Bugün tiyatrosuz uyumayın

1948 yılında kurulan Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etmesinin üzerinden 51 yıl geçti. 1962 yılında Jean Cocteau (Fransa) tarafından yazılan Dünya Tiyatrolar Günü ilk bildirgesini bu yıl, dünyada, ünlü aktör John Malkovich, Türkiye’de ise usta tiyatrocu Kenan Işık kaleme aldı. Bildiriye “Dilerim ki; çalışmalarınız etkili ve özgün olsun. İçten, dokunaklı, düşündürücü ve eşsiz olsun” sözleriyle başlayan John Malkovich, “İnsan olmanın anlamını düşünmemizde bize yardımcı olsun; düşüncelerimizi yürek gücü, samimiyeti, açık sözlülüğü ve zarafetiyle kutsasın.

Dilerim; yoksulluk, sansür ve Nihilizm gibi kesinlikle karşılaşacağınız birçok sıkıntının üstesinden gelirsiniz. Umarım bütün bu güçlüklerin içinde, yeteneğinizle ve titizliğinizle bizlere insan kalbinin atışını öğretirsiniz; tevazu ve ilgiyle de bunu ömür boyu tüm işlerinizde başarırsınız. Ve dilerim en iyileriniz -çünkü ancak en iyileriniz ve onlara da pek nadir ve kısacık bir süre için olacaktır- soruların en temeli olan ‘Nasıl yaşıyoruz?​’ sorusunu bir çerçeveye oturtmayı başarır. Tanrı yardımcınız olsun” dedi.

‘ÖYLEYSE YASINI TUTALIM TİYATRONUN’

27 Mart Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisini kaleme alan Kenan Işık ise bildirisine tiyatro sanatının artık öldüğü ve izleyiciden ilgi görmediği yönündeki iddialara tepki göstererek başlıyor. Işık, “Eğer öyle ise, gerçekten de iddia edildiği gibi öldüyse tiyatro, bugün Dünya Tiyatro Günü’nü kutlamak yerine yasını tutalım tiyatronun. Oyunları seyretmekten vazgeçip alalım kazmaları, kürekleri elimize ve bir mezar kazalım tiyatroya, şöyle görkemli, geçmişine yakışır bir anıt mezar. ...Popülerin bir narkotik gibi bizi uyuşturup aklımızı başımızdan alan o yapay keyfiyle sermest olup unutalım insanlığın selameti adına unutmamamız gerekenleri” diyor.   (İstanbul/EVRENSEL)

'YOK EDENLERİN KARŞISINA DİKİLİYORUZ'

Dünya Tiyatrolar Günü ile ilgili bir bildiri yayınlayan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ise yüzyıllar boyu, dünyanın neredeyse her yanında hiç sönmeden yanan kutsal meşaleyi, ‘tiyatro ateşi’ni bu yıl da yaktıklarını dile getirdi.
Yirmi birinci yüzyılın on ikinci yılında tiyatroyu bir kez daha övünerek, sevinerek, alkışlayarak kutladıklarını belirten Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, insanlığı ölüm kalım davasıyla burun buruna getiren savaşları, ekonomik krizleri, sonsuz acıları ve vahşeti de göz ardı etmediklerini ifade etti.
Siyasi iktidarın ve de medyadaki yandaşlarının ülkemizde sahne sanatlarının karşısında durmasına, engeller koymalarına şiddetle karşı çıktıklarının altını çizen Birlik, kültür varlıklarımıza “mal” mantığıyla bakanların, kamu hizmeti veren kültür kurumlarımızı yıkmak, yok etmek için kafa yoranların karşısına dikildiklerini belirtti.