10 Ağustos 2015 00:58

ABD güvence veriyor Körfez silahlanıyor

Paylaş

Yusuf ERTAŞ
Ali KARATAŞ

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Körfez ülkelerini ikna turlarına devam ediyor. Kerry, Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldiği Körfez İşbirliği Örgütünün Dışişleri Bakanlarına İran konusunda güvenceler verdi. Kerry güvenceler verse de Körfez ülkeleri silahlanma konusunda hız kesmiyor. Abdulbari Atvan Raialyoum’daki yazısında “Güvenceler Körfez İşbirliği Örgütü dışişleri bakanlarını rahatlattıysa niçin onlarca milyar dolarlık silah alım anlaşmaları yapıldı?” diye soruyor. Atvan, Körfez ülkelerinin yeni uçak, füze ve silah alımlarına milyarlar dökmesine rağmen İran’ın hiç de endişe içinde olan bir durumda olmadığına dikkat çekiyor.

ARAP ÜLKELERİNDEN TÜRKİYE’YE KARŞI FARKLI TUTUM
Mısır’da yayınlanan el Badil gazetesi, Arap ülkelerinin Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki bombalamalarına karşı tutumlarını ele alan bir yazı yayınladı. Muhammed Ali tarafından kaleme alınan yazıda Katar hariç hiçbir bölge ülkesinin Türkiye’nin Irak ve Suriye topraklarına yönelik bombalamalarını onaylamadığına dikkat çekildi. Mısır’ın tutumu ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin tutumunun örtüştüğüne dikkat çeken Ali,  BAE’de yayınlanan el Halic gazetesinin seçimlerdeki başarısızlığını itiraf etmeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın sultanlık düşlerini terk etmediğini yazdığını aktardı. el Halic gazetesinde yayınlanan  “Kan Siyaseti” başlıklı yazıda; “Recep Tayyip Erdoğan’ın, hayallerini gerçekleştirmek için Türklerin, Kürtlerin, Suriyelilerin, Iraklıların kanının akmasını dert etmediği” iddia edildi. 

YENİ SÜVEYŞ MISIR’IN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ?
Üç yıl olarak planlanan Süveyş Kanalı’nın genişletilmesi projesi bir yılda tamamlandı. 6 Ağustos’ta görkemli bir törenle Sisi tarafından açılışı yapılan yeni Süveyş Kanalı’nın Mısır medyası tarafından her derde deva olarak sunulması dikkat çekti. “Küresel yaşam yolunu ve yeryüzü haritasını değiştirecek” bir proje olduğunu iddia eden Weekly Ahram haber sitesi “Yeni Süveyş Kanalı Modern Mısır tarihinde bir dönüm noktası ve 25 Ocak ve 30 Haziran devrimlerinde aranan bir model” yorumunu yaptı. Daily News Egypt haber sitesinde ise “yeni Süveyş Kanalı’nın dengeleri değiştireceği” öne sürülerek bu projenin sıkıntılı Mısır ekonomisine bir destek olmasının yanı sıra “esas olarak bir ‘ulusal güvenlik’ meselesi” olduğuna dikkat çekildi. Haber sitesinde “Süveyş Kanalı projesinin önemi sadece Mısır’ın ulusal ekonomisi ile sınırlı değil aynı zamanda Mısır’ın siyasi stratejik bölgesel konumuyla ilgilidir” yorumu yapıldı.

BİR YILDA 10 İŞÇİ ÖLDÜ 
Madamasr gazetesi Süveyş Kanalı konusunda es geçilen başka bir gerçeği dile getirdi.  “Sisi Yeni Süveyş Kanalı inşa edilirken çalışma koşulları hakkında neyi söylemedi?” diye soran gazete “Başkan Abdulfettah el Sisi Ağustos 2014 ile Ağustos 2015 tarihleri arasında Yeni Süveyş Kanalı projesinde çalışırken ölen 10 işçi ve yaralanan 145 işçiden söz etmedi” diye yazdı. Gazetede, Perşembe günü Kanal’ın açılışı esnasındaki konuşmasında Sisi ve Süveyş Kanalı Kurumu Başkanı Muhab Mamiş’in terörist saldırılarda ölen “Mısır’ın şehitlerinden” bahsettiklerini fakat kanalın inşaatı esnasında ölen işçilerden söz etmediklerine dikkat çekildi.


