05 Ağustos 2015 16:22

Cenazeleri 10 gün boyunca bekletilen gerillaları on binler uğurladı

Paylaş

Rojava'da IŞİD ile yaşanan çatışmalarda yaşamlarını yitirmeleri sonrası AKP hükümeti tarafından cenazeleri 10 gün boyunca Habur Sınır Kapısı'nda bekletilen 13 HPG, YPG ve YPJ'liler, memleketlerinde düzenlenen kitlesel cenaze törenleriyle defnedildi.

YPJ'Lİ FİDAN YALÇIN'IN TABUTUNU KADINLAR OMUZLADI

Rojava'nın Cizire Kantonu'nda 14 Temmuz tarihinde IŞİD ile yaşanan çatışmada yaşamını yitiren ve daha sonra defnedilmek üzere memleketi Van'a gönderilmek istenilen YPJ savaşçısı Fidan Yalçın'ın cenazesi (Jinda Çarçela) Habur Sınır Kapısı'nda 10 gün bekletildikten sonra dün ailesine teslim edildi. Ailesi tarafından teslim alınan Yalçın'ın cenazesi, Van'ın merkez İpekyolu ilçesine bağlı Yenimahalle Şehitliği'nde binlerin katılımıyla toprağa verildi.

Gevaş ilçe girişinde oluşturulan yüzlerce araçlık konvoyla alınan cenaze daha sonra Yenimahalle girişinde binlerce yurttaş tarafından karşılandı. Cenazeyi aralarında HDP'li milletvekilleri, belediye eşbaşkanlarının yanı sıra HDP'li il ve ilçe yöneticileri ile birlikte binlerce yurttaş karşıladı.

Kadınların cenazeyi omuzladığı merasimde, PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Yalçın'ın posterleri ile birlikte PKK,YPG ve YPJ bayrakları taşındı.

'HALKIMIN HAKLI DAVASI İÇİN GİDİYORUM'

Van'da lise öğrenimini yarıda bırakarak, "Halkımın haklı davası için gidiyorum" notunu bıraktıktan sonra HPG saflarına katılan Yalçın daha sonra IŞİD'le savaşmak üzere Rojava'ya geçti. Cizirê Kantonu'nda IŞİD'le girdiği çatışmada yaşamını yitiren Yalçın, memleketi Van'da defnedildi. Dini vecibeleri yerine getirilen Yalçın daha sonra kadınlar tarafından toprağa verildi. Cenaze töreninde Yalçın'ın anne, babası ve kardeşleri fenalık geçirdi.

Cenazenin toprağa verilmesinin ardından konuşan MEYA-DER Van Şube Başkanı İbrahim Alkan, Yalçın'ın Kürt özgürlük mücadelesi için yaşamını yitirdiğini ifade ederken, DBP Van İl Eş Başkanı Hamiyet Şahin ise "Kürdistan şehitlerinin anılarını yaşatacakları" sözünü verdi. HDP Van Milletvekili Tuba Hezer ise geçici AKP hükümetinin 10 gün boyunca cenazeleri vermeyerek zalimliğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.

Baba Ferit Yalçın da gelen herkese teşekkür ederek, "kızının tüm Kürt halkının şehidi olduğunu" dile getirdi.

YPG'Lİ RAGIP YILDIZ'I BİNLER UĞURLADI

Haseke'de 14 Temmuz günü IŞİD ile çıkan çatışmada yaşamını yitiren YPG'li Ragıp Yıldız (Dewreş Patnos) da Ağrı'nın Patnos bağlı Dedeli beldesinde binlerce kişi tarafında toprağa verildi.

Kazanköyü yol ayrımında yüzlerce araçlık konvoyla karşılanan Yıldız'in cenaze törenine aralarında HDP Ağrı Milletvekili Bedran Öztürk, Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık'ın da bulunduğu binlerce kişi katıldı. Dini vecibeleri yerine getirildikten sonra cenaze toprağa verildi.

Cenaze töreninde konuşan Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık, yaşanan ölümlerin son bulmasını istedi.

