23 Haziran 2015 14:30

Queer sanatın güncel örnekleri de ‘Nereden nereye’ sergisinde

Paylaş

Ezgi GÖRGÜ
İstanbul

LGBTİ Onur Haftası 23. defa İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Hafta kapsamında bir çok panel, söyleşi, film gösterimi ve atölye ve partiler düzenlenirken, queer sanatın güncel örnekleri de ‘Nerdeen Nereye’ sergisiyle meraklısının karşısında. İki sergi salonunda açılan sergiye aralarındaki kısa mesafeyle birlikte ilgi yoğundu.
BLOK Art Space ve maumau galerilerinde sergilenen işler 16 sanatçıya ait. Elif Keskinkılıç, Esra İlbeyli, H.Anıl Erdoğan, Hülya Dolaş, Hüseyin Rüstemoğlu, Kara Pembe Karşı Sanat Kollektifi, Kemal Özen, Kıvanç Martaloz, Leman Sevda Darıcıoğlu, MandyNiewohner, Marin Marie, MK Yurttaş, Ömer Tevfik Erten, Sadık Arı, Seçkin Tercan ve Şafak Şule Kemancı’nın olduğu ekip yurtdışından ve yurtiçinden yapılan başvurular arasından seçildi. Karışık tekniklerin olduğu sergide, kolajlar, akrilik tablolar, karakalem çizimler, video çalışmaları yer alırken queer sanatın, bilinen kalıplarını da ters yüz ediyor. Bir natürmort örneği ile insan vücudunu ele alan sanatçı Kıvanç Martaloz, insan doğasını açıkça sergiliyor. Bir başka çalışma da Ömer Tevfik Erten’in trans dayanışma evinde kalan Gülşen’i çektiği fotoğraf, başından geçen olaydan sonra dayanışma evinde kalanların hikayelerinden sadece biri, daha binlercesi hayatın içinde cereyan ediyor. Sergide Türk motiflerini görmek de mümkün, bunlardan biri Türk hamamı.
Kara Pembe Sanat Kollektifi’nin ‘Kutsal Olmayan Emanet’ isimli çalışması da diş fırçalarından oluşuyor, kişiden geride kalanlar ile ‘ben’leşiyor. Ancak küçük bir eleştiri de söz konusu, beyaz zemin üzerine asılan diş fırçaları, kırmızı kadife bir zemin üzerinde sergilenseydi, ilgiyi üzerine daha çok çekebilir, sıradanlıktan kurtulabilir.
Leman Sevda Darıcıoğlu, Sessizlik adında küçük kareli kağıtlar üzerine kutu çizimleriyle sergide yer alıyor. Sanatçı, bu işiyle yaşanan ama konuşulmayan cinsellik üzerine eğiliyor. Çocukluk hikayelerinden yola çıkarak oluşturduğu Cinsellik Tarihi serisi ile kendi geçmişinde geriye doğru yol aldığı bir dönüş yolculuğunu ifade ediyor. Bu yolculuk beyaz, heteroseksüel ailenin evinde geçiyor. Geriye dönüşlerde attığı her adımda geçmişin duvarlarının ev sakinleriyle beraber üzerine çöktüğünü belirten Darıcıoğlu, bu sessizliği irdeliyor, aynı zamanda üzerine konuşulmayan cinselliği, cinsellik üzerine bir terminolojiden faydalanmadan bedenin cinsellikle ilişkisine dair sorular soruyor.
Sergide yer alan çalışmalar, bedenlerin cinsellikle ilişkisini sorgularken aynı zamanda değişimleriyle birlikte renkli hatlarını da gösteriyor. Cinselliğin özgürce yaşanması, karışılmaması ve ‘benim bedenim’ denilenin üzerinde tahakkümün olmaması gerektiği bir gerçek.
2009 yılından beri altıncısını gerçekleştiren sergi, Taner Ceylan, Fatih Özgüven, Canan X, İlhan Sayın, Asena Günal ve Aslı Çetinkaya tarafından, kendilerine gönderilen eseler arasından seçildi, 30 Haziran’a dek BLOK Art Space ve maumau’da görülebilecek.