06 Ağustos 2015 09:42

Nuh Köklü davasında ilk duruşma görüldü: Katil zanlısı, Erdoğan'a sığınmış!

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Kadıköy'de kartopu oynadığı sırada esnaf Serkan Azizoğlu'nun saldırısı sonucu yaşamını yitiren Gazeteci Nuh Köklü'nün cinayeti davasında ilk duruşma görüldü. İstanbul'da Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanığın tutukluluğunun devamına ve davanın 21 Ekim'e ertelenmesine karar verildi. Duruşmaya Sanık Serkan Azizoğlu'nun ağabeyi Barış Azizoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Bimer aracılığıyla gönderdiği mektup damga vurdu. Azizoğlu, mektubunda Köklü'nün "AKP karşıtı" ve "Gezici" olduğunu belirterek kendisinin tarikat bağlantılarından bahsediyor ve Erdoğan'dan yardım talep ediyor.

İddianamede tutuklu sanık Serkan Azizoğlu hakkında “kasten adam öldürme, silahla kasten öldürmeye teşebbüs ve hakaret” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca tutuksuz sanık Nazım Coşanar, cinayeti işleyen Serkan Azizoğlu’nun suçu işlemesine yardımda bulunduğu gerekçesiyle “kasten adam öldürmeye yardım etmek” suçundan yargılandı.

SANIK ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİ

İlk ifadesinde “Yerde bıçak buldum” diyen Azizoğlu, mahkemedeki ifadesinde bıçağı dükkana gidip aldığını söyledi. Azizoğlu, “Elimde bıçak olduğunu kabul ediyorum ama ben vurmadım o bıçağın üzerine düştü” iddiasında bulunurken yine ilk ifadesinin aksine vurma anını hatırlamadığını öne sürdü. Azizoğlu, “Kendimde değildim. Kendime geldiğimde polis ifade hazırlamış onu imzalamamı söyledi. Ben de imzaladım” dedi.

Serkan Azizoğlu’nun ilk ifadesiyle mahkemede verdiği ifade arasındaki çelişkiler dikkat çekerken sanık avukatı, iddianameyi kabul etmediklerini, görüntülerin detaylı incelenmesi için TÜBİTAK'a gönderilmesini talep etti.

Köklü’nün avukatları ise sanığın baştan itibaren öldürme eylemiyle hareket ettiğini ve kasıt olduğunu ifade ederek “en ağır cezanın verilmesini istediklerini” söyledi.

ABİSİNİN MEKTUBU SORULDU

Sanık Azizoğlu, abisinin Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup, siyasi görüşü ve Erdoğan’ın “Esnaf gerektiğinde polistir, askerdir” yönlü ifadesinin kendisini etkileyip etkilemediği konusundaki soruya “Hiçbir partiyle ilişkim yok. Esnaf esnaftır, polis polistir” yanıtını verdi.

Azizoğlu’na yardım ettiği öne sürülen Nazım Coşanar ise Azizoğlu’nu tanımadığını, sadece olayı ayırmaya çalıştığını söyledi. Coşanar, Köklü'nün avukatının "Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı'ya yakınlık duyuyor musunuz, beğenir misiniz sorusuna", "Facebook üzerinden birkaç fotoğraf ve paylaşımını beğendim. Ne iş yaptığını bilmem" yanıtını verdi.

21 EKİM’E ERTELENDİ

Duruşma neticesinde sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verildi. Sanığın epilepsi hastalığı iddiaları doğrultusunda, bu hususun aydınlatılması açısından Adli Tıp raporunun aldırılmasına karar verildi. Müşteki vekillerinin gelecek celse CD görüntülerinin izlenmesi talebi kabul edildi. Sanık vekilinin CD'lerin TÜBİTAK incelemesine gönderilmesi konusundaki talebi ise reddedildi.

ADALET BAKANLIĞI MAHKEMEYİ YÖNLENDİRMEYİ AMAÇLADI

Avukat Mehmet Ümit Erdem, duruşma sonrası yaptığı açıklamada "Sanığın abisinin Bimer kanalı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazılmış olan mektubu var elimizde. Mektup içerisinde Nuh Köklü'nün 'Gezici' olduğundan bahsediliyor, kendilerinin tarikat üyesi olduğu ve yardımlarını talep ettiği görülüyor. Bu mektup Adalet Bakanlığı tarafından mahkemeye gönderilmiş ve tamamen mahkemeyi yönlendirmek amacıyla yapılmış bir harekettir" dedi.

'SOLCUYSA ÖLMEYİ HAK ETMİŞTİR' MANTIĞI VAR

Nuh Köklü'nün ağabeyi Sedat Köklü ise "Herkese bu davanın takipçisi olduğu için çok teşekkür ediyoruz, ne olur bu davayı,bizi yalnız bırakmayın. Nuh gibi barışçıl bir insan nefret dolu bir insan tarafından öldürüldü. Tepkim bunaydı. Annem AKP'ye oy veren biri, arayıp başsağlığı bile dilemediler çünkü Nuh solcuydu ve solcuysa ölmeyi hak etmiştir mantığı var" ifadelerini kullandı.

YARKADAŞ: CUMHURBAŞKANININ SÖYLEMİ CİNAYETİN ÖNÜNÜ AÇTI

CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, "Nuh gazetecilik yıllarımdan arkadaşımdı. Gerek TGS'de gerek Gezi'de hayatın her alanında omuz omuza mücadele ettik. Ölüm haberini aldığımda Nuh'un bu şekilde katledilmesine şaşırmadım. Çünkü Cumhurbaşkanı "Esnaf gerektiğinde polis, asker, alperendir, mahallenin güvenliğinden sorumludur" diyerek cinayetin önünü açmıştır. Nuh'un arkadaşı olarak davanın takipçisi olacağım. Bu cinayet siyasilerin teşvik ettiği nefret suçudur. Basit bir cinayet değildir.

YELDEĞİRMENİ DAYANIŞMASI: KAR TOPU BÜYÜYECEK

Yeldeğirmeni Dayanışması da davaya dair yaptığı açıklamada "Nuh'un ölümü nefret cinayetlerinin ne ilki ne de sonuncusudur. Biz acımızı öfkemize katıp örgütlenmeye, büyümeye bir arada olmaya devam edeceğiz. Kar topu büyüyüp çıp olacak. Bu dava hepimizin. Kar topu büyüyecek.

Duruşmayı HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş'ın yanı sıra 50'ye yakın avukat takip etti.

TÜZEL: SİYASİ SAİKLE İŞLENMİŞ BİR CİNAYET

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, "Saldırıyı yapan kişi cumhurbaşkanının ve hükümetin söylemlerinden cesaret almıştır" diyerek katilinin abisinin Erdoğan'a yazdığı mektuptan AKP ile iç içe olduklarının görüldüğünü söyledi. Tüzel, "Sanık siyasi saikle hareket edip hedef almıştır ve Nuh Köklü'yü de bu amaçla öldürmüştür" dedi.

ERDOĞAN'A YAZILAN MEKTUP: ÖLEN KİŞİ GEZİCİ YARDIMINIZI BEKLİYORUZ

Erdoğan'a yazılan mektubun tamamı şöyle:

