29 Haziran 2015 04:00

Zalim patronlara karşı birlik olalım

Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde Rimaks Tekstilde 5 yıl çalıştım. İşçiye psikolojik baskının her türlüsünü gördüm, yaşadım.

Paylaş

Mustafa ERDEM*

Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde Rimaks Tekstilde 5 yıl çalıştım. İşçiye psikolojik baskının her türlüsünü gördüm, yaşadım.
Fakat ne yazık ki ne işçilerin çoğu ne de sendika (TEKSİF) bu duruma ses çıkarmıyor. İş sağlığı hiçe sayılıyor. Sendika tamamen işveren temsilcisi olmuş durumda. Hiçbir zaman işçilerin yanında olmuyor. Patron istediği şekilde at koşturuyor. İşçiler her şeyi kabul ediyor. İş saatleri bile patronun istediği gibi değişiyor.
Bir kaç işçi bu duruma karşı çıkıyor, onları da baskılarla bölümleri değiştirilerek yıldırmaya çalışıyorlar. Patron iki tane yalancı şahit gösteriyor ve benim gibi hak arayan işçileri işten çıkarıyor.
Sadece Rimaks’ta değil çoğu işyeri böyle. Hep ezilen işçiler oluyor işçiler hakkını aramadıkça ne sendika ne patron ne de devlet işçiye hakkını vermez. İşçilerin cesaretli olması gerekir,  birlik olması gerekir. Birlik olmazsak, daima ezilen sömürülen biz oluruz. Ben bugün bu duruma düştüm. 350 kişilik fabrikada 6 tane şahit zor buldum. Beraber yiyip içtiğimiz insanlar bizi tanımaz, hal hatır sormaz oldu. İşçilik bu kadar kötü duruma gelmiş. Bugün bana yapılan, yarın başka bir işçi kardeşime yapılır. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyelim. Bu zalim düzene, bu zalim patronlara karşı birlik olalım.
İşçiler sendika tarafından tehdit ediliyor. Ne yazık ki Rimaks’tan en son beni işten atmak için eleman tuttular. Sendikaya bu durumu anlattım. Sendika temsilcisi potron temsilcisi olur mu! Benim şahidimi de işten atmakla tehdit etti. Ne yazık ki işçi arkadaşımız bana ondan sonra selam bile vermeye korkuyor. Ne yazık ki sendika işçileri satıyor. İşçiden her ay aidat kesiyor, aidatları yiyorlar. Bizleri 1 Mayıs’a bile götürmüyorlar. İşçilere karşı ilk önce sendika-patron birlik oluyor. İşçi içeride yaşanan haksızlıklara sesini çıkarınca işten attıran patrondan önce TEKSİF oluyor. Patron temsilcileriyle birlikte işçileri tazminatsız işten atıyorlar.
TEKSİF’i işçi düşmanı Rimaks’a sokmak için bedeller ödedik, sendikalaşmayı başardık. Ama içeri girdikten sonra TEKSİF, patron hangi işçiyi istemezse onun işten atılmasına yol verdi. ne yazık ki artık işçiler patrondan daha çok sendikadan korkuyor.
Geçen yıl bir arkadaşımız cenazeye katıldığı için işten atıldı. Tabii asıl sorun arkadaşımızın cenazeye katılması değildi... Fabrikada hem patronun hem sendikanın baskısına karşı ciddi direnişler örgütledik. TEKSİF Yedikule Şubesinin Rimaks işyeri temsilcileri bunu fırsat bilerek işçi arkadaşımızı cenaze bahanesiyle işten attırdılar. Ben de bu arkadaşımıza şahitlik yaptım. Arkadaşımız davayı kazanınca beni hiçbir gerekçe göstermeden tazminatsız işten atılar.
Ben biliyorum ki arkadaşıma yapılan haksızlığa karşı şahitlik yaptığım için sendikayla birlikte patron beni işten attı. Patron hiçbir gerekçe açıklamadı, sendikada bu durum karşısında gıkını bile çıkarmıyor.
İşten atılan işçi arkadaşlarımız sendikaya başvurduklarında sendika avukatı hemen “Yapacak bir şey yok siz haksızsınız bu davayı kazanamayız” gibi açıklamalar yapıyor.
TEKSİF’te örgütlü tüm işçi arkadaşlara sesleniyorum: Nasıl ki metal işçileri Türk Metal’i devirdi, sınıf sendikacılığı yolunda patron sendikalarını fabrikalardan kovdu; şimdi sıra bizlerde. TEKSİF işçilere aittir. Sınıf düşmanlığı yapan sendikacılar ancak mücadeleyle yok olacaklardır. Bu yüzden fabrikalarda birlik olmayı, dayanışmayı öğrenmeli ve bu sendikacılardan nasıl kurtulacağımızı düşünmeliyiz.

*Rimaks İşçisi/İstanbul

ÖNCEKİ HABER

Bizlerin seçimi ‘istikrarı’ ters yöne çevirdi!

SONRAKİ HABER

İsrail'den Gazze'ye giden '3. Özgürlük Filosu'na operasyon

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...