29 Haziran 2015 06:07

'Cerablus'a müdahaleyi içişlerimize tecavüz sayarız'

Rojava Demokratik Hareketi (TEV-DEM) Dış İlişkiler Genel Sorumlusu Ömer Elûş, Türkiye'nin Cerablus'a olası bir müdahalesini içişlerine tecavüz olarak değerlendireceklerini vurguladı.

Paylaş

Rojava Demokratik Hareketi (TEV-DEM) Dış İlişkiler Genel Sorumlusu Ömer Elûş, Türkiye'nin Cerablus'a olası bir müdahalesini içişlerine tecavüz olarak değerlendireceklerini vurguladı. Elûş, böylesi bir durumu ne kendilerinin ne de uluslararası kamuoyunun kabul etmeyeceğini, bunun Türkiye'nin çıkarlarına da hizmet etmeyeceğini söyledi. Kobanê Kantonu Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Îbrahim Kurdo ise Cerablus'a müdahalenin sorunları daha da derinleştireceği uyarısında bulundu.

YPG/YPJ savaşçıları ile Burkan El-Fırat Güçleri'nin, Til Ebyad'ı IŞİD'den kurtarması ve Cizîrê ile Kobanê kantonlarının birleşmesi sonrası, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile AKP Hükümeti'nin TSK'nin "tampon bölge" adı altında Cerablus'a girme planı, Rojavalı siyasilerden sert karşılık buldu.

Konu hakkında DİHA'ya değerlendirmelerde bulunan Rojava Demokratik Hareketi (TEV-DEM) Dış İlişkiler Genel Sorumlusu Ömer Elûş ile Kobanê Kantonu Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Îbrahim Kurdo, Türkiye'nin bu yöndeki niyetine uyarılarda bulunarak yanıt verdi.

Sözlerine IŞİD'in Kobanê'ye yönelik gerçekleştirdiği vahşi saldırıya dikkat çekerek başlayan TEV-DEM Dış İlişkiler Genel Sorumlusu Ömer Elûş, "Acımız büyük. Ama dünyanın buna ses çıkarmaması ve buna yol vermesi bizleri çok acıtıyor, üzüyor" diyerek IŞİD'e destek verenlere de bundan vazgeçmeleri çağrısında bulundu.

'TÜRKİYE, SUUDİLER VE KATAR ELİNİ SURİYE'DEN ÇEKSİN'

Türkiye'nin, Rojava'ya yönelik tavrının "kabul edilebilir" olmadığını ifade eden Elûş, 21 Mart 2014 tarihinde Ankara'da, 5 ülkenin konsoloslukları ile yaptıkları görüşmelerde Türkiye'ye karşı negatif hiçbir tutum içerisinde olmadıklarını net bir biçimde ilettiklerini söyledi. Devamında ise Türkiye'nin iç meselelerine saygı duyduklarını belirten Elûş, şunları kaydetti:
"Her zaman Türkiye'nin bir büyük bir devlet olduğunu, komşumuz olduğunu, kardeş olduğumuzu söyledik. Ama Türkiye, gün geçtikçe bize yönelik saldırılarını artırıyor. Bu eleştirilecek bir durumdu. Cumhurbaşkanı düzeyinde 'Suriye'de bir Kürt devleti kuruluyor. Bunu kabul etmeyiz' şeklinde söylemler de eleştirilecek şeylerdir. Büyük bir devletin Cumhurbaşkanı kendi iç işini bırakarak başka bir devletin iç işine karışıyor. Biz Suriyeliyiz. Sizin aracılığınızla da söylüyoruz: Suriye'de Kürt, Arap Ermeni, Çeçen, Dürzi ve diğer halklar bir arada yaşıyor. Eğer Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar elini bizlerden çekerse, bizler de sorunlarımızı kendimiz hallederiz."

Elûş, Cerablus'a dönük müdahalede AKP ile ordu arasında yaşanan gerilimi de değerlendirdi.

Türkiye'yi yöneten iradenin, Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ordusuna Cerablus'a girmesi talimatını vermesinin de dünyanın siyasi anlayışına aykırı olduğunu dile getiren Elûş, orduların siyasete müdahale ettiğinde genellikle hatalar yaptığını belirterek, "Ama Türkiye'ye bakın, ordu siyasi iradeden daha akılcı düşünüyor. Cumhurbaşkanı müdahale istiyor, ordu istemiyor. Dünyada böyle değil. Ordular askeri şeyleri sever, acele eder, savaşır ama siyasetçiler 'durun, rahat olun' der. Şu anki tabloda bir Türkiye'de dünyanın aksine işliyor" belirlemesinde bulundu.