“Selamün Aleyküm Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan. Bizler sizi seven ve gönül veren kişileriz, haberiniz üzere Kadıköy Yel değirmeni’nde gazeteci Nuh Köklü’nün ölümü ile ilgili sorunumuzu dile getirmek istiyoruz. Olayın gazete ve televizyonlardaki gibi seyretmediği bunun nedeninin vefat eden gazetecinin arkadaş çevresi dolayısıyla kamuoyuna böyle gösterilmiştir. Bunların gerçekle alakası yoktur. Olayın aslı bir grubun AKP’nin İç güvenlik paketini protestodan gelirken kardeşim Serkan Azizoğlu’nun dükkanına kar topu atıp, bunu defalarca tekrarlayıp Serkan Azizoğlu’nun sözlü uyarılarına aldırmayıp buna devam etmişlerdir. Sözlü hakaretler olmuştur. Serkan Azizoğlu’nun ben deliyim demesi aslında bir uyarıdır. Fakat buna aldırış etmemişlerdir. Bunun üzerine Serkan Azizoğlu dükkana girip bir sopa almış ve üzerlerine korkutmak amaçlı sallamıştır. Fakat grup kalabalık olduğu için Serkan Azizoğlu’nun elinden sopayı alıp, Serkan Azizoğlu’nu kötü şekilde darp etmişlerdir. Bunu sindiremeyen Serkan Azizoğlu tekrar dükkana girip eline bıçak almıştır. Tekrar kendisini savunmak ve korkutup onları göndermek amaçlı boşa sallamıştır ve görüntülerde görüldüğü üzere Nuh Köklü, Serkan Azizoğlu’na arkasından ağır tekme atıp Serkan Azizoğlu’nu yere düşürmüş ve üzerine atlayıp arkadaşlarıyla birlikte tekmeleyip Serkan Azizoğlu’nu linç etmişlerdir. Bu esnada Serkan Azizoğlu kendinde olmayıp aralarından sıyrılırken kendini koruma amaçlı şuursuz bir şekilde bıçağı sallamıştır. Bu esnada bıçak Nuh Köklü’ye gelmiştir. Olay tamamen kaza olup, nefsi müdafadır. Olaydan AKP Milletvekilimiz Metin Külünk haberdardır. Vefat eden kişi AKP’ye karşı ve Gezi olaylarının öncülerindendir. Sonuçta olayda bir ölüm olup fakat bunun istemsizce tamamen bir kaza olduğunu tekrar dile getirmek istiyoruz. Bizler de bu durumdan üzgünüz. Serkan Azizoğlu, epilepsi hastası olup yeşil reçeteli ilaç kullanmakta. Bu durumdan askerliği yarım kalmış, çürük raporu almıştır. Ben Serkan Azizoğlu’nun abisi Barış Azizoğlu olup Halveti Uşaki Kasımpaşa’daki Seyit Hasan Hüsamettin Üşaki hazretlerine bağlıyım. Şeyhim Eyüp Fatih Şaban Nuhullah Hazretleridir. Sizlere duacıyız bu olayda yanımızda olmanızı temenni ederiz. Rabbime emanet olun, allah yardımcınız olsun, Selamün Aleyküm.”

SANIKLAR DAHA ÖNCE DE ERDOĞAN'A SIĞINMIŞTI!

Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili davada sanık polis Mevlüt Saldoğan da kendisini dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle savunmuştu: “Gezi Parkı darbeyse ben de darbeyi bastırmakla görevlendirildim.”
Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan’a yönelik ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ iddiasıyla yargılanan Mustafa A. ise savunmasında ‘Ülkenin Cumhurbaşkanı şahsa aynı cümleyi kullandı., ben de ondan aldığım cesaretle aynı cümleyi kullandım’ demişti.


Cansu Pişkin Adliye'den dakika dakika bildirdi.

13.50 Duruşma çıkışında Adliye önünde Nuh Köklü'nün ailesi, avukatları ve Yeldeğirmeni Dayanışması basın açıklaması yaptı.

Ağabey Sedat Köklü: Herkese bu davanın takipçisi olduğu için çok teşekkür ediyoruz, ne olur bu davayı,bizi yalnız bırakmayın. Nuh gibi barışçıl bir insan nefret dolu bir insan tarafından öldürüldü. Tepkim bunaydı. Annem AKP'ye oy veren biri, arayıp başsağlığı bile dilemediler çünkü Nuh solcuydu ve solcuysa ölmeyi hak etmiştir mantığı var.

Müşteki avukatı Ümit Abanoz: Önümüzdeki celse tanık ve müşteki ifadeleri de dinlenecek, görüntüler izlenecek.

Av. Mehmet Ümit Erdem: Sanığın abisinin Bimer kanalı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazılmış olan mektubu var elimizde. Mektup içerisinde Nuh Köklü'nün 'Gezici' olduğundan bahsediliyor, kendilerinin tarikat üyesi olduğu ve yardımlarını talep ettiği görülüyor. Bu mektup Adalet Bakalığı tarafından mahkemeye gönderilmiş ve tamamen mahkemeyi yönlendirmek amacıyla yapılmış bir harekettir.

13.45: Karar açıklandı.

Sanığın tutukluluğunun devamına, bir sonraki celsenin 21 Ekim Çarşamba günü yapılmasına karar verildi.

