14 Ağustos 2015 00:20

Sabah 4’ten akşam 4’e…

Paylaş

Duygu ÖNDER / Özlem ÇAMCI
İzmir

Traktör, kamyonet kasalarında tarlalara çalışmaya giderken kaza geçirip öldüklerinde gündeme gelen tarım işçisi kadınlar aynı koşullarda tarlalarda çalışmaya devam ediyor.    İzmir’in tarım yapılan ilçelerden Menemen’de tarım işçisi kadınlarla görüşmek üzere birlikte yolculuğa çıktık. Musabey köyüne domates toplamaya giden kadınlarla 15-20 dakika süren yolculukta sohbet ettik.  

Henüz gün doğmadan sabah 04.30’da araca bineceğimiz noktaya geliyoruz. Her gelen tarım işçisi kaldırıma oturup acele acele ya ekmek peynir ya da gevrek yiyor. Bir taraftan da kamyoneti gözlüyorlar. Şalvar giyen kadınlar, güneşten korunmak için de şapka takıp üstüne “tartamak”larını bağlamışlar. Zayıf, kısa boylu, tarlada güneşin altında çalışmaktan yanmış teniyle, 50 yaşlarındaki Hayriye ablaya ne kadar zamandır tarlada çalıştığını soruyoruz. “10 yaşından beri” diyerek cevaplıyor. Yol kenarlarındaki tarlaları göstererek ekliyor; “Yıllardır çalışıyorum bu tarlalarda, ne sigorta var ne emeklilik.” Kamyonetler gelmeye başlayınca işçiler de hareketleniyor. Çok kıvrak, alışılmış ve hızlı hareketlerle biniyorlar kasalara. Biz de biniyoruz. Ayşe’ye kasaya binerken elimi uzatıyorum, “Alışığız biz” diyor. Bindiğimiz araçta 8 kadın işçi var. Domates toplamaya gidiliyor, biz de yol boyunca sohbet ediyoruz.
Ayşe 17 yaşında, 2 yıldır gidiyor tarlalara çalışmaya. Okulu bırakmış. “Babam cezaevinde, çalışmam gerekiyordu, okumak isterdim ama olmadı” diyor.  

ATANAMAYAN ÖĞRETMEN DE TARLADA

Seher 24 yaşında, Coğrafya Öğretmenliği bölümü mezunu, atanamamış öğretmenlerden. “Ben de her sabah 4’te uyanıp, tarlaya domates toplamaya gidiyorum. Bu arabaların arkasında gidiyoruz. Sigorta, yemek ya da emeklilik yok” diyor. Coğrafya Öğretmenliği mezunu olan Seher sınav sonuçlarını bekliyor.

Kadınlarla daha uzun zaman geçirmeyi, tarlaya gitmeyi planlarken dayıbaşı köy kahvesinde indiriyor bizi, kadınlarla tarlaya gitmemizi istemiyor.  

Biz de köye göçle gelen ve tarım işçiliği yapan ailelerin evlerine doğru ilerliyoruz. 8 ailenin kaldığı 8 odanın açıldığı bir avluya giriyoruz. Yoğurduğu hamurdan topaklar koparmakla meşgul olan Cemile karşılıyor bizi. Cemile 38 yaşında Urfa Suruç’tan göç etmiş. Evli ve 7 çocuğu var. Aileden 5 kişi gidiyor domates tarlasına. Günde 35 lira alıyorlar. Çalışma süresi sabah 4’ten öğlen 4’e kadar. “Patron öğlen 1’de bizi bırakması gerekirken daha fazla çalıştırıyor, madem öyle çift yevmiye versin” diyor. Belindeki fıtıktan dolayı çalışmakta zorlanan Cemileyi eve geldiğinde hamur yoğurup ekmek yapmak, çamaşır, bulaşık gibi işler bekliyor.

ÖNCEKİ HABER

Bir yazı emekçisi Tarık Dursun K.

SONRAKİ HABER

İstanbul, depreme hâlâ hazırlıklı değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...