26 Haziran 2015 00:55

Leningrad kuşatması tanığına madalya

İkinci Dünya Savaşı’nın ve 900 günlük tarihi Leningrad kuşatmasının tanığı, Sovyet işçisi, 101 yaşındaki Nadyejda Kiçko’ya madalya verildi

Paylaş

Okay DEPREM
Xartsızsk 

Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası karşısında kazandığı zaferin 70. yıl dönümünün kutlandığı 2015 yılında, giderek daha az savaş gazisi görüyoruz Rus coğrafyasının şehirlerinde. Sadece cephede savaşıp yaralanmış gaziler değil ancak aynı zamanda bilfiil harbi yaşamış, 1941 ile 1945 yılları arasında yetişkin yaşlara erişmiş ve bugün 90’larında olan tanıklar çok az. Donbass’ın en yaşlı savaş gazilerinden, Leningrad Kuşatması’nı yaşamış ve bugün 100 yaşını geride bırakmış Nadyejda Alekseyevna Kiçko onlardan biri. 

Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR) Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Halk Konseyi Milletvekilli Boris Alekseyeviç Litvinov’un inisiyatifiyle bir heyet özel bir ziyaret gerçekleştiriyor. Donetsk’e 35-40 kilometre uzaklıktaki endüstri şehri Xartsızsk’ta bulunan, 4 katlı küçük sosyal konutlardan birinde yaşıyor Nadyejda Alekseyevna Kiçko.

Büyük Anayurt Savaşı’nın 70. yıl dönümünde Rusya Federasyonu yönetimi, cephede doğrudan mücadele etmiş gaziler dışında, savaşı bir şekilde yaşamış ve cephe gerisindeki çalışmalara katılmasına karşın ödüllendirilmemiş olan tüm eski Sovyetler Birliği vatandaşlarına madalya verme kararı almış. 
DNR bölgesinde bu görevi Milletvekili Litvinov üstlenmiş durumda. Son derece sıcak bir havada karşılanıyoruz yaşlı kadın, kızı, torunları ve torunlarının çocukları tarafından. Litvinov, Kiçko ile koyu sohbetine başlıyor.

LENİNGRAD KUŞATMASI GÜNLERİ

Bugün Petersburg ismini taşıyan Leningrad kenti 1941 ile 1944 yılları arasında Naziler tarafından kuşatılarak abluka altına alınır ve şehir tam 900 gün boyunca bombardıman altında tutularak açlık ve hastalıklardan dolayı kitlesel ölümlere mahkum edilir. Resmi yaşının 101 olduğunu teyit ettikten sonra söze giren Nadyejda Alekseyevna, “100 sene yaşayacağım hiçbir zaman aklıma gelmezdi açıkçası. Öyle koşullarda yaşadık ki… Leningrad Kuşatmasını yaşadım, bir çocuğumu kaybettim, her şeyimi yitirdim. Adeta mucize eseri hayatta kaldım” diyor. 

Litvinov’un “Alman işgalinden önce ne iş yapıyordunuz ve kuşatma esnasında neyle meşguldünüz?” sorusunu ise, “Kirov İplik Fabrikasında çalışıyordum. Ne ekmeğin olduğu ve ne evlerin ısındığı günlerdi. Ekmek bir şekilde Leningrad dışından taşınıyordu. Çalışırken sık sık askerler gelip ‘Herkes dikkatli olsun, düşman saldırısı başlıyor’ diyorlardı. Örneğin işe gidiyorduk, hava saldırısı uyarısı yapılınca hepimiz makineleri bırakıyorduk. Ve bu şekilde ortalama olarak ancak yarım gün çalışabiliyorduk” diye yanıtlıyor. 
O günlerde nasıl hayat mücadelesi verdiklerine yönelik soruları da şöyle yanıtlıyor: “Ne zaman ki savaş başladı, arabaları durduruyorlar ve bizlere şöyle sesleniyorlardı: Dükkanlara gidin! Ancak dükkanların hali içler açısıydı, hiçbir şey yoktu. Tanrım, nasıl hayatta kalacağız diyorduk içimizden! Stoklarda hemen hemen hiçbir şey kalmamıştı, ne tahıl ürünü ne un; ve çocuklar için de hiçbir şey. Savaş başladığının ertesi günü tüm yetişkinler için günlük ekmek miktarının önce 300 ardından da 250 gram olarak belirlendiğini öğrendik. Çocuklara ise 150 gram. Yanında ise hiçbir şey…. Pişirip kendimize ve çocuklara bir biçimde bölüştürüyorduk. İnsanlara getirilen ekmek bir anda bitiyor ve ardından gene hiçbir şey kalmamış oluyordu. İşte tam 900 günü böyle yaşadık. Her şeyden mahrumduk. Bombalanan yerlere gidiyor, toprakta kalan kırıntıları topluyorduk. Su temin edebilmek için ise kışları, askerlerin bulundukları ve buz üstünde delik açtıkları yerlere kova ve tencerelerimizi alarak gitmek gerekiyordu” 

‘BUGÜN DE NEONAZİLER HER ŞEYİ MAHVETTİ’

1914 doğumlu Kiçko o dönemde anne ve babasının hayatta olmadığını belirterek devam ediyor: “Ebeveynim beni ben 3 yaşındayken Kronştad’dan Leningrad’a getirmiş. Hep erkek işlerinde çalışmak zorunda kaldım; atları, öküz ve inekleri güttüm. Etrafta yalnızca çocuklar vardı. Erkek hemen hemen hiç yoktu. Bir yandan açlık, bir yandan soğuk…”

17 Mayıs’ta 101’ini dolduran Nadyejda Kiçko bugünün Ukraynası için ise Banderciler (Neonaziler) her şeyi mahvettiler” mahvettiler diyerek ekliyor: “Yakında her şeyin sona ermesini, herkesin artık sakin, normal bir şekilde yaşamını sürdürmesini temenni ediyorum…” 

ÖNCEKİ HABER

‘Direniş, bize cahil kültürsüz diyenlere en güzel cevap’

SONRAKİ HABER

Arhavi’de HES’e karşı direnen köylüler: Dere kurudu mu biz de kuruduk demektir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...