Sanığın epilepsi hastalığı iddiaları doğrultusunda, bu hususun aydınlatılması açısından Adli Tıp raporunun aldırılmasına karar verildi.

Müşteki vekillerinin gelecek celse CD görüntülerinin izlenmesi talebi kabul edildi.

Sanık vekilinin CD'lerin TÜBİTAK incelemesine gönderilmesi konusundaki talebi reddedildi.

13.40 Ara sona erdi.

TÜZEL: ALELADE KAVGA DEĞİL, SANIK SİYASİ SAİKLE HAREKET ETMİŞ

13.35 HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel: Duruşmada ortaya çıkan şu ki, Nuh ve arkadaşlarına dönük saldırıyı yapan kişi cumhurbaşkanının söylemlerinden ve iktidardan cesaret alarak saldırıyı gerçekleştirmiştir. Nuh ve arkadaşları saldırganın bulunduğu bölgede Gezi eylemleri sonrası Yeldeğirmeni Dayanışması kapsamında esnaf çalışması yürütmekte oldukları için tanınan esnafın bildiği kişilerdi. Katilin abisinin yazdığı mektup AKP ile iç içe olduklarının göstergesi. Abisi cumhurbaşkanını etkilemek için Nuh ve arkadaşlarının iç güvenlik yasaına eylem hazırlığında olduğunu yazmış. Bu alelade sokak kavgası değil. Ülkedeki siyasi atmosferin yol açtığı bir durum. Sanık siyasi saikle hareket edip gençleri hedef almıştır ve Nuh Köklü'yü de bu amaçla öldürmüştür.

13.15 Müşteki Vekili Avukat Volkan Gültekin: Sanığın Kadim Fırat'a yaptığı saldırıda bıçak monta saplanmıştı. Bu montun da incelenmesini istiyorum. Çünkü öldürmeye teşebbüstür diyerek mont mahkemeye teslim edildi. Buradaki tüm müştekiler tanıktır. CD'lerde bir bozukluk yoktur. Görüntüler yeterlidir. İsteğimiz 20 saniye de olsa göz atmanızdır. Sanık baştan itibaren öldürme eylemiyle hareket ediyor. Önce boş sallıyor bıçağı sonraki sallayışında bilerek kalbine saplıyor. Kendindeydi ve her şeyi hatırlıyor. Başından beri öldürme eylemiyle hareket etti. Kasıt var. En ağır cezayı almasını istiyoruz.

Sanık Serkan Azizoğlu'nun avukatı: İddia edildiği gibi öldürmeye teşebbüs varsa TÜBİTAK görüntüleri incelesin.

15 dakika ara verdi. Aradan sonra karar açıklanacak.

13.13: Hakim sanığa sordu: Herhangi bir tedavi görüyor musun?

Sanık: Epilepsi hastalığım var.

Hakim: Psikolojik hastalığın var mı, askerliğini yaptın mı?

Sanık: Hastalığımdan dolayı yapmadım.

13.10 Tanık Maria: Arabanın diğer yanındaydım. Onlar kartopu oynarken bir anda sanık geldi. Ben arabanın sahibi sandım. Sanığı sakinleştirmeye çalıştılar. Sanık çöpe doğru birini kovaladı. Sonra Nuh geldi. İkisi yere düştü. Nuh yaralandı. Cam Nuh hastaneye kaldırıldıktan sonra kırıldı. Dükkanın önüne çok insan geldi, sanık telefonda konuşup gülüyordu. Sonra dükkanın önüne çıktı ve kalabalıktan biri vurunca düştü. Cam kırıldı.

13.00 Nuh Köklü'nün abisi Sedat Köklü: Olaya şahit olmadım arkadaşlarının bildiği şeyden fazlasını bilmiyorum. Ama herkes olayı anlatıyor ben kardeşimi anlatmak istiyorum. Benim kardeşim cebindeki son parayla köpeklere mama alırdı. Benim kardeşim bu cani yüzünden öldürüldü. Arkaya oturdum sırf suratını görmeyeyim bu caninin diye.

Sedat Köklü sonra sanığa dönerek "Allah senin bin türlü belanı versin" dedi ve tükürdü.

