10 Ağustos 2015 20:08

13. Gençlik Yaz Kampı'nda işçi işsiz gençlik forumuna metal direnişi damga vurdu

Paylaş

Gizem ULUTAŞ
Cumali KAYA
Dikili

Dikili’de gerçekleştirilen 13. Gençlik Yaz Kampı'nda düzenlenen "İşçi-İşsiz Gençlik Forumu"nda, metal direnişi, işçi, işsiz gençliğin karşılaştığı sorunlar ve mücadele yolları tartışıldı.  

Emek Partisi GYK üyesi Arzu Erkan'ın metal direnişinde yaşanan eylem sürecini anlattığı forumda, gençler de kendi illerinde bu direnişin yansımalarını anlattı.

Foruma, direnişteki SF işçileri, Soma'dan maden işçileri, Ford Otosan, Schneider Elektrik gibi fabrikalardan metal işçileri de katıldı.
Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği forumda konuşan EMEP GYK Üyesi Arzu Erkan, otomotiv şirketlerinde çalışan işçilerin çoğunlukla 15-25 yaş arası gençler olduğunu belirterek, metaldeki direnişin altında yatan en önemli sebebin bu sektörde çalışan işçilerin içinde bulunduğu ağır çalışma ve yaşam koşulları olduğunu vurguladı. Türkiye'deki kanuni çalışma süresinin 45 saat olduğunu ancak metal sektöründe bu sürenin ortalama 52 saatin üzerinde olduğunu ifade eden Erkan, ortalama ücretin 1500 tl gibi insanca yaşamın uzağında bir düzeyde olduğunu belirtti. Bu koşullar ve despotik çalışma ortamı ile birlikte, işe başlarken üye yapıldıkları Türk Metal Sendikası'nın sorunlarını çözmemesi ve antidemokratik tutumuna karşı direnişe geçtiklerini dile getirdi.  

‘BİRLİĞİNİ BOZMAYAN KAZANDI’

Metal direnişinin bir vardiyada işçilerin masa ve sandalyelere vurmasıyla başladığını, bir fabrikada başlayıp hızla diğer fabrika ve illere yayılmasının bu direnişin ayırt edici özelliği olduğunu vurguladı.

Direniş süresince birliğini bozmayan Renault işçisinin bu süreçten kazanımla çıktığını dile getiren Erkan, "Direniş sonucunda 1,5 aylık süreçte çeşitli iyileştirmeler yapıldı, işçiler kendi hatalarından dersler çıkardı" dedi.

Foruma katılan bir Ford Otosan işçisi, çalışırken saniyelerin bile hesap edildiğini belirterek, “Renault işçisinin direnişe başlamasıyla Ford işçisi de örgütlenmeden bir başarı olmayacağını anladı. Ford işçileri Renault işçileri gibi maddi bir başarı kazanmasalar bile örgütlenmenin önemli olduğunu anladılar" dedi.

‘İŞKOLU VE SENDİKA AYRIMI YAPMIYORUZ’

Birleşik Metal-İş Sendikası'nın Schneider Elektrik İşyeri Baştemsilcisi Sedat Sadak, Organize Sanayi Bölgelerinde patronların meslek liseleri açarak, fabrikalarına ucuz işgücü yarattığını belirtti. Sadak, "Patronlar yeni işçilerde iş korkusunu kullanırken, eski deneyimli işçileri de yeni işçiler üzerinde baskı kurmak için kullanıyorlar" dedi. İşyerlerinin bulunduğu Çiğli Organize Sanayi Bölgesi'nde işyeri ve sendika ayrımı gözetmeden birlikte mücadele ettiklerini belirten Sadak, "İşçilerin tek tek makinalarda öğütülmesini istemiyoruz. Başımızda sözleşmelilik belası var. İşçilerle gençleri yanyana getirmeliyiz. Fabrikaları semtlere, semtleri fabrikalara taşımalıyız" dedi.

GENÇLER İŞÇİLERİN TALEBİNE SAHİP ÇIKTI

SF işçisi Ethem Ergün de mücadele süreçlerini gençlerle paylaşarak, talepleri için kampta açılacak imza masasına gençlerin sahip çıkmasını istedi. Bu talep gençler tarafından alkışlarla karşılandı.

DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz de 425 gün süren Savranoğlu direnişinde, sabah kahvaltısını yemeyerek işçilere getiren bir üniversite öğrencisinin işçileri nasıl etkilediğini anlattı. Sendika temsilcilerini mutlaka işçilerin belirlemesi gerektiğini belirten Alagöz, SF işçileri için başlattıkları uluslararası imza kampanyasına değindi.

İşçi ve sendikacıların ardından, işçi issiz ve öğrenci gençler görüşlerini aktardı. Meslek lisesi öğrencileri, okullarındaki döner sermaye uygulaması nedeniyle staj sömürüsüne maruz kaldıklarını anlatırken, söz alan gençler, Suriyeli işçilerden, işçilerin barış talebine kadar çeşitli konularda görüşlerini aktardı. Bir genç, kampa gelebilmek için bir hastanede taşeron şirkette 20 gün çalıştığını, bir arkadaşının eline iğne battığını ve kan almak dışında hiçbir tıbbi ve hukuki işlem yapılmadığını anlattı.

Gençler, bulundukları alanlarda sorunlarının çözümü ve mücadeleye dair neler yapabileceklerine kafa yormaları gerektiğini ifade ettiler.

‘ÇOCUĞUMU İLK KEZ DENİZE GETİRDİM’

Foruma katılmak üzere kampa gelen işçiler çocuklarıyla birlikte kampta bir gün geçirdi. Sendikalı olabilmek için 138 gündür direnişte olan SF Deri işçilerinden Mehmet Cin, oğlunu ilk kez burada denize getirdiğini, ücretlerinin yeterli olmaması dolayısı ile sürekli çalışmak zorunda kaldığını, İzmir gibi bir kentte çocuğunu denize götüremediği gibi herhangi bir sosyal aktiviteye katılma durumlarının da olmadığını söyledi. Mehmet Cin'in 4. sınıfa geçen oğlu Muammer Yiğit Cin kampta olmaktan mutlu olduğunu babasının kendileri için direnişte olduğunu belirtti.

Schneider Elektrik Birleşik Metal-İş İşyeri Baştemsilcisi Sedat Sadak da kampa iki kızı ve eşi ile birlikte gelmiş. Sedat Sadak'ın kızı Kardelen Sadak da oyun hamuruyla maske yapıp yüzdüğünü, oldukça eğlendiğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Savaşın ne olduğunu biliyoruz

SONRAKİ HABER

Arhavi’nin atmacaları yaşamlarını savunuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...