02 Temmuz 2015 00:50

Şampiyon İsveç

Paylaş

Emre ÖZCAN

Yarı finalde turnuvanın en iyi kadrosu olarak değerlendirilen Almanya’yı 5-0’la bozguna uğratan Portekiz, 2015 U-21 Avrupa Şampiyonası’nda finalin favorisi olarak görünüyordu. Buraya kadar gelmesi beklenmeyen İsveç’in rakip olarak karşılarına çıkması da onların kupayı alacağına dair inancı maksimize eden faktörlerden biriydi. Portekiz daha kaliteli bir takımdı ve sahada da daha iyi futbol oynuyordu. Ama bir turnuvada bu durumun genel geçer bir özellik olarak değerlendirilmesi bir kez daha boşa çıktı ve İsveç zorlu bir 120 dakika ve penaltılar sonrasında şampiyonluğun sahibi oldu. 

HIZLI GİRDİLER AMA

Portekiz maça beklendiği gibi hızlı girdi. William Carvalho, Joao Mario ve Bernardo Silva’lı merkez orta saha hattıyla herhangi bir maçta rakiplerine üstünlük kurmada zorlanmayan yeşil-kırmızılılar topu çok erken aldı. Fakat turnuvanın başından beri en iyi savunma hatlarından birini ortaya çıkaran İsveç’in fizikli takım yapısına karşı beklenen pozisyonları üretemediler. Yaklaşık 15 dakika süren ilk baskıdan sonuç çıkmadı ve klasik 4-4-2’sinin özellikle 4-4 bölümüyle dikdörtgen yapısıyla müthiş bir savunma oyunu oynayan İsveç rakibine boşluk vermemeye başladı. Önde Guidetti ve Kiese Thelin’in yaptığı presi arkadaki dikdörtgeniyle destekleyen ve tüm boş alanları kaplayan İsveç’te özellikle Isaac Kiese Thelin yine kritik bir rol oynadı. Hem savunmadan, hem de özellikle kaleci Carlgren’den tüm toplar Thelin’e şişirildi. İsveçli genç oyuncu bu yüksek toplarda yine çok başarılıydı. Çoğunu indirmeyi başardı, indiremediklerini de rakibin indirmesine izin vermedi ve takımına hem rakip yarı sahaya geçmede, hem de baskıyı kırmada turnuvanın genelinde olduğu gibi yardımcı oldu. 

QUAISON EKLEMESİ

İkinci yarıda da değişen fazla bir şey yoktu. Merkez orta sahada Lewicki ve Hiljemark’la çok iyi iş çıkaran İsveç’te Teknik Direktör Hakan Ericson son 25 dakikaya girerken turnuvanın genelinde neden yedek kaldığı pek anlaşılamayan Robin Quaison’u kenara aldı. Böylelikle onun merkeze yaptığı yardımla burada güçlenmeyi uman Ericson için Portekiz’in 4-3-3’e dönmesi de bu anlamda yardımcı oldu. 90 dakikayı 0-0’la tamamlayan İsveç, uzatmalarda da rakibine geçilmedi ve penaltı atışları sonrasında yüzde 50’ye çıkardığı şansıyla şampiyonluğa ulaşmayı başardı. 

BAŞARI HOCANIN

Bu başarı kuşkusuz Hakan Ericson’a yazılacak. Yetenek olarak birçok rakibine göre daha kısıtlı olan takımının oyuncularını iyi değerlendirerek oluşturduğu roller ve yapıyla ortaya hem sert, hem de çok sağlam bir savunma takımı çıkaran Ericson hem gruplarda, hem de sonrasında tüm rakiplerini ekarte etmeyi başardı. Ne kadar inatçı bir takım oldukları daha ilk yarıda 10 kişi kalıp 1-0 geriye düştükleri İtalya maçını ikinci yarıda kazanmalarıyla zaten belli olmuştu. O maçtaki geri dönüşün takımın genelinde bir güven pompalaması yaptığı da sonraki maçlarda ortaya çıktı. 

HILJEMARK TURNUVANIN EN İYİLERİNDEN

John Guidetti artık geri dönüşü yaptığını net bir şekilde göstermiş durumda. Isaac Kiese Thelin fizikli santrfor profilini özellikleriyle bir üst boyuta taşıyabilir. Hiljemark turnuvanın en iyilerinden biri. Savunmada Milosevic ve Hellander’in gösterdiği uyum da muazzam. Ama turnuvadan İsveç adına benim için geriye kalan şey hâlâ Robin Quaison’un bu takımda neden yedek kaldığı. Hakan Ericson da muhtemelen bu soruyu kupayı göstererek cevaplayacaktır. Tebrikler İsveç.

ÖNCEKİ HABER

Davutoğlu’ndan CHP’ye çağrı: Birlikte her türlü konuşmaya hazırız

SONRAKİ HABER

Taht Endüstrisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa