17 Temmuz 2015 00:56

Union adası yeni bir Atlantis mi?

Paylaş

On beş yıl önce, St. Vincent ve Grenadinler Meclisi Eski Üyesi Stephanie Browne’un, Union Adası sakinlerinin neden “Büyük Kum” diye adlandırıldıklarını anlaması için yalnızca evinin dışındaki sahile bakması yeterliydi. 

Sahil ve kumsal o kadar genişti ki, insanlar burada hiç ıslanmadan kriket oyunu oynuyorlardı. Bugün, yalnızca bir zamanlar Browne’un arazisini çevreleyen çitlerin olduğu yere kurulan, denizin 20 fitten daha da içlerine kurulmuş büyük kayalar sayesinde kurtarılmış yalnızca birkaç fitlik bir kumsal kaldı. 
15 sene önce politikadan emekli olan Browne, “Başka sebepler de olabilir ama bence iklim değişikliği sahilin yitip gitmesinin ana sebebi” diyor IPS’e. 

“Su, bir zamanlar çitlerin nerede olduğunu göstermek için çok derin, çünkü çitimizin bir bölümü denizin epey içlerinde ve yıllardır toprak kaybediyoruz. Yapmamız gereken, topraklarımızı korumak için kayaları kullanmaktı, hâlâ küçük bir sahilimizin olmasını buna borçluyuz. Eğer bunu yapmasaydık, kesinlikle hiç sahil kalmazdı” diye açıklıyor.

Browne, IPS’e, kaybedilen toprağın miktarının St. Vincent ve Grenadinlerde yaygın olan türden iki yatak odalı, bir evi bahçesi ve çitleriyle beraber yapmaya yetecek kadar olduğunu söylüyor.
“Bir sürü kum, bir sürü sahil vardı. Şimdi bir sürü kayamız var, kurtarabileceğimizi kurtarmaya çalışıyoruz” diyor.

Union adası, 32 ada, adacık ve kaydan oluşan bir takımada ülkesi olan St. Vincent ve Grenadinlerin güneyindeki adalardan birisi. “Ana ada” St. Vincent’ın aksine, Grenadinlerin beyaz kumsalları vardır, genellikle adanın ve ülkenin ana gelir kaynağı olan turizmle bağdaştırılır. Ancak iklim değişikliğinin sebep olduğu düşünülen deniz seviyesi yükselişi, 3 bin kişilik, beş kilometreye üç kilometre büyüklüğündeki adanın sahillerini tehlikeye sokuyor.

Union Adası Havalimanında kıdemli bir memur olan Allan Providence, St. Vincent’ta doğdu, ancak 22 yıldır Union Adası’nda yaşıyor.”

IPS’e, “Bu noktaya gelmeden önce adanın nasıl olduğunu çok iyi biliyorum” diyor Büyük Kum’un sahil şeridinin kalıntılarında dururken.  30-40 fit uzaklıktaki bir yeri göstererek “Burada gördüğünüz şey, bu yer, çokça kumsalın olduğu, insanların piknik yaptığı bir yerdi, hatta şu an suyun kırıldığını gördüğünüz yerde bile insanlar bir araya gelir, partiler yapardı” diyor Providence.

Bahsettiği yer, yükselen suyun temelini çökertmesiyle yıkılmaya başlayan çinko çatılı beton bina.
“Ancak, şimdi deniz burada. Yani, yıllarca aşındırarak bu noktaya geldi” diyor Providence: “Su yükseliyor, deniz yaklaşıyor, bu kesinlikle iklim değişikliğinin bir sonucu. Kesinlikle. Hiç böyle değildi” 

Union Adası sakinleri, iklim değişikliğine dikkat çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
İki kişilik bir yatak odasında kurulduktan iki yıl sonra resmi olarak 12 Haziran’da açılan internet radyosu, Grenadinler Radyosu, bu işi yapmanın bir aracı. Kâr amacı gütmeyen radyo istasyonunun açılışı, 21 destekçisinin Karayip Basın İşçileri Birliğinin açtığı basın eğitim kursundan mezun oluşuyla aynı zamana denk geldi. Eğitim programı, basının iklim değişikliğiyle ilgili farkındalık yaymak için kullanılması ve yurttaş düzeyinde nasıl katkı yapılacağı üzerinde yoğunlaştı. Küresel Çevre Fonu-Küçük Hibeler Programı (GEF SGP) tarafından finanse edildi.  

GEF ulusal koordinatörü Haydn Billingy, mezuniyet töreninde konuşurken, St. Vincent ve Grenadinler’in ulusal marşında, Grenadinler’in denizinin, “altın kumsalları”nın övüldüğünün altını çizdi. “Bunlar tam da, doğal kaynaklarımız dediğimiz, turistlerin dikkatini çekmek için kullandığımız şeyler, bu kadar bağımlı olduğumuz bu doğal kaynaklara saygı göstermeliyiz” dedi.

Grenadinler Radyosu projesinin elektronik medyayı, “İklim değişikliği gibi önemli bir meselenin bizi yalnızca yerel olarak değil, küresel olarak etkilediği” farkındalığını yaymak için kullanmayı hedeflediğinin altını çizdi.

Billingy, Grenadinler Radyosu ile iklim değişikliğine odaklanan diğer STK’lerle ilgili “Bu ağır ekonomik iklimde, hâlâ çevreyi yeterince önemseyen, gelecek kuşaklar için korunması yolunda muazzam derecede gönüllü işler yapan, yerellerde kurulmuş STK’ler var” diyor: “Bu bize, bazı insanların hâlâ çevre ile insan sağlığı arasındaki hassas ilişkinin farkında olan, buna minnettar olduğunu gösteriyor”

Radyo yayını için eğitilmiş 21 kişinin yanında, çevre ile iklim değişiklikleriyle ilgili STK’lerin 62 üyesi de halkla ilişkiler ve medya kullanımı üzerine eğitildi. Billingy, bunun “personel güçlendirme” ile kastedilen şey olduğunu söylüyor: “Bu insanlar şimdi St. Vincent ve Grenadinler’i etkileyen çevre sorunlarını anlayacak düzeydeler, muhtemelen basın, hatta çevre alanlarında görevlendirilecek durumdalar. Sürdürülebilir geçim kaynaklarından bahsederken anlatmak istediğimiz şey bu”
“Elbette, Grenadinler’i St. Vincent ve Grenadinler’deki çevre korumasının öncüsü olarak görüyorum” diyor Billingy... 

*Ipsnews’ten çeviren Olgun Dursun

ÖNCEKİ HABER

Göleliler: Biz bu devleti Roboskî’den tanıyoruz

SONRAKİ HABER

Sıka sıka ya kemerin tokası koparsa

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...