Annesi Çiğdem Köklü gözyaşları içinde konuştu: Nasıl vicdanı almış böyle şerefsizlik nasıl olur en ağır cezanın verilmesini istiyorum.

Ablası Havva Köklü: Sonuna kadar şikayetçiyim. Sanığa dönüp bu insana insan demeye dilim varmıyor. Abim kavgadan kaçan küfür etmeyen yapıcı bir insandır Şikayetçiyim en ağır cezanın verilmesini istiyorum.

Sanık avukatları kararı mahkemenize bırakıyoruz dedi ancak görüntülerin yeniden incelenmesini ve davanın yeniden görülmesini istiyoruz dedi.

Tanıkların dinlenmesine geçildi.

12.40 Müşteki Emrah Alhan: Olayın başladığı anı görmedim. Sesler yükselince o tarafa yöneldim. Dükkandan sopayla çıkışını gördüm. Sopayı elinden aldık. Küfür ederek içeri gitti bıçak aldı. Elinde bıçak çıkınca herkes kaçıştı. Ben de caddenin ortasına doğru koştum. Sonra sanığı arkadaşlarımdan uzaklaştırmak için "Napıyorsun bunun hesabını vereceksin" diye dikkatini kendime çektim ve çöp konteynereninin yanına kaçtım. Beni kovaladığı esnada Nuh arkadan tekme attı ve ikisi de yere düştü. O esnada bıçak yere düştü ben bıçağı ayağımla kapatmak için hamle yaptım ama sonrasını hatırlamıyorum. Arkadaşlarımın 'Nuh vuruldu2 sesiyle kendime geldim. Olay sonrasında kaçmasın diye dükkanın önünde toplandık. Sanık ellerini yıkadı ve telefonda sırıtarak konuştuktan sonra dışarı çıktı. O sırada bir vatandaş sanığa yumruk attı, sanığın düşmesiyle dükkanın camı kırıldı. O ana kadar biz kesinlikle ne sataştık ne de küfür ettik.

12.20 Müşteki Selin Görkem: Yel Değirmeni Dayanışması olarak esnaf çalışması yaptığımız sırada Ali İsmail Korkmaz Parkı açmak istedik. Kabul edildi. Ailenin katılımıyla açılışını yapacaktık. Açılışa yönelik afiş çalışması yaparken sanığın dükkanının önündeki elektrik direğine afiş yapıştırdım ve sanık dükkanından çıkarak hakaretler etti. "Bunu da mı sahiplendiniz" dedi. Hepimizi tanıyordu.

12.15 Müşteki Nurgül Elhan: Cama sadece bir kartopu geldi, camda dağılacak kadar yumuşak bir kartopuydu. Katil olay sonrası dükkanda ellerini yıkayıp, telefon görüşmesi yaptıktan sonra dükkanın önüne çıkıp, kadın arkadaşlara sinkaflı küfür etti.

12.10 Müşteki Ferda Sayın: Sanık elindeki bıçakla hepimize öfke ile saldırdı, yoldan geçen, bizim de tanımadığımız bir gence bile bıçağı salladı.

12.00 Nazım Coşanar'ın avukatı Müşteki Tamer Doğan'a "Siz Nazım Coşanar'ın yardımını gördünüz mü" diye sordu. Doğan, "Olay anında hiç hatırlamıyorum. Fakat görüntüleri izlemeye başladık yavaşlatarak orada da Nazım'ın görüntülerini gördüm ama elinde bıçak olup olmadığını görmedim. Fakat Nazım'ın "Ben de bıçak taşıyorum" diye karakolda beyanı olduğunu biliyorum" dedi.

