişiler de dahil, İsrail sınırlarından ithal edilen glütensiz buğday erişimini kaybettiler. Glütensiz buğday, dünyada glütene karşı hazımsızlık yaşayan binlerce insan için baş mahsul konumunda bulunmaktadır. Beş yıl süren araştırmalardan sonra gereksinimin ana icadıyla Gazzeli iki araştırmacı 2015 yılının temmuz ayında  Glütensiz buğday üretiminde başarıya ulaştılar. İki proteinden oluşan bir madde olan Glüten buğday gibi tahıl tanelerinin de içinde mevcuttur ve hamura da esnekliğini veriyor.

GLÜTENSİZ BUĞDAY HEM PAHALI HEM DE ABLUKA ALTINDA
Gazze’deki  al Isra Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Toplum Hizmetleri Bölümü Başkanı ve iki araştırmacıdan biri olan  Mohammed al-Askalani, al Monitor’a: “Glütensiz buğday üretiminin arkasındaki fikir, bu besinin Gazze Şeridi’nde otizm ya da çölyak hastalığına mensup  pek çok hasta için bir insani ihtiyaç olmasıdır. Biz Glütensiz buğdayı, abluka sebebiyle  genelde yerel pazarlarda mevcudiyetinin az olmasından ve mevcut olsa dahi, hastalara ekonomik yönden uygun olmayan fahiş fiyatlarda satıldığından bu ithal edilen ürünün yerini alması için ürettik.” dedi. Bazı insanlar, glütensiz beslenme düzeninin otizmli çocukların davranışlarını olumlu yönde etkilediğine inanıyor.
Bu gelişimin sürmesindeki bir diğer etken ise Askalani’nin araştırmadaki partneri olan Abdel Fattah Qarman’ın eşinin de glütene karşı hazımsızlıktan acı çekmesi ve eşinin Gazze’deki doktorlarının hastalığa karşı teşhis koymasında zorlanmasıdır. Qarman al Monitor’a: Eşim; osteoporoz, aşırı kansızlık ve aşırı zayıflamadan muzdarip. O, bir ortopedist, dahiliyeci ve sonrada kinesiyolojist tarafından muayene edildi. Ona ayrıca kan testleri yapıldı ama doktorlar onun hastalığını tanımlayamadı ve buğday alerjisi belirtileri yaklaşık 55 diğer hastalıkla kesiştiği için üç sene boyunca tanı konmamış şekilde kaldı.” demecinde bulundu.
Qarman daha ayrıntılı bir şekilde “Buğday alerjisi, gençlerin (Düzenli glüten tüketiyorlarsa) 90 yaşındaki yaşlı insanlar gibi yürümesine sebep olur. Sıradan un olan glüten, buğdaya karşı hassasiyeti olan insanları etkiler. Bu da benim 25 yaşındaki eşimin neden acı çektiğini açıklar nitelikte. Eşimin hastalığı, sayısız testin ardından Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesinde tıbbi komite tarafından teşhis edildi.” diye izah etti ve buna ek olarak “Eşim, hastalığı teşhis edildikten sonra buğday ve türevlerini, glüten içeren un, yulaf ve şeker içeren yiyeceklerin dışında bir diyet uygulayarak tedavi yolculuğuna başladı.” diye sözlerine devam etti.