Sakık'tan sonra konuşan YPG'li Yıldız'ın babası Adil Yıldız da ölümlerin yerine artık barışın hüküm sürmesi dileğini seslendirdi.

YPG'Lİ MÜMİN KASAP LİCE'DE TOPRAĞA VERİLDİ

YPG'li Mümin Kasap (Bager Farqin) ise memleketi Diyarbakır'ın Lice ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.

Habur Sınır Kapısı'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından Kasap'ın ailesince teslim alınan cenazesi, oluşturulan konvoy ile Lice'ye getirildi. İlçe girişinde yurttaşlar tarafından karşılanan cenaze, daha sonra defnedilmek üzere Yolçatı (Sise) Mahallesi'nde bulunan "Şehit Amed u Şehit Hevidar Şehitliği"ne getirildi.

Burada YPG'li Kasap şahsında özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatlarını kaybedenler anısına önce saygı duruşunda bulunuldu. Yapılan saygı duruşunun ardından konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Edip Berk, "Kürtler üzerinde yapacakları kirli oyunlar kalmamış artık cenazelerle bizi rencide etmeye çalışıyorlar. Ama biz büyük bir mücadele veren halk olarak bu kirli oyunlara boyun eğmeyeceğiz" dedi.

Aile adına konuşan amca Hacı Kasap ise, devletin politikalarına karşı büyük bir mücadele verdiklerini söyledi. Yapılan konuşmalar sonrası YPG'li Kasap dualar eşliğinde toprağa verildi.

ÖNER, DİYARBAKIR'DAN UĞURLANDI

Haseke'de IŞİD'le girilen çatışmada yaşamını yitiren ve cenazesi Bakanlar Kurulu kararıyla 10 gün boyunca Habur Sınır Kapısı'nda bekletilen YPG'li Ferit Öner'i (Berxwedan Eylem), binler Diyarbakır'da son yolculuğuna uğurlandı. Habur Sınır Kapısı'nda otopsi işlemleri yapılan YPG'li Öner ve YPG'li Mümin Kasap'ın (Bager Farqin) cenazeleri memleketlerinde toprağa verilmek üzere yola çıkarıldı. Bismil üç yolda karşılanan ve çok sayıda araçlık konvoy ile Diyarbakır'a getirilen cenazeler, yol güzergahında bulunan yurttaşlar tarafından zafer işaretleri ve sloganlarla selamlandı.

Yeniköy Mezarlığı girişinde binlerce yurttaş tarafından karşılanarak omuzlanan cenazeler, "Katil DAİŞ işbirlikçi AKP" sloganları ile mezarlığa kadar taşındı. Burada dini vecibeleri yerine getirilen YPG'li Kasap'ın cenazesi, Lice ilçesinde defnedilmek üzere mezarlık morguna kaldırılırken, YPG'li Öner'in cenazesi, "Şehit namirin" sloganıyla defnedileceği yere kadar getirildi. Ardından YPG'li Öner'in cenazesi kadınların ağıtları eşliğinde toprağa verildi.

Defin işleminin ardından konuşan MEYA-DER Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ayşe Dicle, bu gençlerin halkların özgürlüğü için yaşamını yitirdiğini belirterek, "Bizler de bu gençlerin yolunda yürüyeceğiz" dedi. Erdoğan'ın insanlık dışı bir siyaset yürüttüğünü kaydeden DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, de şunları aktardı: "Erdoğan gerçekleştirdiği doğa ve insan katliamları üzerinde günlerce cenazelerimizi rehin tuttu. Günlerdir sınır kapısında direnen ailelerimiz cenazelerimizi alarak, onurlu bir şekilde toprağa verdi. Bizlere düşen görev bu gençlerimizin yolunda yürümektir."

Son olarak konuşan YPG'li Öner'in babası Fahrettin Öner, "Oğlum namus ve şeref yolunda şehit düştü. O artık sadece benim değil dört parça Kürdistan'ın oğludur" dedi.