11.50 Müşteki Tamer Doğan: Sanık, küfür ettiğimizi iddia etti ama biz sosyalistler olarak cinsiyetçi küfür etmeyiz.

11.32 Müşteki Avukat Tamer Doğan: Serkan Azizoğlu'nun bizi en az 15 dakika izlediğine eminim. Aylardır orada duran bir araba vardı üzeri kar kaplı. Karla oynamaya başladı. Üzerimize saldırında arabanın sahibi sandık. Yel Değirmeni Dayanışma Esnaf Girişimini yürütüyoruz. Bizi tanımaması imkansız ki girişime destek olmayan 1-2 dükkandan birinin sahibidir. O kalabalığa 3 kere beyan etti "Benim raporum var. Hepinizi keserim sonra elimi kolumu sallayarak çıkarım" diye. Herkesin önünde bağırdı. İçeri gitti siyah bir dolabı vardı, karıştırdı ekmek bıçağı çıkardı. Sonra ben herkese geri çekilin dedim. O sırada sanık Kadim'e bıçak salladı. Ben Kadim bıçaklandı sanınca dondum kaldım. Sonra çöp konteynerinin oradaki Emrah'ı kovalamaya başladı. Nuh Emrah'a yardıma koştu. Arbededen sonra Nuh ve Serkan yere düştüğünde Serkan'ın yüzü bana dönüktü ve benim Serkan Nuh'u bıçaklarkenki yüz ifadesini unutmam mümkün değil. O surat ifadesi 2 ay gözümün önünden gitmedi. Nuh bıçaklandıktan sonra kalktı ve kabadayı gibi gezmeye başladı, 'Napıyorsun abi' diye soran alakasız bir gence de bıçak salladı. Bıçağı saklamaya çalıştığını anlayınca dükkanın önünde toplandık. Bıçağı yıkarken telefonda sürekli biriyle konuştuğunu ve bize sırıttığını gördüm. Biz yoldaşını kaybetmiş insanlar olarak sabah 5'e kadar gözaltında sorgudaydık.

11.29: Müştekilerin kimlik tespiti yapılıyor.

11.22: Sanık savunmaları sona erdi. Müşteki ifadelerine geçilmeden önce kısa bir ara verildi.

11.20 Sanık Nazım Coşanar, Köklü'nün avukatının "Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı'ya yakınlık duyuyor musunuz, beğenir misiniz sorusuna", "Facebook üzerinden birkaç fotoğraf ve paylaşımını beğendim. Ne iş yaptığını bilmem" yanıtını verdi.

11.17 Nuh Köklü'nün avukatı Nazım Coşanar'a Serkan Azizoğlu'nu ne kadar zamandır tanıdığını sordu. "Simaen biliyorum. Çay içmişliğimiz dahi yok" yanıtını verdi.

Coşanar, "Kartopu yüzünden bir insanın ölmesi üzücü" dedi.

SANIĞIN ABİSİNDEN ERDOĞAN'A RİCA MEKTUBU

11.11 Maktul avukatları, sanığın abisinin Bimer'e yazmış olduğu, Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik rica mektubunu mahkemeye sundu.

11.10 Nuh Köklü'nün avukatları Serkan Azizoğlu'na sordu: Kar topu geldi, dışarı çıktınız sonra içeri gidip sopayı aldınız, sopa elinizden düşünce tekrar içeri girip bıçağı aldınız. Cinayet olduktan sonra dükkana geri girdiniz bıçağı yıkadınız mı? Yıkamaktaki amaç delil karartmak mıydı? Telefonla konuştunuz mu?

Sanık sorulara hatırlamıyorum yanıtını verince avukat "AKP ilçe teşkilatını aramış olabilir misiniz" dedi.

Sanık, "Kabul etmiyorum, hiçbir partiyle ilişkim yok" dedi.

Köklü'nün avukatı: Seyit Hasan Hüsamettin Hazretleri Eyüp Fatip Şaban Nurullah Hazretleri'ni tanır mısın? Nuh Köklü'nün AKP karşıtı ve Gezi olaylarına katıldığını nereden biliyorsunuz? Sorma sebebim abinizin Kasımpaşa'da Eyüp Fatip Şaban'ın müriti olduğunu söylemiş.

Sanık: Abimin evi barkı ayrı. Alakam yok.

Avukat: Cumhurbaşkanının "Esnaf asayişi sağlamalıdır" sözüyle mi hareket ettiniz?

Sanık: Esnaf esnaftır. Polis Polistir.

Avukat: Peki niye polisi aramak yerine her dükkana girdiğinizde daha ağır bir silahla çıktınız. Burada mülayim gibi duruyorsunuz ama görüntülerde herkese saldıran sizsiniz.

Sanık: Kalabalıktan kendimi savunmaya çalışıyordum.