AMERİKAN SİLAHLARINA KÖRFEZDEN MİLYARLARCA DOLAR

Abdulbari ATWAN
Rai al youm

Katar dışişleri bakanının mevkidaşı John Kerry ile yaptığı basın toplantısı, Doha’da buluştuğu Körfez İşbirliği Örgütünün Dışişleri Bakanlarına güvenceler verdiği bir ortamda gerçekleşti. 

Kerry’nin körfez ülkelerini memnun eden ve İran ile nükleer anlaşmada korkularını dindiren güvenceleri neydi?
Kerry’nin yaptığı açıklamanın detaylarından,  körfez ülkelerinin gazetelerinden ve özellikle Katar gazetelerinden bu güvenceleri okumak mümkün.

Birincisi; Kerry, İran’ın gelecekte körfez ülkelerine ve istikrarlarına karşılık herhangi bir muhtemel saldırısına karşılık tam koruma güvencesinde bulundu. 

İkincisi; Körfez ülkeleri Dışişleri Bakanları ABD’yi, Kum kentinin yakınlarında Muhsin dağının ortasında bulunan Arek nükleer reaktörünü vuracak füze sistemlerinin geliştirilmesi konusunda bilgilendirdi. 

Üçüncüsü; İran’ın nükleer programı ile ilgili anlaşmayı küçük de olsa ihlali durumunda ekonomik yaptırımlar geri dönecek.

Dördüncüsü; Teslim edilmesi zaman alacak olan üzerinde anlaşma sağlanan gelişmiş Amerikan silahlarının satışı hızlandırılacak.

ABD, Rusya ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlarının Suriye, Yemen ve İran dosyalarını konuşmak için bireysel buluşmaları dikkate değer bir gelişme. Suriye krizi başladığından bu yana askeri ve mali açıdan en çok içinde olan Katar’ın dışişleri bakanı dahil bu buluşmaya körfez ülkeleri dışişleri bakanları katılmadı.

Körfez ülkelerine silah satışıyla ilişkili olan İran’a karşı verilen güvencelere dönecek olursak, bu kriz içerisinde olan Amerikan silah şirketlerinin kasasına onlarca milyar dolar para girmesi demek. Aynı zamanda körfez ülkelerinin bütçelerinde karşılanamaz açıkların oluşması anlamına da geliyor. Bu durum genel bütçeyi olumsuz etkileyecek. İşsiz gençlerin yeni iş fırsatları bulmasına engel olacak. 

BU SİLAHLAR NİÇİN ALINIYOR?
Eğer bakan Kerry herhangi bir İran hücumuna karşılık koruma sözü verdi ise, Katar dışişleri bakanı İran ile varılan anlaşmayı yapılabilecek en iyi anlaşma olarak nitelendirdiyse ve güvenceler Körfez İşbirliği Örgütü dışişleri bakanlarını rahatlattıysa niçin onlarca milyar dolarlık silah alım anlaşmaları yapıldı?

Barışa kapılarını açan,  nükleer anlaşmayı imzalayan ve nükleer ihtiraslarını donduran İran’dan bu korku niye? 

Körfez ülkelerinin yeni uçaklar, füzeler ve silahlar alımlarına milyarlar dökmesine rağmen İran hiç de endişe içinde olan bir durumda değil. Ekonomisini boğan iktisadi bir kuşatma yaşamasına rağmen. 

İran’ın nükleer programı durdurulmasına ve Amerika’yla kıyaslandığında gelişkin olmayan silahlara sahip olmasına rağmen Bakan Kerry, İran öcüsünü Araplara karşı şantaj olarak kullanmakta ve bin milyar doları aşan bütçelerindeki son doları almak için değerlendirmektedir. 

