03 Ağustos 2015 12:37

Rüştü Onur, doğumunun 95.yılında Devrek’te anıldı

Paylaş

Türk edebiyatının, Garip Akımının önemli şairlerinden Rüştü Onur doğumunun 95.yıldönümünde anıldı. Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK) tarafından şairin doğduğu Devrek’te düzenlen bir törenle anıldı. 

Devrek Cumhuriyet Alanı’nda bulunan şairin büstü önünde yapılan anma programına, Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği Başkanı Celal Ş. Telci, ROSAK Başkanı Yardımcısı M. Naci Kocabıyık CHP’li Devrek Belediye Meclisi Üyesi Faik Mekik, Şair-yazar İbrahim Tığ ve sanatseverler katıldı. 

Dernek çelenginin sunulmasının ardından konuşan ROSAK Başkanı Celal Ş. Telci, “Kelebek ömürlü şairimiz Rüştü Onur Devrek’in, bölgemizin, ülkemizin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden biri. Biz dernek olarak Onur’u her yıl ölüm yıldönümünde anıyorduk. Ancak bundan böyle, şair, yazar dostlarımızın önerisiyle onu doğum yıldönümünde anacağız. Bu nedenle çeşitli etkinlikler hazırlamıştık ancak Devrek’te yaşanan heyelan felaketi nedeniyle bunları ertelemek zorunda kaldık. Bu vesileyle Rüştü Onur’umuzu saygıyla anıyoruz” dedi. Daha sonra söz alan gazeteci-şair ve yazar İbrahim Tığ da yaptığı konuşmada, Garip Akımının öncülerinden Orhan Veli, “Son yıllarda Zonguldak üç büyük yetenek yetiştirdi: Biri Rüştü Onur, biri Kemal Uluser, biri de Muzaffer Tayyip. Bu ne biçim keder! Üçü de arka arkaya öldüler.” Değerlendirmesini anımsatarak, Zonguldaklı şairler; Rüştü Onur 22, Muzaffer Tayyip Uslu 24 ve Kemal Uluser de 29 yaşında yaşama veda ettiklerini söyledi.

BİR ŞAİR YAŞAMIŞTI ZONGULDAK’TA ADI RÜŞTÜ ONUR’DU

Onur, 3 Ağustos 1920 tarihinde Devrek’te doğdu. İlköğrenimini burada, ortaöğrenimini de Zonguldak’ta tamamladıktan sonra Kastamonu’da başladığı lise öğrenimine Zonguldak’ta devam etti. Zonguldak Çelikel Lisesi 2. Sınıfında iken hastalığının (verem) artması nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı. Ereğli Kömür İşletmeleri (EKİ)’nde Maliye Varidat (Gelirler) Memur Muavini olarak çalışmaya başladı. Hastalığı şiddetlenince, önce üç ay Zonguldak’ta, sonra da Heybeliada Senatoryumu’nda tedavi gördü. İstanbul’dan Zonguldak’a dönerken Anafarta Vapuru’nda, annesi Ünyeli, babası ise Bitlis Eşrefhanoğulları sülalesinden olan Mediha Sessiz adlı bir kızla tanıştı. Bu tanışma, iki gencin hayatını değiştirdi.Rüştü Onur biraz iyileşince Zonguldak’taki memuriyet görevine döndü. Onur, yolculuk sırasında aşık olduğu Mediha’yı unutmadı ve genç kadınla yazışmaya başladı.

MEDİHA’YLA 18 GÜN EVLİ KALDI 

Rüştü Onur ile Mediha 7 Ağustos 1942 tarihinde Zonguldak’ta dayısının evinde nişanlandı. 15 Ekim 1942 tarihinde Beşiktaş Evlendirme dairesinde nikahları kıyıldı ve Medihaların Beşiktaş’taki evlerine yerleşti. 

Evliliklerinin 18. gününde Mediha karın zarı iltihabından öldü (2 Kasım 1942). Onun ölümüne çok içerleyen Rüştü de ondan tam bir ay sonra 2 Aralık 1942 tarihinde ciğerlerinden gelen kanla boğularak yaşama veda etti. İki sevdalı, İstanbul Ortaköy Mezarlığı’nda “Boğaz’ın lacivert sularına bakan” bir sırtta yan yana yatmaktadır.

ONUR, EDEBİYAT TARİHİMİZDE YERİNİ ALDI 

Rüştü Onur, kısacık ömrüne az sayıdaki ama kendine özgü tekniği ve üslubu olan şiirleri sığdırmış, “Garip Akımı”nın önemli temsilcilerinden biri olarak edebiyat tarihimizde yerini aldı. İlk hamurunu Zonguldak’ta Edebiyat öğretmenliği yapan, dostu Behçet Necatigil’in yoğurduğu Onur, yakın arkadaşları Muzaffer Tayyip Uslu ve Kemal Uluser’le Zonguldak ve
edebiyat dünyasının simgesi haline geldi. Yeni İnsanlık, Varlık, Ses, Bağ, Servet-i Fünun, Ocak, Kara Elmas, Yeni Zonguldak, Gündüz ve Değirmen adlı dergilerde, şiir, hikaye ve denemeleri yayınlanan Rüştü Onur, dönemin önemli edebiyatçıları; Abdülbaki Gölpınarlı, Oktay Rıfat, Necati Cumalı, Salâh Birsel, Oktay Akbal, Müfide Güzin Anadol ve İbrahim Behçet Kalaycı ile arkadaşlıklar kurdu. Onur’un şiirlerinde yaşam ile ölüm hep bir bütün teşkil eder. Onu, Zonguldak'ın saçak altındaki maden işçileri, çocukları, kenar mahalle insanları, kuşları ve denizi yakından ilgilendirip hüzünlendirmiştir. Bu tutum da Onun edebiyatımızda haklı yerini almasını sağlamıştır.

ŞEHİR DERGİSİ ONUN VASİYETİ 

Onur, 12 Eylül 1940'ta Necati Cumalı’ya yazdığı mektubunda, ‘Ey benim mektuplarıyla huzur bulduğum ve avunduğum kardeşim. Şehir’de buluşacağız. Her ne pahasına olursa olsun Şehir çıkacak… Şehir okuyucu kitlesinin karşısına yeni bir atmosferle çıkacak.’diyordu. Ömrü yetmediği için bu dergiyi çıkaramadı. Onun bu isteğini kendilerine bir vasiyet kabul eden şair ve yazarlar; İbrahim Tığ, Fahrettin Koyuncu ve Orhan Tüleylioğlu ‘Şehir’i çıkarmaya başladı. (Aralık 2004)  Zonguldak’ın tek edebiyat dergisi olan Şehir bugün 86.sayısına ulaştı. Şiirin merkezde olduğu bir şiir dergisi anlayışıyla, bir derya olan Türk şiirine katkıda bulunmaya çalışıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)
    

ÖNCEKİ HABER

Sınav muhabbetinde örgüt ilişkisi aradılar

SONRAKİ HABER

Beykoz'da halk otobüsü devrildi: 10 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...