11.00 Sanık Nazım Coşanar ilk ifadesi: Olayı yukarıdan izliyordum. Sanığın düştüğünü görünce aşağı indim çünkü yere düşen sanığa gruptakiler saldırıyordu. Aşağı indiğimde yere düşmüş sanığaNuh olduğunu öğrendiğim sırt çantalı şahıs tekme atıyordu ben de sırt çantasından tutup çektim. Nuh'un ne zaman bıçaklandığını görmedim. Ben Serkan'ı tanımıyorum, ismini bile bilmiyorum.

Hakim: Kamera kayıtlarında senin de elinde parlayan bir cisim görünüyormuş.

Coşanar: Elimdeki cisim telefondu.

Hakim: Sanık yerde yatarken ve Nuh Köklü'yü çantasından tutup çektiğinde bıçak gördün mü?

Coşanar: Görmedim.

Nazım Coşanar'ın avukatı: Yardım etme amacı yok, olayı dağıtmak için oradaydı.

10.55 Sanık Nazım Coşanar hakkında Nuh Köklü'nün öldürülmesine yardımda bulunduğu iddiasıyla hazırlanan iddianame okundu.

Coşanar: Serkan Azizoğlu sopayı savurdu. Sopa düşünce içeri girip bıçağı aldı ve etrafındaki insanlara savurmaya başladı. Elinde bıçak olduğu için yaklaşamadım. Kötü bir niyetim yoktu, ayırmaktı niyetim. Herhangi bir sabıkam yok. Hiçbir olaya karışmadım. Sadece arkadaş yaklaşıyordu sanığa ben de tuttum geri çektim ayırmak için başka bir amacım yoktu.

Nazım Coşanar'a ilk ifadesi okunuyor.

SANIK AVUKATI: İDDİANAMEYE KATILMIYORUZ

10.52: Sanık müdafi avukatı Yener Kaymaz: İddianameye katılmıyoruz. Çünkü olay yeri görüntüleri ve bulguları henüz tamamlanmamıştı.

Sanık müdafii tarafından görüntülerin detaylı incelemesi için TÜBİTAK'a gönderilmesi talep edildi.

10.51: Otopsi raporuna göre ölüm bıçaklanma nedeniyle gerçekleşti. Sanığa 'bir diyeceğin var mı' diye soruldu. Sanık 'Öyledir' dedi.

10.50 Kamera görüntülerine dair bilirkişi raporu: Gece olduğu için kişilerin belli olmadığı ancak kartopu oynayan grup içinde itiş kakış olduğu görüldü. Sanığın çöp konteynerini başka bir kişinin üzerine ittiği, o sırada başka bir erkek şahsın oraya geldiği ve sanığın beline tekme attığı ve sonra birlikte yere düştükleri, o sırada görüntüden çıktıkları belirtildi. Sanığın elinde bıçağa benzer metal bir alet olduğu sonraki görüntüde görünüyor ve Nuh Köklü de yaralı şekilde yerde atıyor.

10.45: Kamera görüntülerini içeren bilirkişi raporu okunuyor.

SANIĞIN İFADELERİNDE ÇELİŞKİLER VAR

10.40 Hakim: Asıl ifadenle şimdiki arasında çelişki var. Şimdikinde ikinci kez dükkana gidip bıçak aldım dedin ilkinde yerde buldum dedin.

Serkan Azizoğlu: Elimde bıçak olduğunu kabul ediyorum ama ben vurmadım o bıçağın üzerine düştü.

Hakim: İlk ifadende vurma anını hatırladığını söylüyorsun.

Sanık: Kabul etmiyorum, hatırlamıyorum o anı. Kendimde değildim. Kendime geldiğimde polis ifade hazırlamış onu imzalamamı söyledi. Ben de imzaladım.

10.38 Sanık Serkan Azizoğlu'na ilk ifadesi okunuyor: "Çöp konteynerinde metal bir parça gördüm ve elime aldım ben yerde dururken erkek şahıslardan biri bana tekme atıp boğazımı sıktı ben de elimdeki metal aleti salladım. İş yerine ilerlerken elimdeki metal parçayı yere attım. İş yerimi kalabalık bir grup sarmıştı. Ben de dışarı çıktım ve kardeşim ya burayı dağıtın ya da polis çağırın alın götürsün dedim. Sonra beni darbettiler, sana burada dükkan açtırmayacağız dediler. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Kimin saldırdığını hatırlamıyorum."

