20 Temmuz 2015 00:52

İzmir barış için mücadale edecek

Paylaş

Eda AKTAŞ
Metehan UD
Muhammet KARAKÖSE
İzmir

AKP hükümetinin içeride ve dışarıda savaş yönelimine karşı oluşturulan Barış Bloku, son günlerin en önemli gelişmelerinden biri oldu. Milletvekillerinin, aydınların, siyasi partilerin, meslek odalarının, sendikaların ve kadın örgütlerinin katılımıyla kurulan Barış Bloku, temel hedefini, savaş kışkırtıcılarının karşısına, ülke içinde ve Ortadoğu’da barışı savunmak olarak açıkladı.
Barış Blokunun açıklamasından sonra İzmir’de bulunan akademisyen, kitle örgütü ve  siyasi parti temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde, blokun İzmir’e yansımasını ve AKP’nin Suriye sınırına yönelik yaptığı askeri yığınağı konuştuk.  

‘BÜYÜK BİR FIRSAT KAÇIRILMIŞ OLUR’

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, derneklerinin amacını Türkiye toplumunu oluşturan halklar arasında barışı, eşitliği savunmak ve ön yargıların, nefret söylemlerinin ortadan kalkması için çaba göstermek olduğunu belirtti. Bu yüzden kurulan bu blokta yer aldıklarını söyleyen Terzi, blokun iki büyük tehlikeye karşı kurulduğunu, bunlardan en yakıcı ve en acil olanının hemen sınırda devam eden Suriye’deki iç savaşa hükümetin müdahil olma isteğinin olduğunu belirtti. Suriye iç savaşına, bir tarafı olarak müdahil olmanın, Türkiye’de oluşturan halklar arasında barışın sağlanmasını imkansız hale getireceğine dikkat çeken Terzi. bu konuda büyük bir fırsatın kaçırılmış olacağını söyledi.

HDP’nin çok ciddi bir oyla meclise girmesinin toplumun barıştan yana olan talebinin en açık göstergesi olduğu belirten Terzi, 50’li yıllarda Menderes hükümetinin de Suriye’ye yönelik benzer çabalarının olduğunu ama olumsuz sonuçlandığını hatırlattı. Terzi, “Aynı hataya düşülmemesi gerekiyor. Suriye’de sadece ve sadece barışın olması için Türkiye’nin devrede olması bununla ilgili çalışmalar yapması, hiçbir askeri müdahalede bulunulmaması hem iç barış hem de dış barış açısından çok önemlidir” dedi. Terzi, blokun çalışmalarıyla toplumsal barışın örülmesi ve Suriye meselesinin barışçıl çözümü için, Türkiye halklarının katkıda bulunmasına yönelik İzmir’de de çalışmalar yapacaklarını dile getirdi.

‘SAVAŞ KARŞITLIĞI KONUSUNDA DİRİ BİR KENT’

Ata Soyer Sağlık ve Politika Araştırmaları Derneği Başkanı Dr. Zeki Gül, son genel seçimlerin aslında bir “savaşa hayır” referandumu olduğunu ifade etti. Bir araya gelindiğinde toplumda karşılığı olduğunun görüldüğünü  söyleyen Terzi, “İzmir’de de böyle bir bloğun karşılık bulacağını düşünüyorum çünkü bu vekalet savaşının ne olduğunu İzmir iyi görüyor. İzmir’de rüyalarında Suriye’de Irak’ta yaşanan vahşeti kendi evinin içinde gören insanlar var. Bu insanlar bu blokun en samimi en doğal üyeleri olacaktır. İzmir, Irak işgali dönemimde de savaş karşıtlığı üzerinde diri duran kentlerden bir tanesiydi. Dizayn ve organize edenlerden bağımsız olarak, Cumhuriyet mitinglerine, Newroz’a, 1 Mayıs’a ve Gezi’ye katılanlar barış cümlesinde buluşabileceklerdir İzmir’de.”

‘BARIŞI İSTEYENLER DAHA ÇOK’

Narlıdere Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Aslan da, savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı barışı savunduklarını söyledi.

Türkiye’de ve Ortadoğu’da savaş istemediklerini vurgulayan Aslan, “Bu tür duyarlılıklar eylemliliklerle desteklenmeli, TBMM’de bulunan partiler ve yetkilileriyle bir girişimde bulunup toplumsal bir hareket haline gelmesi gerekmektedir. Bunun biraz daha toplumsallaşması için atılması gereken adımlar var” dedi. İzmir’de hatta Türkiye’nin her yerinde buna benzer girişimlerin yerel anlamda bir inisiyatif oluşturulmasının anlamlı olduğunu söyleyen Aslan, “İzmir’de böyle bir çağrı olduğunda elbette ki dernek olarak içinde yer alırız. Savaş çığırtkanlığı yapanların karşısında barış isteyenlerin daha çok olduğuna inanıyoruz” dedi.

EMEP: BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDELİM

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Hükümetinin, Türkiye’yi yeniden bir savaş hali ortamının içine ittiğini söyleyen Emek Partisi İzmir İl Başkanı Cabbar Demirci, Ortadoğu’da yaşanan savaşın en çok işçileri, emekçileri ve yoksul halkı etkilediğini söyledi. İçeride ve dışarıda savaş politikalarının iktidarın elini güçlendirdiğini ve halkları hedef aldığını vurgulayan Demirci, “Emek ve demokrasiden yana güçler, Türkiye’nin Suriye’deki Rojava bölgesine yönelik bir müdahaleye ve Kürt sorununda yeniden savaş politikalarına dönülmesine izin vermemeli, buna karşı sonuna kadar mücadele etmelidir. O nedenle, yapılması gereken içeride ve dışarıda barışın güç kazanması için mücadele etmek, IŞİD’e karşı sürdürülen mücadeleye de destek vermektir” şeklinde konuştu. Demirci, oluşturulan Barış Blokuna İzmir’de de daha geniş haliyle can bulması gerektiğini ve bunun için çalışmalar yapacaklarını ifade etti.

HDP: TOPLUM BARIŞ İSTİYOR

Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, AKP hükümetinin komşularla sıfır sorun diyerek hareket ettiğini hatırlatarak, bütün komşu ülkelerle sorunlu hale gelindiğini ve Ortadoğu’da, Suriye’de yaşanan sorunların en önemli faillerinden birinin AKP hükümetinin Suriye politikası olduğunu söyledi. Toplumun büyük bir kesiminin barıştan ve çözüm sürecinin devamından yanan olduğunu ifade eden Uğur, bu kararın seçim sonuçlarına da yansıdığına dikkat çekti. Barış Bloku ile, barış talebinin sadece Kürtler tarafından değil, tüm ezilenler tarafından dillendirmesinin önünün açılacağını belirten Uğur, “Bu açıdan merkezi girişim son derece önemli buluyoruz. Burada da hızla siyasi görüşleri ne olurla olsun, mesleki konumları, sosyal statüleri ne olursa olsun Türkiye’yi geçmişe sürüklemeyecek savaş karşısında, hem Suriye hem de iç savaş karşısında bir blokun oluşması son derece anlamlıdır. Bizde İzmir’de sendikalar, akademisyenler, farklı siyasi partiler herkesi davet edecek bir girişime en kısa sürede ön ayak olacağız. Ülkeyi bu kaotik ve çatışmalı zeminden uzak tutmak için gerekli sorumluluklarımızı yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.

ÖDP: SAVAŞ POLİTİKALARI İFLAS ETTİ

Özgürlük ve Dayanışma Partisi İzmir İl Başkanı İsmail Hakkı Ortaköy, AKP iktidarının, 7 Haziran seçimlerin yenilgiye uğradığını ve Ortadoğu’ya ilişkin politikalarının iflas etmesi sonucu Suriye’ye doğrudan müdahale etmek istediğini söyledi. Ortadoğu’da emperyalizmin oyununa alet olunarak Suriye’ye girilmesinin yanlış olduğuna vurgu yapan Ortaköy, “Buna her nokta da karşı çıkmak gerekir. Bu temelde de oluşturulan Barış Blok’u büyük boyutuyla Suriye’ye müdahaleye karşı gerekli girişimleri yapmalıdır diye düşünüyorum” dedi.

Çatışma haberlerinin gelmesinin olumsuz bir durum olduğunu belirten Ortaköy, “Yani gerek içerde, gerek dışarıda bizim savaşa karşı çıkmamız ve toplumların geleceğini o ülkelerin kendi haklarının vermesinin, demokratik bir şekilde bir arada yaşamanın gerektirdiği koşulları yaratmak ve bu doğrultuda mücadele etmek elbette hepimizin görevidir” dedi.

CHP: ‘SURİYE’YLE SAVAŞA KARŞIYIZ’

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Bahri Serter, AKP’nin Suriye’ye yönelik olan savaş politikalarını eleştirdiklerini dile getirdi. Ne Suriye’ye ne de başka bir ülkeyle savaşın doğru olmadığını ve şuan için bir savaş içerisine girilmemesi gerektiğini ifade eden Serter, “Yeter ki insanlar karşılıklı konuşarak anlaşabilsinler. Kimse ellerinde silahlarla ne halkına, askere silah tutsun, ne de asker halkına silah tutsun, bunların hepsine karşıyız. Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyoruz” dedi. Barış Blokunu da değerlendiren Serter, “Tabi ki derneklerin, blokların kurulması güzeldir. Bunlar gerektiğinde fikirleri ve bilgileriyle veya beyanatlarıyla icracı makam haline gelmesi lazım. Eğer aklıselim, bilgili formlar düzenlenirse mutlaka hükümetlerin, bakanlıkların bunu algılayacağına inanıyorum. Tarafsız olarak hareket etmelerini yeğlerim. Biz iktidara yürüyen, hükümeti kuracak bir partiyiz. Bu yüzden böyle gruplar içerisinde yer alamayız ama barıştan yana olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İkitelli halkı savaş istemiyor: Mahallemiz için yaptık, ülkemiz için de yaparız

SONRAKİ HABER

Tarihe direnen kadınların hikayesi: Kürt kadınları-Amazonlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...