Katliama tepki göstermek için insan olmak yeter
Cumhur DAŞ
Suruç
Suruç’taki katliam bir kültür merkezinin bahçesinde gerçekleşti. Saldırı yaşanmadan önce Amara Kültür Merkezi, fiziki koşullarını da yenileyerek saz, gitar, tiyatro, resim, halk oyunları, çocuk korosu ve kadın erbane grubu çalışmaları yürütmeye hazırlanıyordu. Kobanê ile birlikte aslında Suruç da her alanda olduğu gibi, kültür alanında da kendini yeniden inşa etmeye hazırlanıyordu. Bilindiği gibi IŞİD sadece insanları katletmiyor, insanlığın tüm kültürel, bilimsel birikimine de saldırıyor. Irak’ta, Suriye’de insanlık değerlerine saldıran IŞİD, Suruç katliam için de Amara Kültür Merkezi’ni seçti. Bu kültür merkezi savaşın merkezlerinden biri haline gelen Suruç’un aydınlığı. Amara’da gençler katledilirken Suruç ve Türkiye de karanlıkta bırakılmak istendi. Bu zihniyet karşısında ilerici değerleri savunmak, hesap sormanın da en önemli noktalarından biri.
SANATÇILAR NÖBETTE
Şimdilerde Amara Kültür Merkezi, Suruç’taki yasa ev sahipliği yapıyor. Her gün binlerce kişi kültür merkezinin bahçesini dolduruyor. Bölge illerindeki Mezopotamya Kültür Merkezlerine (MKM) bağlı sanatçılar da dönüşümlü olarak Suruç’a geliyor. Amara Kültür Merkezi’ndeki temizlik, güvenlik, çay servisi gibi işlerde görev alıyorlar.
‘KEŞKE BİZ ÖLSEYDİK’ DİYEN ANNE...
Batman Şehir Tiyatrosu üyesi Nazım Hikmet Çalışkan gözlemlerini şöyle anlatıyor; “Buraya ilk geldiğimizde büyük bir acıyı hissettik. Bir annemiz, ‘Keşke biz ölseydik, onlara bir şey olmasaydı, onlar bizim misafirimizdi’ dedi. İlçede büyük bir üzüntü var. Ama bu üzüntü insanlarda asla bir yılgınlık yaratmıyor. Türkiye’nin her yerinden gelen devrimci, sosyalist arkadaşların böyle vahşi bir saldırıya uğraması herkeste büyük bir tepki yarattı. Bu tepki Suruç’la sınırlı değil, Türkiye’nin her yerinde büyük bir dayanışmayı da açığa çıkarttı. Bu vahşi, insanlık dışı zihniyete karşı durmak için insanlar bir araya geliyor. Biz de bunun bir parçasıyız.”
BU SON OLSUN
Batıdaki sanatçılara bir çağrıları olup olmayacağını sorduğumuz Çalışkan, “Sanatçı duyarlılığı olan, halkı önemseyen kimselere böyle bir çağrı ihtiyacı olduğunu zannetmiyorum. Bu vahşet çetesine karşı duruş sadece sanatçı duyarlılığıyla cevap bulacak bir şey değil. İnsan olmak her şeyden önce böyle bir tepki geliştirmeye yetecektir. Zaten Türkiye’de birçok sanatçının da yaşananlara karşı duyarsız olmadığını, ‘artık yeter’ dediklerini biliyoruz” diyor.
Türkiye’deki sanatçıların da duyarlılığını arttıracağına inandığını söyleyen Çalışkan, “Amara, Kürdistan’da yaşanan birçok katliamın son halkasıdır. Yeni halkalar eklenmesin diye buradayız. Herkes buraya gelemeyebilir, ama bulunduğumuz alanlarda bu zihniyetin karşısında durmalıyız” dedi.
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