10.35 Nuh Köklü'yü bıçaklamakla suçlanan Serkan Azizoğlu: Kar topu çok fazla geldi. "Kocaman adamlarsınız" diye bağırdım, onlar da "sana mı soracağız" diye vurmaya başladı. Ben de dükkana girip sopa alıp çıktım. Sopa varken de vurdular. Çöp konteynerini üzerime devirmeye çalıştılar. Ben de bıçak aldım. Arkamdan O.çocuğu diye bir ses duydum. Sonrasını, nasıl bıçaklandığını hatırlamıyorum. Evden işe işten eve giden kendi halinde bir insanım. Hasta bir çocuğum var, 15 günde bir hastaneye götürürüm. Tanımam etmem, benim ne alıp veremediğim olabilir bu insanlarla.

10.30: Sanıklara "Adam öldürme, iki kez silahlı yaralamaya teşebbüs, zincirleme şekilde adam öldürme, yaralama ve silahlı tehdit"le suçlandıkları belirtildi. Sanıklar suçlamaları reddetti. 

10.25: İddianamenin okunmasına başlandı.

10.12: Sanıkların duruşma salonuna alınmasının ardından basın mensupları da duruşma salonuna girdi. 50'ye yakın yakın avukat duruşmayı takip ediyor. Avukatların kimlik yoklaması yapılıyor.

09.42: Duruşmanın 10.00'da başlayacağı açıklandı.

09.37: Yaklaşık 15 güvenlikçi Adliye kapısının önünde bekliyor. Çevik kuvvet de Adliye'nin içinde salonun karşısında bekliyor. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin  ve CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş dahil davayı izlemeye gelen çok sayıda kişinin bekleyişi sürüyor.

Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynarken öldürülen gazeteci Nuh Köklü’yle ilgili davanın ilk duruşması bugün görülecek.

Davanın iddianamesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamede tutuklu sanık Serkan Azizoğlu hakkında “kasten adam öldürme, silahla kasten öldürmeye teşebbüs ve hakaret” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ayrıca tutuksuz sanık Nazım Coşanar, cinayeti işleyen Serkan Azizoğlu’nun suçu işlemesine yardımda bulunduğu gerekçesiyle “kasten adam öldürmeye yardım etmek” suçundan yargılanmak üzere hakim karşısına çıkacak. Davanın ilk duruşması, Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

NE OLMUŞTU?

Nuh Köklü 46 yaşındaydı. Köklü 2002-2003 senelerinde Bianet’te editör olarak çalıştı. Daha sonra bir müddet yurtdışında yaşayan Köklü, Hürriyet ve Radikal gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yaptı. Ardından Sabah gazetesinde çalışmaya başladı. 13 Şubat 2009’da greve çıkan ATV-Sabah çalışanlarından olan Nuh Köklü, o dönem Türkiye Gazeteciler Sendikası işyeri temsilcisiydi. Köklü greve çıktıktan sonra işten çıkarılan 10 gazeteciden biriydi. Daha sonra NTV’de program editörü olarak çalıştı, Mayıs 2014’te işten çıkarılmıştı. Nuh Köklü’nün de aralarında bulunduğu arkadaş grubu 17 Şubat 2015’de Yeldeğirmeni’nde kartopu oynarken, kartoplarından birinin vitrinine gelmesini bahane eden baharatçı esnafı Serkan Azizoğlu’nun saldırısına uğramıştı. Görgü tanıklarının aktarımına göre saldırgan esnaf küfür ederek önce beyzbol sopası sonra da bıçakla gruba saldırdı. Bu sırada yere düşen bir arkadaşını kollamak isteyen gazeteci Nuh Köklü, saldırganın bıçak darbelerine maruz kaldı. Ağır yaralanan ve arkadaşları tarafından Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılan Nuh Köklü kurtarılamadı. (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Fenerbahçe, Shakhtar Donetsk'e 3-0 yenilerek elendi

SONRAKİ HABER

İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden gazetecilere hapis istemine tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa