09 Temmuz 2015 00:56

Beklemek patrona ve Türk Metal’e yarıyor

Paylaş

Hakkı TALİ
Bursa

İşten atmaları engelleyen ve MESS’in verdiği zammın iki katını almayı başaran, örgütllülükleri ve sağladıkları birlikle tüm metal işçilerine örnek olan Renault’da bu sıralar, tedirginlik ve huzursuzluk hakim. Sözcülerin işçilere sormadan Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’la görüşmesi, ciddi soru işaretlerinin ve güvensizliğin oluşmasına neden oldu. İşçilerin birliğinin bir sendikal örgütlenmeye dönüştürülmesi konusunda adım atılmaması, bu konuda sorulan soruların geçiştirilmesi, karar alındığı halde sözcü seçimlerinin yapılmaması tepkileri büyütüyor. 

Görüştüğümüz işçiler, Kavlak’la görüşmeden sonra sözcülerin işi ağırdan aldığına dikkat çekerek, gelişmeleri Türk Metal’in yeniden örgütlenmesine yönelik bir manevra olarak değerlendirdi. Diğer fabrikalardaki işçilerin de harekete geçmek için Renault’dan çıkacak kararı beklediğini hatırlatan işçiler, beklemenin patronlara ve patronların yeniden örgütlemeye çalıştığı Türk Metal’e yarayacağına dikkat çekti. 

‘BİR AN ÖNCE KARAR VERMELİYİZ’

Kaporta bölümünde çalışan bir işçi, Renault’yu diğer fabrikalardan ayıran en önemli yanın işten atmalar konusundaki duruşu olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Eğer birlikte hareket etmeseydik şimdi Renault’nun durumu diğer fabrikalardan farklı olmazdı. MESS teklifinin ardından aldığımız iyileştirmeler bazılarını memnun etti, bazılarını etmedi. Ben eski işçi olduğum için bana da az zam geldi, ancak bu tartışmayı bitirip sendika konusunda bir an evvel ne yapacağımıza karar vermemiz gerekir.”

İŞÇİ KANI DÖKENLERLE YAN YANA GELİNEMEZ 

Sendikal örgütlenme konusunda mevcut sözcülerden tatmin edici yanıt alamadıklarını ifade eden işçi, şöyle devam etti: “Özellikle sözcülerin Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’la görüşmesine herkes çok kızdı. Görüşme Ankara’da olmuş. Dediklerine göre Pevrul Kavlak ısrarcı olmuş, onlar da bütün sendikalarla görüştüğümüz gibi onlarla da görüştük, diyorlar. Yapılan görüşmeyi kendileri söylemelerine rağmen hiçbirimiz bunu onaylamadık. Biz bu kadar eziyeti neden yaşadık? Bizim ödediğimiz aidatlarla adam tutup işçi kanı dökenlerle yan yana geldiği için ister istemez sözcülere karşı bir güvensizlik oluştu.”

‘TEMSİLCİ SEÇİMİ İÇİN SANDIK KURULMALIDIR’

Direnişin bitmesinden bu yana sandık kurulmasını ve mevcut sözcülerin seçimle güven tazelemesi gerektiğini söylediklerini aktaran işçi, seçimin işçilerin birliğini daha da güçlendireceğini anlattı. 
Türk Metal’le yapılan bu görüşmeden sonra seçim yapılmasının kaçınılmaz hale geldiğini ifade eden işçi, “İşçiler bölünmeden bunu yapmalıyız. Kim ki bunun karşısına geçer, hayır ben bunu yaptırmam derse bu patrona ve Türk Metal’e hizmet etmek anlamına gelecektir” dedi.

BÖYLE GİDERSE İŞÇİ KIYIMI GELİR

Renault’da 8 yıldır çalışan bir işçi, uzun zamandır sözcülerle bölümlerde toplantı yapmadıklarını aktardı. Sendika konusundaki sorularının ise “işler yoğun” gibi gerekçelerle geçiştirildiğini dile getirdi. “Biz de onlara bırakın bu gereksiz işlerle uğraşmayı, işçi bölünmeden hangi sendikaya üye olacağımıza hep birlikte karar verelim diyoruz. Eğer şimdi bunu yapmazsak yarın çok geç olacak. Eğer sözcü arkadaşlarımızın çekindiği bir konu varsa kenara çekilsinler, yapacak işçi bu fabrikada çok” diyen işçi, MESS ve Türk Metal’in işçiler birbirine düşsün diye pusuda beklediğini, böyle olursa çok işçinin işten atılacağını ifade etti.  

