02 Temmuz 2015 00:57

Edebiyatın kırk ayaklı karıncası: Asım Bezirci

Paylaş

Tahir ŞİLKAN

“Gülmek bir erdemse, Asım gülerdi
gülmek için değil papatyalar açarcasına
o Erzincanlı yüzünde
çalışmanın şavkıyla ışırdı gözler.
bugün tek başına da olsa
yarın el ele
garip bir kuştu Asım
zümrüd-ü anka,
küllerini seveyim
öpe savura.” Can YÜCEL

Asım Bezirci 1927 Erzincan doğumludur. Babası Hamdi Bezirci, okumayı halk dershanesinde öğrenmiş, Kurtuluş savaşında savaşmış, yaralanmış, esir düşmüş , istiklal madalyası sahibi bir demir yolu işçisidir. Asım Bezirci, annem okuma -yazma bilmezdi ama nedendir bilinmez, kitapları eline alır, okşardı diyor.
Asım Bezirci, ortaokul ve liseyi parasız yatılı olarak Erzurum Lisesinde okur, lise son sınıftaki sınıf arkadaşı Ünlü Eleştirmen-Yazar Fethi Naci’dir. Üniversite okumak için İstanbul’a birlikte geldiklerinde ikisi de edebiyat tutkunudur, çok parlak öğrencilerdir, istedikleri fakülteyi seçebilecekken Asım Bezirci, Edebiyat Fakültesini, Fethi Naci ise İktisat Fakültesini seçer. Asım Bezirci arkadaşına kızgınlıkla, “ Edebiyata sırt çevirdin, sen bir hainsin” derken, Fethi Naci ona gülerek “Edebiyatı seçtin, sen de aç kalacaksın” der. 

(A.Bezirci, “Zaman onu haklı çıkardı” değerlendirmesini yapar).

‘NESNEL-GERÇEKÇİ ELEŞTİRİNİN ÖNCÜ YAZARI’

Üniversite yılları zordur; parasızlık, sınıfsal bilinç ve toplumsal konumunun farkına varılınca yöneldiği çevre, başarılı ve yoksul öğrencilere verilen bursunun edebiyat fakültesi prof.unun ihbarıyla kesilmesine neden olacaktır. Öğretmen veya öğretim üyesi olma hayali gerçekleşmeyecektir ama Asım Bezirci, 1950’lerden Sivas’ta yakılarak katledildiği güne kadar yaptığı çalışmalarla; birkaç doktora tezi, çok sayıda doçentlik ve profesör takdim tezi yazarak! gerçek bir bilim insanı olmuştur.

Asım Bezirci, edebiyat tarihçisidir, eleştirmendir, araştırma-inceleme- derleme yazarıdır. Okurunu yetiştiren bir öğretmendir. Dilimize çok önemli katkılarda bulunmuş bir dilcidir. Aralarında; Varoluşçuluk, Felsefe Bilim ve Din, Sosyalizm ve Edebiyat, Halkın Ekmeği, Asıl Adalet gibi çok önemli kitapları Türkçeye kazandırmış bir çevirmendir, edebiyatımızın ağır işçilerinden biridir, ve yazımıza başlık olduğu biçimde “Edebiyatımızın kırk ayaklı karıncasıdır.” Bugün eğer Nâzım Hikmet, Tevfik Fikret, Orhan Veli’nin eserlerini eksiksiz okuyabiliyorsak bunu Asım Bezirci’nin maddi bir karşılık beklemeden yaptığı olağanüstü çabaya borçluyuz.

Asım Bezirci; Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Edip Cansever, Ahmet Haşim, Nezihe Meriç, Oktay Akbal, Nurullah Ataç gibi edebiyatımızın önde gelen yazarlarının eksiksiz biyografilerini yazmış, İkinci Yeni Olayı, Seçme Romanlar, Seçme Hikayeler, On Şair On Şiir, gibi çalışmalarıyla da edebiyatımıza çok önemli katkıda bulunmuş bir araştırmacıdır.

Asım Bezirci, nesnel-gerçekçi eleştirinin öncü yazarıdır. Tartışmasız kabul edilmiştir ki; Asım Bezirci yazmışsa doğrudur, güvenilirdir, eksiksizdir. Asım Bezirci, edebiyat çalışmalarında kılı kırk yaran bir titizliğin ve dürüstlüğün simgesidir ve Asım Bezirci bütün bu çalışmalarında yapıcı bir anlayışla çalışmıştır. Asım Bezirci bir sanat yapıtının sosyal politik ve psikolojik açılarından da değerlendirilmesi gereğini ortaya koyan edebiyatçıların başında gelmektedir.

Asım Bezirci, yaşamını özel bir şirkette muhasebecilik-denetçilik yaparak kazanmış, düşüncesini çok açık ortaya koymuş yazarlardandır. Eserlerinden birinin adı, Bilimden Yana -Sosyalizme Doğru’dur. 1950 yılından itibaren, yazdıklarından, çalışmalarından dolayı kaç kez yargılanmış, iki yılını cezaevinde geçirmiş ancak tüm yargılamalarından suçsuz bulunmuştur. 6-7 Eylül olayları, Barış Derneği davası, Türkiye Yazarlar Sendikası davaları bu yargılamalarından bazılarıdır.

Asım Bezirci, Sivas’ta arkadaşlarıyla yakılarak katledildiği son güne kadar, eşitlik, özgürlük, demokrasi mücadelesinin sarsılmaz bir mücadelecisi ve örgütçüsü olmuştur. İnsanların barış içinde tam bir hak eşitliği içinde yaşadığı bir dünya özlemini hem yaşamında hem de eserlerinde ortaya koydu. Edebiyatımıza kazandırdığı eserleri ve mücadeleci yılmaz kişiliğiyle hep yaşayacaktır.

Sivas Katliamının üstünden 22 yıl geçti: 93’ten 2015’e yüzleşme yok, katliam çok

Sivas Katliamı, Madımak'ta bir kez daha lanetleniyor

ÖNCEKİ HABER

Nihat Kazanhan davasında polisler hiçbir şey hatırlamadı!

SONRAKİ HABER

Sivas Katliamının üstünden 22 yıl geçti: 93’ten 2015’e yüzleşme yok, katliam çok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...