“Olumlu bir yolla” Amerikan güvencesini alan Körfez İşbirliği Örgütü’nün dışişleri bakanlarına iç huzur ve eğlenceli bir yaz tatili diliyoruz! 


ARAP ÜLKELERİNDEN TÜRKİYE’YE KARŞI 7 TUTUM ARAPLAR ARASINDAKİ AYRIŞMANIN AYNASI

Mahmud Ali
el Badil

Türkiye sınırlarının dışında Suriye ve Irak’ta Kürtleri bombalarken, her Arap ülkesinin tutumunu ortaya koyan gelişmeler yaşanıyor. 

1- MISIR
Kahire’nin,Türkiye’nin Suriye toprakları içerisinde IŞİD’i bombalaması karşısındaki tutumu açık. Mısır dışişleri bakanlığının “Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı” yönündeki açıklaması, Türkiye’nin müdahalesine muhalefet ettiğinin işareti.

2- SUUDİ ARABİSTAN
Bu satırların yazarı da dahil olmak üzere kimse  Türkiye’nin Suriye’de IŞİD ve Irak’ta  Kürt mevzilerini bombalaması üzerine  S. Arabistan’dan resmi bir pozisyon göremedi. Yalnız Suudi Arabistan siyaset ve medyasında var olan iklim, ileride yapılacak bombardımanların Esad’ın düşmesinde muhaliflere yardımı dokunabileceği düşüncesiyle Ankara’nın Irak ve Suriye sınırını ihlaline karşı bir itirazda bulunmadığına işaret ediyor. 

3- IRAK
Irak Başbakanı Haydar İbadi, Ankara’dan birden fazla sefer Irak’ın egemenliğini ihlal etmemesi ve bombardımanı durdurması çağrısında bulundu. 

4- SURİYE
Suriye Türkiye’nin IŞİD’i bombalamaktaki niyetini resmi olarak yayınladığı açıklamada da sorguladı. Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteriyle uyumlu iki açıklamada bulundu. Eğer Türkiye, 4.5 yıl sonra Suriye krizinde terörle mücadele edilmesinin farkına vardıysa, bir atasözünde söylendiği gibi “geç farkına varmak, hiç farkına varmamaktan iyidir.” Lakin Türkiye’nin esas niyeti gerçekten IŞİD’le, Nusra Cephesi’yle ve el Kaide ile ilişkili olan örgütlerle mücadele mi?

5- KATAR
Katar, müttefiki Türkiye’ye olan desteğini Arap birliği ülkelerinin Türkiye’nin bombardımanlarına olan itirazlarını ifade ettikleri açıklamalarına imza atmayarak kanıtladı. Katar dışişleri bakanı, “Arap Birliğinin açıklamaları, üye olan bütün ülkeleri kapsamamaktadır” diyen bir açıklama yaptı.

6- BİRLEŞİK ARAP EMİRLİĞİ
BAE’nin bölge sorunları ile ilgili tutumu, Mısır ile çok örtüşmektedir. BAE’li yazarlar Türkiye’nin özellikle Kürtlere yönelik müdahalesini reddettiler. BAE’de yayınlanan el Halic gazetesi seçimlerdeki başarısızlığını itiraf etmeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın sultanlık düşlerini terk etmediğini yazdı. Gazete,  “kan siyaseti” başlıklı yazıda; hayallerini gerçekleştirmek için Türklerin, Kürtlerin, Suriyelilerin, Iraklıların kanının akmasını dert etmediğini ekledi.

7- ARAP BİRLİĞİ
Arap Birliği yayınladığı açıklamada Türkiye’nin “Kuzey Irak’ı vurmasını” kınadı. Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi Türkiye’den Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı göstermesini istedi. 

ÖNCEKİ HABER

Okullar can güvenliği sağlanmadan açılacak

SONRAKİ HABER

Karnına saplanan 2 metrelik demir çubuk belinden çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...