U-21'de son dört

Emre ÖZCAN 

17 Haziran'da başlayan ve 8 ülkenin katıldığı U-21 Avrupa Şampiyonası'nda Perşembe akşamı itibarıyla grup maçları sonuçlandı. Dört takımın son dörde kaldığı ve yarı final maçlarının bu akşam oynanacağı turnuvada özellikle grupların son akşamında uzun süre konuşulacak bir maç vardı. 

B Grubu'nun son maçlarına 1 puanla grup sonuncusu giren İtalya, 3 puanlı İngiltere'yle karşı karşıya gelecekti. Diğer maçtaysa 4 puanlı Portekiz'le 3 puanlı İsveç mücadele edecekti. İtalya için kazanmak yetmiyor, aynı zamanda Portekiz'in de galibiyeti gerekiyordu zira İsveç'in alacağı beraberlik İtalya'yla puanları eşitlemesini sağlayacak ve iki takım arasında oynanan maçı İsveç kazandığı için yarı finale kalacak olan takım onlar olacaktı. 

İtalya maça çok iyi başladı. İlk yarım saatte iki gol bulup İngiltere'ye kapıyı erken bir şekilde kapattı. İkinci yarıda fark üçe çıktı ve artık gözler tamamen Portekiz - İsveç maçına çevrilmişti. Portekiz'den beklenen gol 82'de geldi. Luigi Di Biagio başta olmak üzere İtalya'da herkes yarı finale çıktıklarını düşünmeye başlamıştı ama 89'da gelen beraberlik golü her şeyi değiştirdi ve maçtan sonra ortaya çıkan görüntüler İtalya basınını ve oyuncuları çıldırttı. 1-1 sonrasında uzatma dakikalarında Portekizli oyuncuların kendi yarı sahasında top çevirmesi ve İsveçlilerin hiçbir şey yapmadan kendi yarı sahasında beklemesi İtalyanlar için şike söylentilerini beraberinde getirdi. Zira Portekiz - İsveç maçının berabere bitmesi diğer maçtan bağımsız bir şekilde iki takımı da yarı finale götürüyordu. 

Ama İtalyanların bu hayal kırıklığını yaşarken biraz da kendilerine bakmaları gerekiyor olabilir. Zira belki de son dönemlerin en özel takımıyla turnuvaya gelip ilk maçta İsveç'e karşı rakibin 10 kişi kaldığı ve 1-0 öne geçilen maçı ikinci yarıda kaybetmek İtalya'yı turnuvanın dışında bırakan ana etken oldu. Savunma tandeminde Alessio Romagnoli ve Daniele Rugani gibi Nesta - Cannavaro tandemine eş değer olabilecek bir potansiyelle turnuvaya gelen (Ne var ki Di Biagio, Romagnoli'yi İsveç'e karşı oynatmadı) İtalya'nın özel forvet Domenico Berardi, Andrea Belotti, sağ bek Zappacosta, merkez orta sahada Danilo Cataldi, Daniele Baselli, Marco Benassi gibi çok yetenekli oyuncularla yaşadığı hayal kırıklığı büyük. İtalya'nın köklerinde olan 4-4-2 yerine takıma turnuva boyunca 4-3-3 oynatan Di Biagio de dört merkezli 4-4-2'ye çok daha uygun olan bu takımın potansiyelini epey kötü bir şekilde kullandı.

İsveç ön alandaki çift forvetiyle turnuvada etki yarattı. John Guidetti ve Isaac Kiese Thelin ikilisiyle rakip savunmaları yıpratıcı bir hücum hattına sahip olan İsveç'te takımın en büyük yıldızlarından Sam Larsson şu ana kadar çok etkili olamadı. Savunma tandeminde yer alan Helander ise muazzam fiziğiyle dikkat çekiyor. Teknik direktör Hakan Ericson'un bu sezon Palermo'da birçok maçta oynama şansı bulan büyük yetenek Robin Quaison'u oynatmamasıysa İsveç'le ilgili en büyük soru işaretlerinden biri olarak görünüyor. 

Portekiz grubun en iyi takımı görünümündeydi ve ellerinde bulunan yeteneklerle bunu doğrulamayı da başarıyorlar. Bu sezon Portekiz Premira Liga'nın en büyük genç yıldızı olarak gösterilen Joao Mario turnuvada da iyi bir performans gösteriyor. Merkez orta saha oyuncusu çok teknik, yaratıcı ve pasör bir oyuncu. Bunun yanında savunma aksiyonları da belirli bir standardın üzerinde. Takımın en büyük yıldızı görünümündeki Bernardo Silva da çok yetenekli bir orta saha oyuncusu ve İtalya tandemi onu oldukça zor durdurdu. William Carvalho, Raphael Guerreiro, Carlos Mane, Ricardo Horta ve Tiago Ilori gibi oyuncularla Portekiz şu anda şampiyonluğun en büyük adaylarından. 

İngiltere'ylse buraya getirdiği jenerasyonla en büyük hayal kırıklığını yaratan takımlardan biri olarak görünüyor. Harry Kane dışında iyi bir performansçı çıkaramayan takımın önümüzdeki sezonlarda da işi kolay görünmüyor. Ruben Loftus-Cheek özel bir oyuncu ama kendisini fazla gösteremedi. Gerçek şu ki İngiltere sıkıntılı bir jenerasyonla burada ve onların en çok güvendiği 96 jenerasyonu iş başına gelene kadar problem yaşamaya devam edecekler gibi görünüyor. 

A Grubu'ndaysa Almanya grubu ikinci sırada tamamladı. Beklentiler ilk sırayı çok rahat bir şekilde alacakları yönündeydi zira turnuvaya neredeyse A takım kalitesinde bir oyuncu grubuyla geldiler. Üç maçtan çıkardıkları bir galibiyet ve iki beraberlik gruptan çıkmalarına sağladı. Ama asıl büyük performans grupta Danimarka'dan geldi. Yussuf Poulsen, Pierre Hojbjerg, Viktor Fischer ve Pione Sisto'lu kadrolarıyla gerçekten öldürücü bir hücum hattına sahipler. Leipzig forması giyen Yussuf Poulsen özellikle ekstra performans gösterirken Pione Sisto'nun sürpriz çıkışıysa dikkat çekiyor. 

Sırbistan ve Çek Cumhuriyeti, A Grubu'nda zayıf kalan takımlar oldular ama özellikle Çek Cumhuriyeti'nde sağ bek Pavel Kaderabek, savunmada Chelsea oyuncusu Tomas Kalas ve orta saha oyuncusu Ladislav Krejci dikkat çekti. 

Bu akşam oynanacak yarı finallerde eşleşmeler Danimarka - İsveç ve Portekiz - Almanya şeklinde oluştu. İki maçın da çok çekişmeli geçeceğini tahmin etmek zor değil ama Portekiz - Almanya mücadelesi erken final olarak öne çıkıyor. Turnuvanın başından beri 8 takımın da şampiyonluk adayı olduğu ve farkların minimumda olmasıyla dikkat çeken U-21 Avrupa Şampiyonası belki de son yılların en verimli oyuncu grubunu gözler önüne getirmeye devam ediyor. Yarı final ve final maçları da FIFA'nın Youtube'daki resmi kanalında ücretsiz bir şekilde yayınlanmaya devam edecek.