'HALKIMIZIN FAYDASINA OLSAYDI DEVLET KURARDIK'

Elûş, Rojava'da bir devlet kurma gibi bir niyetlerinin olmadığı yönünde daha önce sıklıkla dile getirdikleri düşüncelerini de yineledi. "Çünkü halkımızın faydasını görmüyoruz bu işte. Eğer halkımızın faydası olsaydı, devlet kurmayı da isterdik" diyen Elûş, Türkiye'nin Cerablus'a dönük askeri müdahalenin gerekçesi olarak göstermeye çalıştığı bu propagandayı da yalanlayarak, "Demokratik Suriye-Özerk Yönetim" sisteminde ısrarlı olduklarının altını çizdi.

Türkiye'nin bugün Rojava'ya karşı yürüttüğü siyaseti, geçmişte Güney Kürdistan'a karşı yürüttüğünü hatırlatan Elûş, bu yaklaşımı "Güney Kürdistan için de 'Bunlar çetedir, aşiret reisidir' gibi şeyler söylediler. Ama şimdi ise iktisadi olarak her türlü ilişkiyi geliştiriyorlar. Güney'den çok da fayda görüyorlar" sözleriyle eleştirdi.

Elûş, Türkiye halklarının kendilerine karşı bir düşmanlığının olduğunu düşünmediklerini de kaydetti. Elûş, "Böyle bir şey yok. Sadece AKP bize düşmanlık yapıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı da böyle bir siyaset yürüyor. Türkiye'nin tüm siyasetçilerine bize düşman gözüyle bakmamalarını öneriyoruz" dedi.

'CERABLUS'A MÜDAHALE TECAVÜZ OLUR, ZORBALIK OLUR'

Bu sözlerinin ardından ise Türkiye'nin, Cerablus'a yönelik bir müdahalesini içişlerine "tecavüz" olarak değerlendireceklerini vurgulayan Elûş, Cerablus'ta Kürt, Türkmen ve Arap halklarının birlikte yaşadığını söyleyerek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Cerablus'a müdahalesini başka bir devlete, içişlerimize tecavüz olarak değerlendiririz. Neden Suriye'nin diğer bir komşusu böyle bir teşebbüste bulunmuyor? Ürdün var, Irak var, Lübnan var. Kimse böyle bir şeye girişmiyor. Bu tecavüz olur, zorbalık olur. Ne biz kabul ederiz nede uluslararası kamuoyu kabul eder. Dünyadaki Araplar da kabul etmez, Kürtler de kabul etmez. Doğru bir iş değil. Türkiye'nin çıkarlarına da hizmet etmez. Suriye muhalefetine de hizmet etmez. Bunun olumsuz sonuçları olur. Eğer olursa da bizler de imkanlarımız dahilindeki imkanlarımız da çoktur ve iyidir-buna karşı çıkarız. Bütün dünyaya da bunun doğru bir iş olmadığını söyleriz."

KURDO: MÜDAHALE SORUNLARI DERİNLEŞTİRİR

Til Ebyad zaferinden sonra Rojava üzerinde yaşayan halkların alanının genişlediğini ve IŞİD'in de lojistik destek aldığı hattın kesildiğini söyleyen Kobanê Kantonu Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Îbrahim Kurdo da çetelerin ve destekçilerinin bunun intikamını almak için Kobanê'de katliam gerçekleştirdiğini dile getirdi.

AKP ve Erdoğan'ın, Cerablus'a girmek istemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurdo, bu tür sorunların askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini ifade ederek, "Türkiye'de devlet ile Kürt kardeşlerimiz arasında yaratılan sorun yaklaşık 40 yıldır süren savaşta her iki taraftan binlerce insan ölmesine rağmen askeri yöntemlerle çözülemedi. Ancak siyaset ve diplomasi ile çözülür. Cerablus'a müdahale de hiçbir problemi çözmediği gibi, bilakis Kürt ve Türk halkları arasındaki sorunları derinleştirir. Buna karşı uyanık olmalıyız. Türkiye'deki siyasetçilere de çağrımız şudur ki; bizim kardeşçe birlikte yaşayabilmemiz için siyasi yöntem ve diplomasi yolunu öne çıkarmalıyız" önerisinde bulundu. (Kobanê/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

AKP'nin YPG'yi durdurma planı!

SONRAKİ HABER

TEOG sonuçları açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...