14 Ağustos 2015 00:48

Şişecam işçileri Kristal-İş'e güvemiyor: Sendikanın hiçbir hükmü kalmadı

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Kırklareli

"Sendikaya ve sendikacılara güven yok. İşçiler bir çok sorununu kendi çabaları ile hallediyor.”

Şube seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle sendikaları Kristal-İş’e açtıkları davayı kazanan Kırklareli Şişecam işçileri söylüyor bunu. 20 Haziran 2014 tarihinde başlayan ve 7 gün sonra yasaklanan grevden bu yana yaşananları hatırlatan Şişecam işçileri, sendikanın işçi üzerinde de patron karşısında da hiçbir hükmünün kalmadığını belirtiyor.

Kırklareli Şişecam işçileri, şube seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle sendikaları Kristal-İş’e dava açtı ve kazandı. Sendikanın mevcut yönetimine muhalif olan işçilerle, seçimlerde yaşanan usulsüzlüğü, açtıkları davayı, yasaklanan grev sürecini ve metal işçilerinin direnişini konuştuk.

Bir cam işçisi, “Tüzüğümüze rağmen temsilcileri atadı, 3 yıllık sözleşmeye imza attı... Bir tek başındakiler mafya değil o da bu gidişle olur. Böyle giderse Kristal-İş’in Türk Metal’den farkı kalmaz” dedi.

“Bayramda 200 sözleşmeli işçi mesai bırakılmak istendi. Sendika da ‘mesaiye kalınmayacak’ dedi. Ama işçi üzerinde hiçbir etkisi yok çünkü güvenmiyor işçi sendikasına. Patron tek tek işçileri çağırıp 60’ını içeriye girmeye ikna etti. Daha sonra bu 60 işçiyi Ağustos ayında kadroya alacağını söyledi” diye anlatan bir başka işçi, patron söylediğin yapar da bu işçileri kadroya alınırsa sendikanın işçi nazarında gerçekten de hiçbir hükmü kalmayacağını dile getirdi: “Böyle olursa Kristal-İş biter. Patron ne derse o olur. İşçinin artık sendikaya hiçbir güveni kalmaz. Sendika grev dedi, greve çıktık. Eylem dedi, eylem yaptık. Ama sendika işçinin arkasında hiçbir zaman durmadı.”

Patronun artık kendini çok güçlü hissettiğini, istediğine istediği cezayı verdiğini söyleyen işçiler, “Normalde uyarı cezası verilir, daha sonra diğer cezalar verilir. Ancak biz de artık üçüncü aşamadan yani uzaklaştırma ile başlıyor cezalar” diyerek sendikanın da buna çanak tuttuğunu ifade etti.

İŞSİZLİK BÜYÜK TEHDİT

Mevcut sendika yönetimini savunanların büyük çoğunluğunun genç işçiler olduğunu belirten bir cam işçisi, bunun nedenini şu şekilde anlattı: “Sözleşme döneminde patrona sendika tarafından liste veriliyor. Alınan işçiler de sendika seçimlerinde kullanılıyor. Sendika patronla ittifak halinde. Bizden delege çıksın en rahat yere vereceğiz gibi vaatlerde bulunuyor. Vaatlerle kandıramadığı işçiyi de başka yöntemlerle kendine oy vermeye zorluyor.”

Sendikanın genç işçileri baskı altına almak için aileleri bile kullandığını belirten başka bir işçi kendi başından geçenleri aktardı: “Beni oy vermeyeceğimi bildikleri için işten çıkardılar. Ben temsilciye itiraz ediyordum. Sonra babamı aramışlar. Babam da geldi, işte sen itiraz ediyormuşsun diye uyardı. Suyuna git dedi. Ben de bunu yapamam dedim. Daha sonra babamla birlikte sendikacıyla görüştük. Ben bir şey demedim. Babam konuştu; benim işten çıkarılmamam için ‘Bizim çocuk aslında temsilciyi seviyor’ diye konuştu.” Korku üzerine sendikacılık yapıldığını ifade eden işçi, “İşçi tekstil sektörüne bakıyor, koşullar çok kötü olduğu için buradaki bir çok şeye razı oluyor. İşsizlik korkusu var” dedi.