MUŞ

Habur Sınır Kapısı'nda insanlık dışı bir muameleyle cenazeleri AKP tarafından engellenen 13 HPG, YPG ve YPJ'liden biri YPG'li Nuri Aydın'ın (Welat Mûnzûr) cenazesi, geçişlere izin verilmesi sonrası defnedilmek üzere memleketi Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Rüstemgedik beldesine getirildi. Babasını 5 yaşındayken kaybeden ve çocuk yaşta gittiği İstanbul'da tekstilde çalışırken 2012 yılında YPG saflarına katılan Aydın, 11 Temmuz günü Hasekê'de yaşamını yitirdi.

Belde girişinde karşılanması sonarsı omuzlarda taşınan YPG bayrağına sarılı tabut, kitlesel yürüyüşle camiye götürüldü. PKK Lideri Abdullah Öcalan ve 13 savaşçının fotoğraflarının taşındığı yürüyüşte, "Bijî berxwedana Kobanê", "Şehîd namirin", "Kobanê IŞİD'e mezar olacak" sloganları atıldı.

Günlerdir evladını son kez görmenin hasretini çeken anne Naciye Aydın'ın döktüğü gözyaşları yürekleri yaktı. Dini vecibeleri yerine getirildiği sırada oğlunun tabutuna sarılan anne Aydın'ın "Benim oğlum tam 26 gündür şehit olmuş. Günlerdir 50 derece sıcağın altında bekletiyorlar. Kavuşmamıza izin vermiyorlardı. Emine Erdoğan'a sesleniyorum, onun da ciğeri aynı bizimki gibi yanar inşallah. Oğlumun gittiği yolda gurur duyuyorum. O kalleşliğe ve insanlık düşmanı DAİŞ'e karşı savaşarak şehit oldu" şeklindeki sözleri duygusal anlar yaşanmasına neden oldu.

ERDOĞAN'A TEPKİ

Kardeşinin tabutuna sarılan abla Leyla Aydın ise elini havaya kaldırarak, cenazelerin engellenmesine ve yapılan zulme beddua ederek isyan etti.

Kin ve nefretin karıştığı gözyaşları arasında abla Aydın, "İnşallah Recep Tayip Erdoğan ve Emine Erdoğan'ın da yüreği bizimki gibi yanar" dedi.

Dini vecibenin ardından Aydın için yapılan cenaze töreni, saygı duruşu ile başladı. Tören sırasında konuşan ağabey Ömer Aydın, Kürt halkının evlatlarının cenazelerine olan yaklaşımı ve sahiplenmesiyle acılarını unuttuklarını söyledi. Aydın, "Benim kardeşim Kürdistan için verilen ne ilk şehittir, ne de son olacaktır. Köyümüzün bir yıl içinde Rojava'da savaşarak toprağa gömdüğü bu dördüncü şehididir. Onlarla gurur duyuyoruz" sözlerini sarf etti.

Aydın'ın cenaze törenine katılan HDP Muş İl Eşbaşkanı Cihan Akpolat ve HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik de yaptıkları konuşmalarda, cenazeleri engelleyen AKP'nin insanlık dışı yaklaşımına tepki gösterdi.

Camideki tören sonrası tekrar omuzlara alınan YPG'li Aydın'ın cenazesi, belde mezarlığına götürülerek "Şehîd namirin" sloganları eşliğinde toprağa verildi.

URFA

Cenazesi teslim alınan YPG'li Ferit Coşkun'un (Serhed Botan) cenazesi ise memleketi Urfa Ceylanpınar'da toprağa verildi.

9 Temmuz tarihinde Girê Spîye bağlı Silûk kasabasının Sikîro köyünde, IŞİD'le girdiği çatışmada yaşamını yitirmesi sonrası cenazesi, hayatını kaybeden diğer YPG/YPJ'lilerin cenazeleriyle birlikte önce KDP yönetimi tarafından Sêmalka Sınır Kapısı'nda, sonrasında da AKP tarafından Habur Sınır Kapısı'nda günlerce bekletilen Coşkun'un cenazesi, gösterilen tepkiler üzerine geçişlere izin verilmek zorunda kalması sonrası Urfa'nın Ceylanpınar'a doğru yola çıkarıldı.

