11 Ağustos 2015 00:42

Silahlar sussun!

Hükümetin halkın ‘barış’ talebine kulak tıkaması nedeniyle ölümler sürüyor. Siyasi partiler ve kitle örgütleri, daha fazla kan akmaması için, askeri ve siyasi operasyonların durdurulmasını, çift taraflı ateşkes sağlanmasını istedi.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
Özgür Eren TILMAZ
Elif Ekin SALTIK
İstanbul/Ankara

Türkiye dün yeni haftaya yine çatışma ve ölüm haberleriyle girdi. Yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendiren siyasi parti temsilcileri ve  insan hakkı savunucuları barış ortamının sağlanması için  hem devletin hem de PKK’nin bir an önce ellerini tetikten çekmesini istedi.

OPERASYONLAR VE SİLAHLI EYLEMLER DURMALI

Selma Gürkan (EMEP Genel Başkanı): Hükümet ve Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin ardından başlattıkları savaş kışkırtıcılığında ısrar ediyor ve kirli savaş politikalarında sınır tanımıyor. Bu politikaların bir parçası olarak son bir hafta on gündür yaşanan çatışma ve şiddet ortamından çıkabilmenin tek yolu çift taraflı bir ateşkesin tesis edilmesi ve ellerin tetiklerden çekilmesidir. Bunun için hem askeri ve siyasi operasyonlar hem de silahlı eylemler bir an evvel sona bulmalıdır. Görüşmeler ve müzakere süreci yeniden başlamalıdır.

‘BARIŞIN ÖNÜNÜ AÇIN’

Prof. Dr. Gençay Gürsoy (Barış Bloku Sözcüsü) : Ben bu konuda HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş’ın sözlerine tamamen katılıyorum. Bir gün bile beklemeden eller tetikten çekilmelidir. Hem devlet hem PKK şiddet eylemlerine acilen son vermelidir. Sonuçta 30 yıldır silahlı mücadele yürüten bir örgütten bahsediyoruz ve bu örgütün kabul etsek de etmesek de örgüte gerekli çağrıları yapabilecek bir lideri var. Bu lider şu anda devletin elinde bulunuyor ancak devlet kimseyi görüştürmüyor. Her iki taraftan da her gün gelen cenazeleri durdurmak için hiçbir şey yapmıyor. Buradan da anlıyoruz ki AKP ve saray oligarşisi her gün birer ikişer gelen cenazeler üzerinden oy hesabı yapıyorlar. Bizim Barış Bloku olarak muhatabımız devlettir. Devleti ve Hükümeti savaşı kışkırtmaktan vazgeçip acilen barışın önünü açmaya çağırıyorum  

‘ÇATIŞMASIZLIK SAĞLANMALI’

Alper Taş (ÖDP Eş Genel başkanı): Yeniden savaş durumuna geçmenin daha tehlikeli sonuçlanacağını her fırsatta dile getirmeye devam ediyoruz. Toplumsal çatışmaları besleyen dinamikler aslında bölgesel bir savaşı derinleştiriyor. Savaşı engellemek hayati bir görev. Savaşan taraflara, devletin operasyonlara son vermesi ve PKK’nin de silahlı eylemlere başvurmaması çağrısında bulunarak net çağrılar yapmalıyız. Derhal bir çatışmasızlık sağlanmalı. Silahlar susmadıkça meselenin sürecine ilişkin konuşmak mümkün olmuyor. Samimi, kararlı, net ve son derece kitlesel bir barış sürecinin yürütülmesi gerekiyor.

AKP KAN ÜZERİNE ERKEN SEÇİM İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYOR

Musa Çam (CHP İzmir Milletvekili):  Türkiye 2 yıldır barış sürecini devam ettiriyor. Ancak 7 Haziran seçimleri sonrasında  Suruç’ta yaşanılan katliam sonucu 32 genç insanın hayatlarını kaybetmesi ve daha sonra iki polisin öldürülmesi düşündürücüdür. Seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 400 milletvekili talebi, Anayasayı değiştirme talebi ve başkanlık talebi vatandaşlar tarafından reddedildi. Tek başına hükümet kuramayan, tek başına iktidar olamayan Erdoğan ve AKP’nin barış sürecini baltaladığını düşünüyorum. AKP, kan üzerine bir erken seçim inşa ederek, tek başına iktidara gelme hesabını ve planını yapmaktadır. Sol’a karşı, sosyalistlere, devrimcilere, emekten yana, barıştan yana olan herkese; Alevilere, yurtseverlere toptan bir savaş ilan edilmiştir. Bu savaşa karşı bizim inatla savunmamız gereken de barıştır. Barıştan yana tavır almamız gerekiyor. bu nedenle Barış Bloku’nun içindeyiz. Bütün bu katliamlara ve faili meçhul cinayetlere karşı barış ve kardeşlik talebimizi yükselteceğiz. AKP ve Erdoğan’ın planlarını bozacağız.

‘KONUŞMA VE DİYALOG SAĞLANMALI’

Hüsnü Öndül (İHD Yönetim Kurulu Üyesi): Taraflar arasındaki konuşma ve diyaloğu sağlamamız gerekiyor. Çünkü diyalog yok. Bunun için de PKK ve hükümetin konuşarak, müzakere ederek problem çözme niyeti taşıması gerekir. Böyle bir yüksek irade olursa çözülemeyecek mesele yoktur. Formüllerden kaçınıp içeriğe bakalım, yüksek bir politik irade şart. İlkesel bir anlaşma olmalı. Oslo ve Dolmabahçe mütabakatı sürecinde  üst iradelerinin netleşmeye ihtiyacı olduğu anlaşıldı. ‘AKP süreci seçime bağlayarak araçsallaştırdı’ ve  ‘Yalnızca iktidar olmak için operasyon başlattı” diyenler var. Ben bu düşüncede değilim. Pek çok faktörle birlikte bu da çatışmadan medet ummak olabilir. İlk taşı kimin attığının önemi olmadığını düşünüyorum. İlk taşın ne zaman atıldığını bilmiyorum çünkü. Başbakan, ‘PKK silah bıraksın’ diyor, Selahattin Demirtaş, ‘Hükümet ellerini tetikten çekmelidir’ diyor. İşte bu da taraflar arası bir diyalog gerektirir. Elinde silah bulundurma ve kullanma tekeline sahip devletin parmağını tetikten çekmesi için ve PKK’nin silahsızlanması için iki tarafın konuşması şart. Formatlar değişebilir fakat ilkece çatışan taraflar tüm problemleri konuşarak çözeceğiz diye anlaştıklarında hiçbir olay bu süreci bozamaz. Biz sivil toplum düşüncemizi tarafların duyacağı şekilde gökyüzüne haykırıyoruz. Ama savaşan biz değiliz, tam da bu nedenle barış çağrımıza kulak vermeleri lazım.

ÖNCEKİ HABER

Somalı madenciler tepkili: Hükümet işçilerin canını sermayeye peşkeş çekiyor

SONRAKİ HABER

Zonguldak'ta tünel inşaatında iş cinayeti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...