25 Ağustos 2015 14:57

HDP'den KCK'nin eleştirisine yanıt: Beklentinin büyük olduğunun farkındayız

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, 1 Kasım seçimlerinden de daha başarılı bir tablo ile çıkacaklarının vurgusunu yaptı. KCK'nin eleştirilerine ilişkin de konuşan Bilgen, 'HDP'lilerden toplumsal beklentinin' yüksek olduğunu belirterek, 'Daha fazla çalışmalıyız' dedi.

HDP'den KCK'nin eleştirisine yanıt: Beklentinin büyük olduğunun farkındayız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, sabah saatlerinde eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığında Ankara'da toplandı. Toplantıda erken seçim gündeminin yanı sıra bölge kentlerinde yaşananlar, HDP'ye dönük saldırılar ve erken seçim hükümetine ilişkin birçok gündem ele alındı. HDP Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, toplantının sona ermesinin ardından genel merkezde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

'SEÇİM HÜKÜMETİ BİR KOALİSYON DEĞİL'
Bilgen, ilk olarak MYK'da ele alınan konulara ilişkin kısa bilgilendirmelerde bulundu. Bilgen, bugün itibariyle yeni bir seçim tarihinin belirlenmesiyle bir devrin biraz gecikmeli olsa da kapandığını ifade ederek, "Seçim hükümeti konusu MYK'mızda yeniden değerlendirilmiştir. Seçim hükümetinin AKP'nin bir lütfu olmadığı, bir hak ve aynı zaman da seçmenin bize yüklediği bir görev olduğu yaklaşımı içerisinde hareket ediyoruz. Biz kendimize güveniyoruz. Seçmenimizin yasal hakkı ve hukukun da gereği olan bir durumla karşı karşıyayız. Aslında 4-5 günlük süre içerisinde ortaya çıkacak tablo ile birlikte Türkiye'de en azından seçim güvenliğini sağlayacak, kamu kaynaklarının sadece bir parti lehine, tek taraflı olarak kullanılmasını en aza indirecek bir sürecin başlamasını umut ediyoruz" dedi.

HDP'YE DÖNÜK SALDIRILARDA SORUMLULAR AÇIĞA ÇIKARTILSIN
MYK'da HDP'ye dönük saldırıların da ele alındığını kaydederek, bütün il ve ilçelerde yapılan saldırıları net bir şekilde sorumluların bulunması için iktidarı göreve davet eden Bilgen, "Bazı bölgelerde doğrudan esnafları hedef alan girişimlerin sorumlularının bulunmasını istiyoruz. Bize gelen bilgiler, bu konuda kirli ilişkilerinde bulunduğu yönünde. Bu konuda hem siyasal sorumları göreve çağırıyoruz, hem de dışarıdaki semboller açısından hangi partiyi temsil ediyorsa o partinin de en azından bu suçun ortağı olmadığını beyan edecek açıklamalarda bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.

Kürdistan kentlerinde polis ve askerlerin sivil halkı hedef alan saldırılarını hatırlatan Bilgen, Ağrı Valisi'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaları eleştirdi. Bilgen, bu kapsamda, "Kişiler, kendi inisiyatifi ile bizim nezdimizde bir pozisyon ifade etmiyor. Bu valiliyi atayan ve görevlendiren ve halkı bu kadar aşağılayıcı açıklamaların arkasında mı değil mi hükümet? Dolayısıyla onu tayin eden bakan, bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanı bu utanç verici duruma son verecek bir irade ortaya koyacak mı bunu da bekliyoruz" ifadesinde bulundu.

SEÇİM TAKVİMİ
MYK'da ele alınan bir başka gündemin de seçim hazırlığı olduğunu aktaran Bilgen, "Bu konu da başvuru takvimizi yeniden somutlaştıracağız. İl ve ilçe örgütlerimiz çalışmalarına başlayacak. Teknik ve diğer komisyonlarımızı kuracağız" dedi.
Bilgen, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde kimi etkinliklerinde planlandığını söyledi. Ardından Hopa'da yaşamını yitirenleri anarak, yakınlarına başsağlığı diledi. HDP heyetinin Hopa'ya doğru yola çıktığını belirterek, bir dayanışma kampanyası için de gerekenleri yapacaklarını söyledi.
Bilgen, geçtiğimiz günlerde HDP'nin olası bir seçim hükümetinde yer alması durumunda onay vermeyeceğinin hesabı üzerinden savaş tezkeresinin zamanından önce meclise gönderilmesi karşısında barıştan tavırlarını sürdüreceklerini söyledi.
MYK'da önümüzdeki günlerde HDP'nin içerisinde yer alacağını hesaplayarak sınır ötesi tezkereyi.
Bilgen, bu açıklamalarını ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

