04 Temmuz 2015 01:31

Taşeronlar örgütleniyor (mu)?

Paylaş

Yunus Emre Devlet Hastanesinde
bir taşeron işçi
Eskişehir


Ellerinde bond çantalı laci takımlı adamların müdürlerle beraber toplantı yapması bile heyecanlandırmıştı. Şaşırtmıştı.

Tüm sekreterleri çağırmışlardı. Herkes birbirine soruyordu hayırdır neymiş ne olmuş falan diye. Sonradan anlaşılmıştı. Hastaneye sendika gelmişti. Hem de müdürlerin eliyle. Hem de böyle alenen. Güpegündüz. Çoğumuz bilmiyorduk tabii. Sendika güzel olmasına güzeldi. Hak almak için. Ama bu iş böyle mi olurdu? Nasıl olurdu? Sendika deyince aklımıza en çok işten atılmak gelirdi. Cesaret işi derdik. Çekinirdik korkardık. Aldığımız üç beş kuruşu kaybetmekten, iyi kötü bir işimiz varken kaybetmekten korkardık ama. Yıllardır yerimizde sayar hep borç batak içinde debelenir dururduk. Bazı arkadaşlar ara sıra anlatırdı. Sendikalı olursak örgütlenirsek ancak bir şeye benzeriz. Bir iken iki, ikiyken üç oluruz diye. Ama korku var ya korku. Hep kuytularda sıkı dostlarla konuşmaktan öteye gitmedi bu konuşmalar.

Müdürler toplantıyı açarak “Bu arkadaşlar genel sekreterlikle görüştüler”, “Biliyorsunuz yeni yasa çıktı siz sendikalara kayıt yaptırabilirsiniz” diyerek sözü onlara verdiklerinde şaşırma heyecanlanma korku hepsi dolaştı tüm arkadaşların arasında. Salon bir anda sustu. Laci takımlı adam “Dört ikramiye alacaksınız, kadro gelecek, 1800’lara kadar maaş vb.” anlattıkça anlattı. Ben dahil kimse sormadı ki nedir bu. Şimdiye değin vermediğiniz şeyi nasıl bir anda alacağız, peki tüm bunları nasıl alacağız neyin karşılığı...
Haydi, tüm şirket elemanları sendikaya geçsin herkes üye olsun sayılar artsın ki yetki alınsın gelsin paralar haklar falan. Peki, bu işten atılanlar niye atılıyor da bu adamlar müdürlerle al takke ver külah böyle konuşup dolaşıyorlar. Bu kadar kolaydıysa onca yılın ezilmişliği niye?

Bit yeniği tamda böyle olmalıydı işte. “Sendika” müdürlerle kol kola üye kaydettikçe bize de sendika nedir? Kimdir? Yasalar nedir? Mücadele nedir? Araştırmak öğrenmek düştü. Araştırırken başka araştıranlar olduğu, soru soranlar olduğu ortaya çıktı.

Araştırdıkça anladık. Anladıkça okuduk ki; taşeron çalışma güvenceli çalışmayı yok etmek için kurgulanmış birkaç on yıl içinde yüz binleri geçmişti sayılar. Özellikle devlet çalıştırıyordu. Dilsiz itirazsız köleler gibi yüz binlerce kişi. Aralarında itiraz eden mücadele edenler dava açanlar falan çıkıyordu ama çoğu dilsiz sessiz çalıştıkça çalışmaya devam ediyordu. Ama huzursuzluk itirazlar davalar birikiyor hükümet bu alanı ha bire sömürmek için sürekli kadro beklentilerini kullanıyor her gün onlarca boş müjde gönderiyordu. Ama huzursuzluklar dinmediği gibi mücadelenin kitleselleşmesi riski de sürüyordu. Böylesi bir ortamda hükümet yeni yasalar ve yönetmeliklerle taşeron örgütlenmenin önünü açıyor. Amaç gene belliydi. Bir taşla olabildiğince kuş vurmak. Kadro taleplerini ötelemek, mücadelelerin kitleselleşmesini engellemek, kendi sendikalarını hızla örgütleyerek hem onları büyütmek hem de işçileri kontrol altında tutmak. Sömürüyü daim kılmak.

Zaman geçtikçe anladık ki bu iş bumerang gibi oluyor. İşçilerin kadro, insanca yaşamak, çalışmak gibi taleplerini ötelemek gizlemek yok etmek için, yandaş sendikaları ihya etmek için çıkarılan yasalar dönüp dolaşıp kendilerini vuruyor vuracak.

İşçiler bugün sendikalaşmayı örgütlenmeyi mücadele etmeyi daha çok öğrenmeye başladılar. İlk günlerdeki sersemliği üzerlerinden atmaya mücadele etmeye gerçek sendikalara yönelmeye daha çok başladılar. Biliyorlar ki sadece işçiler her yenilgiden ders çıkararak daha ileri adamlar atarlar. Yenilgilerinden öğrenirler.

Taşeron işçiler kadrolu, güvenceli, insan gibi çalışma, yaşanacak ücret taleplerine daha sıkı sarılarak mücadeleci sendikalarda örgütlenmeye daha çok hazırlar.

Soruya şöyle yanıt vermek gerekiyor.

Evet, taşeronlar örgütleniyor. Sadece hastanemizde değil her yerde tüm kamu kuruluşlarında. Hem de kendi kendilerini örgütleyerek. Kendilerine sunulan fason sendikaları ellerinin tersiyle itecekler. İşçi sınıfının örgütlülüğü güçlenecek. Önümüzdeki günler mücadelemiz çok konuşulacak.

ÖNCEKİ HABER

Ekonomik olarak geriye doğru gidiyoruz!

SONRAKİ HABER

Direnişteki LG işçilerinden dayanışma çağrısı: Birliğin olduğu yerde zalim hiçbir şey yapamaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...