MUHALEFET GÜÇLÜ AMA ÖRGÜTSÜZ

İşçiler, sendikaya muhalif olanların “bir güç” olduğunu ama yeterince örgütlü olmadıkları için “kontrolsüz bir güç” olduğunu ifade ediyor. Muhalefetin kendini asıl olarak grev zamanında gösterdiğini belirten bir işçi, “Seçim bildirgemiz de işçiler tarafından beğenildi. Böylece muhalefet daha da güçlendi. Atamalara karşı yaptığımız eylem bir ilkti. Seçim usulsüzlüklerini mahkemeye verip kazandık. Bir buçuk yıl önce bunları söyleseydik kimse inanmazdı. Yönetimle konuşmaya gittiğimizde 20 kişi toplayamıyorduk. Atamaları protesto ettiğimizde 200’ün üzerinde işçi katıldı” diye konuştu.

Mevcut yönetimi savunan bazı işçilerin de atamalardan sonra yapılan eyleme katıldığına dikkat çeken işçi, genel merkezin ise sürekli kendilerini karalamaya çalıştığını söyledi: “Genel Başkan Bilal Çetintaş yerel bir radyoya çıkıp kendini anlatmak zorunda kaldı. Dava açmışlar bize karşı ama biz haklıyız diyordu. Öyle bir anlatılıyor ki, işte sendika kayyuma gidecek, sendikayı bitirecekler... Bir arkadaşımla konuşuyordum, bana yanımdan git, beni muhalif sanırlar dedi. Oysa biz bu yaptıklarımızla onlardan çok sendikayı koruyoruz” diyen işçi, mahkeme sonucunun muhalefetteki işçilerin elini güçlendirdiğini belirtti.

BU GİDİŞE ‘DUR’ DEMEMİZ GEREKİR

“Hakim seçimleri iptal etmiş yine de biz haklıyız diyorlar. Bu gidişe dur dememiz gerekir” diyen işçiler, birlik olunursa sendika yönetiminin de patronun da dize geleceğine inanıyor.

Bir işçinin şu sözleri cam işçilerinin nasıl bir sendika istediklerinin özeti aslında: “Doğruyu yapmak istiyorsan, bilmesen dahi ne yapıp edip o doğruyu bulur ve yaparsın. Sendika işçiyi koruyup kollamak içindir. Ama patronla işbirliği içerisine girmek istersen istediğin kadar doğru bil uygulamazsın. Sendika bunun için vardır. Sendikanın işçileri ihraç etmesi, işten attırması benim sendikal anlayışıma ters. Arkanda 6 bin işçi olursa patronu öttürürsün. Ama bunlar sırtını işçiye değil patrona dayıyor. Sendikacılık zor. Ama gerçekten mücadeleci işçiler yaparsa... Şimdi bunların işi kolay.”

İŞÇİ GREVDE ÖZÜNÜ BULDU

Anayasa Mahkemesi’nin Bakanlar Kurulu’nun Şişecam grevini ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle ertelenmesini “hak ihlali” saydığı bugünlerde, grev ve sonrasında yaşananlar yeniden gündem oldu fabrikada. Büyük çoğunluğu genç olan Kırklareli Şişecam işçisinde sendikal bilincin yok denecek kadar zayıf olduğunu belirten işçiler, grevin bu durum üzerindeki etkisini şöyle anlatıyor: “Yeni gelen işçilerin sendika ile bir alakası yok. Sendikal mücadele nedir bilmiyor. Çoğu sendika tarafından işe sokulan işçiler. Tekstilden geliyor çoğu. Kıyası da oraya göre yapıyor. Greve çıktığımızda işçi özüne döndü. İşçiler birbirine kenetlendi. Sendikayı aşan bir hale geldi.” Grev bir çok genç işçiyi heyecanlandırmış. Bir çok eski işçinin de mücadeleyi ve muhalefeti daha fazla sahiplenmesine vesile olmuş.

METAL DİRENİŞİ GÜÇ VERDİ

Metal direnişi, Şişecam işçilerinde grevle birlikte yaşanan uyanışı daha da güçlendirmiş. “Metal işçileri bize güç verdi” diyor işçiler. “Şunu gördük yasalar üzerinde bir şeyler de yapılabiliyormuş. Sözleşmeyi darma duman ettiler” diyen bir cam işçisi, o dönemde fabrikada bir çok kişinin metal direnişini konuştuğunu belirterek, “Çünkü biraz bilinçli bir işçi oradan çıkacak kıvılcımın kendisini nasıl etkileyeceğinin farkında” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Emekçiye karşı Memur Sen-AKP birliği

SONRAKİ HABER

Bu devlet bize daha ne yapsın!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...