Pevrul Kavlak’la yapılan görüşmeyi sert bir şekilde eleştiren işçi, şunları söyledi: “Şimdi sözcülerimiz Pevrul Kavlak’la görüştü ve belli ki bir takım vaatlerde bulunmuş. İşte size şube verelim temsilci sizden olsun diye buna sözcülerin tam ne dediğini Allah bilir ama eğer bunu kabul etme niyetindelerse bu işçi sözcüleri de takmaz. O nedenle de işi ağırdan alıyor alabilirler. Madem işçi Türk Metal’e geri dönmüyor, o zaman başka sendikaya da geçmesin, dursunlar diye. Çünkü aynı aidatı veriyoruz. 2017 yılına kadar Türk Metal’in yetkisi devam ediyor. Bu tam da Türk Metal’in işine gelen bir durum. O yüzden sözcülerin işi ağırdan alması özellikle bu görüşmeden sonra herkesin dikkatini çekti. Vakit çok geçmeden UET’lerdeki temsilciler duruma el koymalı.” 

‘BİZ SİZİ SIRTIMIZA YENİ SENDİKA AĞALARI OLUN DİYE ALMADIK’

Montaj atölyesinde 15 yıldır çalışan işçiyle görüşüyoruz. O da tepkili: “Bu yola başladığımız zaman bizde UET’lerde (en küçük üretim birimi), departmanlardan ve vardiyalardan toplamda 150 kişiye varan sözcü ve komite üyeleri olacaktı. Bunların bazılarını direniş öncesi bazılarını da direniş sırasında tamamladık. Ancak her şey yukarıda 8 sözcüde toplandı, zamanla 5 bin işçi adına onlar karar verir duruma geldi. Bu da bir takım sorunlara neden oldu. Aşağıdaki temsilciler işin içerisine sokulmayınca bilgilendirme de sağlıklı olmuyor ve her kafadan bir ses gelmeye başladı. Öyle olunca sendika konusunda farklı düşünceler artmaya başladı. Sözcüler de bu süreci doğru yönetemeyince sendika konusunda kimi Birleşik Metal-İş, kimi bağımsız sendika, kimisi dayanışmada kalalım demeye başladı. Sözcüler de bir şey söylemeyince herkes doğru bildiği doğrultuda yol yürümeye başladı, gruplaşmalar arttı. Bu durum Türk Metal’in işine yarıyor. İşçinin güçlü olduğu bir anda istediğimiz sendikaya üye olmak varken, ısrarla bundan kaçılıyor. Bu yetmezmiş gibi işçinin nefret ettiği bir sendikacıyla görüşüyorsanız, kusura bakmayın biz sizleri sırtımıza yeni sendika ağaları olun diye almadık. Mevcut sözcülere bir çift sözüm var. Bu işçi doğru yaptığınız her işte sizi takdir etti, yanlış yaptığınızda da hesabını sormasını bilir. Koca Türk Metal’e baş kaldırdık, işçiye yanlış yapacak sözcüden de hesap sormasını biliriz.” 

BÖLÜNME KALEYİ YIKAR

Yapılacak en doğru şeyin sözcülerin seçimle belirlenmesi ve gruplaşmaları bir kenara bırakıp bir araya gelerek sendika tercihinin bir an önce yapılması olduğunu söyleyen işçi, “Bu olmazsa işçiler arasındaki bölünme daha da artacak herkes kendi kafasına göre bir sendikaya gidip üye olacak. Bu durumda patron ve Türk Metal devreye girecek. İşçi çıkarıldığında ise sendikal rekabetten dolayı işçiler birbirini savunamayacak, böylelikle kalan son kaleyi de yıkmış olacaklar” uyarısında bulundu. Renault işçisi sözcülere şu çağrıda bulundu: “İşçilerin birliği ne zaman bölündü işçi çıkışları başladı. TOFAŞ, Mako, Ototrim’de başta fabrika sözcüleri işten atıldığında işçiler sahip çıkamadı. Renault fabrikasında bu örgütlenmeyi yapmayan sözcü arkadaşlar bilsinler ki vakit kalmadı. Yarın kendileri işten atıldığında ya da bizden birisi işten atıldığında aynı tepkiyi gösterebilecek miyiz? O nedenle herkesin aklını başına alması gerekir. Bu noktaya kolay gelmedik. Yeniden Türk Metal’in bu fabrikaya girmesine kimse hizmet etmemelidir.”

ÖNCEKİ HABER

Çimsataş işçilerinden gazetemize destek: Tavırları korkularından

SONRAKİ HABER

Rüşvetle bir senatörü satın alan Berlusconi’ye 3 yıl hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...