SIKINTI SAVAŞTAN SONRA  DEVAM ETTİ
Askalani “Bu hastalığın ölüme yol açabilecek şiddetli komplikasyonları vardır. Buğday alerjisi bulunan iki hasta, kasım 2008’de başlayan ve ocak 2009’a kadar süren Gazze’ye karşı Dökme Kurşun Operasyonu sırasında oluşan glütensiz buğday ithalatının durması sonucu hayatını kaybetti. Glütensiz buğday sıkıntısı savaştan sonra dokuz ay ardı ardına devam etti” diye belirtti.
Detaylı olarak görüşülmesini reddettiği araştırmacıların yöntemi, glütensiz buğday yerel olarak üretildiği mevcut kaynakları kullanarak uygun fiyatlarla satılabilir ilkesi sürdürülebilir görünüyor. Arap diyeti aşırı derecede buğdaya dayanır.
Askalani “İsrail’den ithal edilen glütensiz unun bir kilogramı yaklaşık 3.5 dolara  satılıyor. Bu, kilo başına 15 doları bulan ve Avrupa’dan ihraç edilen tür, yalnızca hayır kurumlarından tedarik edilebilir. Gazze şeridinde, glütensiz un satan yalnızca bir süper market var ve ürünün satışı orada da her zaman mevcut değil. Yapmış olduğumuz un, kilo başına 1 veya 1.5 dolara satılıyor. Umuyoruz ki büyük miktarlarda üretim için bir tane fabrika kurabiliriz.” dedi ve devam etti. “Yaptığımız bu tür bir buğday ürünün mevcudiyetinden önce insanlar bir kilogram ithal edilmiş glütensiz buğdayı bir çuval normal buğdayla eş değer bir fiyata (bir dolar civarı) satın alırlardı. Biz bu kuralı bozduk çünkü bizim ürettiğimiz bir kiloluk glütensiz buğday iki kilogramlık normal buğdayın fiyatına eş değerdir.
Şu an için, bu yeni buğday türü yalnızca Gazze’de buğday alerjisi ve çölyak hastalığı olan hastalar için bakım sağlayan, Terre des Hommes (Bir insani yardım örgütü) aracılığıyla temin edilebilir. Hastalıktan etkilenenler bu günlerde  bu örgütten ücretsiz  glütensiz buğday yardımı alabilirler. Toplu Yaşama Hakkı (Right to Live Society ) Direktörü Ahmet al Helo, otistik Gazzelilere sağlık hizmeti sağlama konusunda uzmanlaşmış olan birine göre, Terre des Hommes ayrıca otizm üzerine yoğunlaşmış olan kuruluşlara da glütensiz buğday yardımı sağlamaktadır.
Helo al Monitor’a “Bu  keşif, tüm yıl boyunca özel glütensiz diyet programına tabii olan  hastaların krizini hafifletecektir. Sıradan bir diyet otizmli hastaların sinir hücrelerine zarar verebilir ve bunun yanında bu insanların besinlerinin melabsorbsiyona (kötü emilim) yol açabilir.” dedi.
Hiçbir resmi makam şu anda, glütensiz buğdayı ne destekledi ne de belgelenmesi için bir çaba sarf etti şu zamana kadar. Araştırma, geçen akademik dönemde al Isra Üniversitesinin desteklemesinden sonra yalnızca Askalani ve Qarman’ın kişisel çabalarıyla ilerletilmeye çalışıldı. Araştırmacılar Mısır’da Ulusal Araştırma Arap Merkezinden (Arab Center for National Research)  kendi araştırma bulguları için yetki aldı ve onların buğday güvenliği doğrulayan Suudi Gıda ve İlaç Kurumundan (Saudi Food and Drug Authority) bir sertifika aldı.
Glüten duyarlılığı olan ve Terre des Hommes tarafından sağlanan glütensiz buğdaydan yararlanan kadınlardan biri olan Um Mohammed, al Monitor’a “Bu örgüt aracılığıyla bu yeni ürüne erişim sağlayabildiğim için son derece mutlu ve rahatlamış hissediyorum dedi.  Glütensiz buğdayı marketlerden temin edemiyorduk ve normal buğday yediğim zaman karın bölgesinde  şiddetli şişkinlikten acı çektiğini ve görme yetisinde zayıflama olduğunu” dile getirdi. Sözlerine şöyle devam etti “Glütensiz diyete tabii olmadığım zaman kendimi  çaresiz hissettim. Ve eğer bu ürün marketlerde mevcut olursa genelde benim alamayacağım kadar fahiş fiyata satılacak.”
Askalani ve Qarman; otizm, çölyak hastalığı ve fenilketonüri (Vücudun, amino asit fenilalanini metabolize edememesi sonucunda ortaya çıkan bir hastalık)   çocuklar için kazein içermeyen süt ve püre üretmek için kendi yöntemlerini uygulamayı canı gönülden istiyorlar. Ama ne yazık ki imkansızlıktan, Ulasal otoritenin bilimsel araştırmalara olan ilgisizliğinden ve bilimsel araştırmaların gelişimine olanak tanınmaması bir çok araştırmacı için engel oluşturuyor.

‘HASTA GLÜTENSİZ GIDADAN SOĞUMASIN’
İki araştırmacı Askalani ve Qarman, glütensiz buğday üretilmesi için kullanılan malzemenin kombinasyonunu önemli değişikliklerle tanıttı ve kendi buğdaylarının uluslararası markette satılan ürünlerden farklı olduğunu belirtti. Araştırmacıların gıda üretimindeki  değişikliklerinde doğru tercihlerinin memnun edilmesi amaçlandı. Örneğin, Uluslararası mevcut glütensiz undan yapılan ekmek ile yerel yapılmış ekmek renk yönüyle bile benzer değiller. Bununla beraber normal buğdayın bir çok geleneksel yemeğin yapımında kullanılmasından kaçınılır ve glütensiz buğdayın kullanımı öncelikle kıvamından sonra da tadından dolayı kullanılır. “Biz yeni ürünün özelliklerini fonksiyonel bir hammadde için geliştirdik. Kullanımı ve karakteristliği  normal buğdaya benzemekte ve  hastanın glütensiz buğdaydan soğumaması için böyle bir yola baş vurulduğunu” öne sürdü.

Al Monitor’dan çeviren: Azad Türk

ÖNCEKİ HABER

Nuran Akkaya’nın objektifinden bir halk: Ermeniler

SONRAKİ HABER

Savaş kadınları ve çocukları vuruyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...