'BAKANLIK PAZARLIĞIMIZ OLMAYACAK'
HDP'nin bakanlık için isimler üzerinden yürütülen tartışmalarına ilişkin soruya Bilgen, "Bakanlıklarla ilgili daha önce bunun usulüne uygun kendi yaklaşımlarımızı açıklamıştık. Seçim hükümeti geçici bakanlar kurulu bir koalisyon değildir. Dolayısıyla partilerin birbirinin programını onaylaması üzerinden kurulmaz. Seçim güvenliğini sağlamak için bütün partilerin içinde temsil edilmesine imkan tanıyan bir mekanizmadır. Bizim açımızdan bir bakanlık pazarlığı söz konusu olmayacağını ifade ettik. Parti kurullarımız dikkate alınarak bir yol işletilirse bunun siyasi nezakete uygun olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Ama bütün arkadaşlarımızın bu görevi yüklenebilecek kapasitede olduğunu belirtiyoruz" şeklinde yanıt verdi.

'ÖZ YÖNETİM TÜRKİYE'NİN GENELİ İÇİN BİRLİKTE YAŞAM MODELİDİR'
DBP'li belediye eş başkanlarının tutuklanmasına da değinen Bilgen, "Öz yönetimin katılımcı demokrasinin gereği olduğunu defalarca söyledik. Sadece buna dair beyanlarından dolayı buna dair sözlerinden dolayı insanların cezalandırılması, siyasetçilerin bulundukları konumdan el çektirilmeleri ya da tutuklanmaları asla kabul edilebilir bir durum değil. Demokratik özerkliğin sadece bir bölge için değil Türkiye'nin geneli için birlikte yaşam projesi olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla kim varsa şiddete başvurmadığı müddetçe bu hakkı savunma ve bu düşünceyi beyan etme hakkına sahiptir" ifadelerini kullandı.

'İKİ DÖNEM SORUNU HUKUKİ OLARAK YOK'
Bilgen, "iki dönem sorunu"na ilişkin yöneltilen bir başka soruyu ise "İki dönem sorunu, bizde diğer partilerde yani CHP ve AKP'de olduğu gibi teknik ve hukuki bir sorun değil. HDP bir kez genel seçimlere girdi dolayısıyla hukuki olarak seçim kurulunu ilgilendiren ya da Yargıtay'ı ilgilendiren bir boyutuyla bir sorunumuz yok. Dolayısıyla bu konu sadece bizim kendi ilkesel tartışmamızdır. Seçim komisyonlarımızın belirleyeceği yol haritası insiyatifi ile şekillenecek. Bu konuda şu ana hatları itibariyle çok somut bir tutum yok. Ama önümüzde hukuki bir engel yok. O açıdan 2 döneme giren bir adayımız teknik olarak yok" diyerek yanıtladı.

KCK'NİN HDP ELEŞTİRİLERİNE DAİR
KCK'nin bugün HDP'ye dönük kimi eleştirilerinin yer aldığı açıklamaya ilişkin değerlendirilmesi sorulan Bilgen, "HDP'den beklentinin fazla olduğunun farkındayız. HDP'nin bu anlamda toplumsal barışı inşa da kendisine yönelik beklenti ve kendi üzerine aldığı yükün farkında olduğunu düşünüyoruz. HDP bir taraftan kriminalize edilme baskısı altında. Fakat biz de topluma karşı ve üzerinde yaşadığımız ülkede herkesin barış içerisinde bir ortama kavuşması için daha çok çalışmalıyız. Biz önümüzdeki seçimin de bu açıdan eğer güvenli bir ortamda gerçekleşirse Türkiye toplumunun 7 Haziran'da tanıdığı krediyi yükselteceğini, HDP'ye daha büyük bir şans vereceğini düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

'1 KASIM'DA DAHA BAŞARILI ÇIKACAĞIZ'
Bilgen, HDP'den beklentilerin çok yüksek olduğunu ifade ederek, "Şehit cenazelerinden yükselen feryadı da bir beklenti olarak görüyoruz. Sokakta infaz edilen çocukların ailelerinin isyan tepkilerini de aynı şekilde okuyoruz. Bugün ortada başarısız bir tablo varsa, Türkiye bir koasliyon kurmayı başaramamışsa topyekûn siyaset kurumunun eleştirilmesi gerekir. Sadece sorunları sayarak siyaset yapmanın ötesinde çözüme dair bir yol bulması gereken siyasetin kendisidir. Bu anlamda eksikliklerimizi Türkiye toplumuna karşı, barış ve demokrasi isteyen herkese karşı öz eleştirimizi yapacağız. Daha başarılı bir tablo ile 1 Kasım seçimlerinden çıkacağımızı bütün Türkiye görecek. Biz topluma güveniyoruz" diye konuştu. (DİHA)

Evrensel'i Takip Et