17 Ağustos 2015 04:40

Brezilya'da 200 kentte hükümet karşıtı gösteriler düzenlendi

Paylaş

Brezilya ekonomisi kötü sinyaller vermeye devam ederken son yolsuzluk iddiaları sonrası Dilma Rousseff hükümetinin üzerinde dolaşan kara bulutlar arttı. Pazar günü ülkenin 200 kentinde düzenlenen eylemlere on binlerce kişi katıldı. Ancak katılımın Mart ve Nisan aylarındaki protestolar göz önüne alındığında düşük olduğu ifade edildi.

Brezilya, son 25 yılın en derin ekonomik durgunluğunu yaşıyor. İşsizlik artarken enflasyon da yüzde 10’a yaklaştı. 12 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan İşçi Partisi hükümeti ise yolsuzluk iddialarıyla hedefte. İddialar Brezilya’nın devlet petrol şirketi Petrobras’ta yoğunlaşıyor. Geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Oto yıkama’ operasyonu kapsamında onlarca sanayicinin gözaltına alınması sonrası Ağustos ayı başında İşçi Partisi’nin kurucularından José Dirceu da milyarlarca dolarlık rüşvet skandalının sorumlusu olarak tutuklandı. ‘Oto yıkama’ operasyonu kapsamında çoğunlukla iktidara yakın 50 siyasetçi iddiaların odağındaydı.

200 KENTTE EYLEM YAPILDI

Son skandalın patlak vermesi sonrası, ülke genelinde eylem çağrıları yapıldı. Muhalefetin en güçlü olduğu São Paulo’daki eyleme 135 bin kişinin katıldığı belirtilirken başkent Brasília’da ise 20 bine yakın kişinin sokağa çıktığı belirtildi. São Paulo’da Mart ayında düzenlenen eyleme 210 bin kişinin katıldığı ifade edilerek son eyleme katılımın beklentileri karşılamadığı vurgulandı. Brezilya’nın önde gelen sağcı partisi Brezilya Sosyal Demokrat Partisi’nin lideri Jose Serra da beklentilerin aksine São Paulo’da eylemcilerin arasındaki yerini aldı.

Eylemler, Rio de Janeiro ve Belo Horizonte’nin de aralarında bulunduğu toplam 200 şehirde gerçekleştirildi. Eylemlerde Roussef'in yargı önüne çıkarılması da talep edildi.

ROUSSEFF’E KAMUOYU DESTEĞİ AZALIYOR

Eylemlere katılımın beklenenden düşük olmasına dair bir açıklama yapan, aşırı sağcı Özgür Brezilya Hareketi’nden Kim Kataguiri, “Göstericilerin sayısı azalsa da Dilma Rousseff’in popülaritesinin azalmaya devam ettiği açıktır” dedi.

Rousseff’e yönelik kamuoyu desteğinin ilk kez tek haneli sayılara gerilemesi eylemlerde sıklıkla dile getirildi.

900 bin takipçiye sahip, askeri darbe çağrıları yapmasıyla da tanınan sağcı Revolted Online grubu, “Öyle ya da böyle Dilma gidecek” açıklaması yaptı. Guardian’a konuşan 62 yaşındaki Angela Tenorio, “Dilma’nın sadece iktidardan düşmesini istemiyorum. Ülkeden de gitmesini istiyorum. Ordunun geri dönmesini istiyorum. Çünkü bizim politikacılarımız yok. Hırsızlarımız var” dedi. Guardian haberinde, darbe çağrısı yapanların eylemcilerin içerisinde bir azınlığı teşkil ettiği belirtildi.

‘ELİTLERİN EYLEMİ’

Eylemlerin çağrıcılarının ABD destekli sağcı gruplar olmasının emekçilerin Rousseff hükümetine yönelik eleştirilerinin görünmesini engellediği de ifade ediliyor. Brezilya’nın kölelik tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan tarihçi ve yazar, Ana Lucia Araujo Twitter hesabından eylemlerin merkezi São Paulo’dan bir fotoğraf paylaşarak “Bana bu eylemciler arasında bir tane siyah gösterin” dedi. Eylemlere emekçilerin katılımının düşüklüğünü vurgulayan Araujo, “Brezilyalıların çoğu Dilma Rousseff hükümetinden mutsuz. Ancak bu diktatörlüğü savunan sağcı protestoların desteklenmesi gerektiği anlamına gelmez” dedi.

Brezilyalı gazeteci Paulo Henrique Amorim da çok takip edilen blogu Conversa Afiada’da yazdığı yazıda “Elitlerin eylemi bir başarısızlıktı” başlığını tercih etti.

São Paulo’da Lula ve Rousseff taraftarlarının da Lula Enstitüsü önünde karşı bir eylem yaptığı bildirildi.

İŞÇİ PARTİSİ HÜKÜMETİ HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI

Parlamentonun yolsuzluk karşıtı önlemler alması için imza kampanyası başlatan 31 yaşındaki mühendis João-Luiz Garcia, Rousseff’ten önceki başkan Lula’ya oy vermiş biri olduğunu belirterek Lula’nın Brezilya’nın değişebileceğine dair bir hayali pazarladığını ancak yaşananların bunun tam tersi olduğunu vurguluyor. João-Luiz Garcia, hükümete yönelik eleştirilerin başında gelen “Yandaş iş adamlarının kollandığı” iddiasını hatırlatarak “Ekonomik güç eskisinden de kötü bir şekilde tek merkezde yoğunlaştı. Hükümete yakın kişiler bundan nüfusun geri kalanından çok daha fazla yararlandı” ifadesini kullandı.

55 yaşındaki öğretmen Marcia Regina da “Bu kadar yüksek vergiler ödeyip karşılığında hiçbir şey almadığım bir ülkede yaşamaktan bıktım. Sağlık sistemimizde vahşi hayvanlar gibi muamele görüyoruz. Kamusal güvenlik için sadece bir istatistikten ibaretiz. Eğitimden hiç bahsetmeyelim bile. Hepimizin aptal olduğunu düşünüyorlar” dedi.

2014 Dünya Kupası öncesinde de ülke genelinde milyonlar, yetersiz kamu hizmetleri ve Dünya Kupası için halkın vergileriyle yapılan devasa harcamalara karşı sokaklara çıkmıştı. Hükümete yönelik büyük eleştirilere karşın Dilma Rousseff, Dünya Kupası sonrası Ekim ayında düzenlenen seçimleri yüzde 51.64’e yüzde 48.36’yla kazanmayı başarmıştı.(DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Kandil, Erdoğan’ın hesabını bozabilir

SONRAKİ HABER

Depremde yaşamını yitirenler için 03.02'de denize karanfil bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...