Coşkun'un cenazesi, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bir araya gelen yüzlerce yurttaş tarafından "Şehîd namirin","Ey şehîd xwîna te erdê namine" ve "Bijî berxwedana Rojava" sloganlarıyla karşılandı.

Yapılan karşılama sonrası yüzlerce araçlık konvoyla yeniden yola çıkarılan cenaze, ailesinin yaşadığı Ceylanpınar ilçesine bağlı Şêxrucûm (Avcılı) Mahallesi'ne getirildi. Mahalle girişinde PKK, KCK, YPG ve YPJ bayrakları taşıyan binlerce kişi tarafından selamlanan Coşkun'un cenazesi sloganlar eşliğinde omuzlara alınarak mahalle mezarlığına getirildi. Dini vecibelerin yerine getirilmesi sonrası "Çerxa Şoreşê" marşı eşliğinde son yolculuğuna uğurlanan YPG'li Ferit Coşkun'un (Serhed Botan) başında binlerce kişi zafer işaretleri eşliğinde saygı duruşuna durdu.

Burada konuşan MEYADER temsilcisi Bilal Deliktaş, cenazelere uygulanan insanlık dışı uygulamaları kınayarak "Şehitlerimizin bize devrettiği miras olan mücadelemizi çok daha yükseltecek ve ilelebet adları ve anılarını yaşatacağız" dedi.

Defin işlemlerinin ardından kitle mahallenin içinde açılan taziye çadırına geçti.

CUDİ

Rojava ve Şengal'de IŞİD'le girdiği çatışmada yaşamını yitiren ve günlerce Habur Sınır Kapısı'nda cenazeleri bekletildikten sonra geçişlerine izin verilen 13 HPG ve YPG/YPJ savaşçısından YPG'li Cahit Çapan'ın (Bexwedan Besta) cenazesi, Şırnak'ın Balveren beldesinde Cudi Dağı eteklerinde son yolculuğuna uğrulandı. Ailelerin ve halkın büyük direnişi sonucu cenazesi alınan YPG'li Çapan, yapılan otopsi işlemlerinin ardından Şırnak'ın Balveren beldesine getirildi. Halk tarafından görkemli bir şekilde karşılanan YPG'li Çapan cenazesi, yüzlerce araçlık konvoyla Cudi Dağı eteklerinde bulunun belde mezarlığına getirildi. Törende, cenazelerin Habur Sınır Kapısı'nda 50 derecelik sıcağın altında 10 gün boyunca bekletilmesinden dolayı AKP hükümetine ve Federe Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani'ye öfke vardı.

Kadınlar YPG'li Çapan'ın cenaze töreninde de ön saflarda yer alarak, taşıdıkları sarı, kırmızı ve yeşil flamalarla cenazeyi sahiplendi. Belde Camii'nde dini vecibeleri yerine getirilen cenaze, daha sonra omuzlara alınarak belde mezarlığına doğru yürüyüşe geçildi. "Ey Raqip Marşı" eşliğinde başlayan törende konuşan DBP Şırnak İl Eşbaşkanı Salih Gülenç, Botan halkının tarihe not düşecek bir direniş örneği sergileyerek çocuklarının cenazesine sahip çıktığını ifade etti.

Gülenç, "Sürekli İslam İslam diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam'la hiçbir alakası yoktur. Bizim nazarımızda DAİŞ'in AKP hükümetinden bir farkı yoktur. 10 gün boyunca Habur Sınır Kapısı'nda bekleyen halkımız daha önce Tansu Çiller, Turgut Özal ve onlar gibi olanlara teslim olmadı bugünden sonra da bu halk Recep Tayyip Erdoğan'a da teslim olmayacak" dedi.

YPG'li Çapan'ın babası Abdurrahman Çapan da, tüm Kürt halkının başı sağ olsun diyerek oğlunun mücadelesini kaldığı yerden sürdüreceğini söyledi.

Konuşmaların ardından YPG'li Çapan'ın cenazesi, atılan sloganlar eşliğinde toprağa verildi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Yüksekova'da binler 'Sana savaş yaptırmayacağız' dedi

SONRAKİ HABER

Cami inşaatında iskeleden düşen işçi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...